24

1K 75 33
                                    

🎶Wicked Game-Chris Isaak

***

Dışarıdan bakıldığında beyaz bir boşluktan ibaret olan tavandan özellikle dün gece olanlar film şeridi gibi geçiyor, tekrar tekrar başa sarıyordu. Ne zamandır "tavanı" izlediğime ve ne zamandır düşüncelerimde kaybolmuş olduğuma dair en ufak bir fikrim yoktu. Odağımı tamamen üzerine hapsettiği için o an dün gece hariç hiçbir şey hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Yapılabilecek en özet çıkarım ise ikimizin de kırgın olduğuydu. İkimiz de suçluyduk, farklı noktalarda olsa da. İkimiz de öfkeliydik, her şeyin sebebi ona yenilmemiz olsa da.

İkimizin de yatışmaya ve işleri yoluna sokmaya her şeyden fazla ihtiyacı olsa da.

Ona gitmek istiyordum, sinirim beni alıkoyuyordu. Dün gece anlaşıldığı üzere o da bana gelmek istiyordu, siniri onu alıkoyuyordu. Bana tartışırken yaptığı ima tazeliğini koruyor, hâlâ net bir şekilde kafamın içinde yankılanıyordu. Defalarca duyduğunuz ve gördüğünüz şeylerin etkisini yitirmesi koca bir yalandan ibaretti, her defasında üzerimde aynı hissiyatı bırakması da bunun yadsınamaz kanıtıydı.

Gözlerimi yavaşça yumarak kafamdaki düşünceleri defetmeye çalışırken artık sırtımda tahta etkisi yaratan yatakta doğruldum. Yoksa zamanın nasıl geçtiğini anlamayacak ve antrenmana geç kalacaktım. Sezonun son antrenmanına. Her şeyin başlangıcı olan, geçirdiğim en güzel sezonun son antrenmanına.

Akşamüstü olimpiyat elemelerinin son maçına çıkacak ve sezonu şüphesiz zaferle noktalayacaktık. En azından kariyerimde işler hiç olmadığı kadar yolundaydı. Öyle bir noktadaydık ki, yenilmeyi seçeneklerimiz arasında göremiyorduk. Bu noktaya gelmişken göremezdik, görmeyecektik. Gidişat bundan sonra nereye doğru olursa olsun gerçekleştirdiğimiz şeyler unutulması imkansız, büyük bir gurur kaynağıydı ve bir dövme misali beraberimizde taşıyacaktık onları, nerede olursak olalım.

Kalktığım gibi gözlerim yandaki yatağa gitti. Yerinde yeller esiyor, ondan geriye alan tek şey giydikleriydi. Erken çıkmış olmalıydı. Bir süredir uyanık olduğumu ve gittiğini görmediğimi göze alırsak, oldukça erken çıkmış olmalıydı. Dün geceden sonra -eğer o da hatırlıyorsa- aramızda oluşacak gergin ortamdan kurtulduğum için rahatlamamış da sayılmazdım. Aklı başındayken benden ne kadar uzaksa o kadar yakınlaşmıştı, bundan hoşlanmayacağını tahmin etmek zor değildi. O ve gururu için telafi edilmesi zor bir açıktı bu.

Banyoya girip rutin işlerimi hallettikten sonra seri davranmaya çalışarak antrenman kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Hayati (!) eşyalarımı dün geceden çantamı hazırladığım için çoktan yanıma almıştım, geç kalmaktan kurtulduğum için derin bir nefes almam için yeterli bir sebepti bu.

Odadan çıktığımda hızlı adımlarla asansörün olduğu yere doğru ilerledim. Kapısı kapanmak üzere olan asansör yakın görüş açıma girdiğinde koşar adımlarla yetişip kolumu arasına sokarak kapanmasını engelledim. Açılan kapıdan içeri girerken içeride Zehra ile denk gelmem de günümü güzelleştirmek için gayet yeterli olmuştu.

Kendime gelecektim. Ufak mutluluk sebepleri bula bula kendime gelecektim. Öyle veya böyle.

"Günüm şimdi aydı." diyip yanağından öptüğümde kıkırdayarak karşılık verdi.

safe place | melissa vargasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin