18

1.5K 80 28
                                    

🎶Mount Everest-Labrinth

***

"Gerçekten her duyguyu yaşadığımız, efsanevi bir maçtı. İlk setlerde gerçek oyunumuzu ortaya koyamasakta son setlerde şampiyonluğu ne kadar istediğimizi ve hak ettiğimizi gösterdiğimizi düşünüyorum." Ebrar arkamda gülerek omuzlarımı sıktığında bir anlık ona gülüp tekrar mikrofona döndüm.

"Buradaki müthiş atmosfer ve ekran başından izleyenlerin desteği için de ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Bizi tamamlıyorsunuz, bu galibiyetler hepimizin."
Tebessüm ederek konuşmamı sonlandırdığımda muhabir de gülümseyerek teşekkür etti ve ben de rahat bir nefes alıp oradan uzağa adımlamaya başladım.

Maç boyu üzerimde olan gerginliği ilk setlerde berbat paslar atarak dışarı vurmuş, son setlerde yakaladığımız enerjiyle oyunuma odaklanmayı başarabilmiştim. Gerginliğimin kaynağının da burada bizi izliyor olduğunu bilmeme rağmen başarabilmiştim.

Benim gözümde ne kadar vasıfsız olsa da burada TVF Başkanı'nın yeğeni ve yeni Fenerbahçe transferi İrem Üstündağ olarak oldukça vasıflı sayılırdı. Bu vasfı ne için kullandığını da bilmek sinirlerimi fazlasıyla zorluyor, onunla aynı ortamda bulunmak ve sezon boyunca da bulunacağımı bilmek beni daha da tahammülsüz hale getiriyordu. Torpille eriştiği bu vasfı sonuna kadar kullanacaktı, özellikle de bana karşı. Dolayısıyla kız arkadaşıma karşı.

Ben adını ağzına almasına bile tahammül edemezken o sevgilimi koca bir sezon boyunca görecek, onunla aynı takımda forma giymenin avantajını sonuna kadar kullanmayı deneyecekti. Denemeden fazlasını yapamazdı, yoksa ben de onu denerdim. Bambaşka şeyler yaparak.

Gözlerim Melissa'yı bulmak için etrafta gezinirken onu bulduğunda yanındakinin de görüş alanıma girmesi üzerine kaşlarımı çattım. Gözüyle yediği yetmezmiş gibi şimdi de yanında bitmişti.

Melissa'ya karşı hislerinin bana olan kıskançlığı yüzünden geliştiğine ve elde etme takıntısı olduğuna tamamen emindim. Gerçek göstermeye çalışıyordu, çalıştığı kadar gerçek olmadığı gayet barizken.

Ne olursa olsun fark etmezdi, benim kız arkadaşımı kendisinin içerisinde olduğu hiçbir şeye alet edemezdi. Gerçek veya sahte, hiçbir şeye. Yıldızlarımızın barışmama sebebi de buydu ya, hiçbir yönüyle gerçek değildi o. Tüm negatif unsurlar birleşip bir insan olsaydı, bu İrem olurdu şüphesiz.

Aceleci adımlarla yanlarına ulaştığımda yüzüne takındığı yapmacık gülümsemeyle bana döndü. Gerginliğim her zerremde baş gösterirken dışa vurmamaya özen göstererek gülümsemesini taklit ettim. Melissa aradaki gerginliği hissetmiş olmalı ki yüzüne alaycı bir gülümseme takınmış, beklentili gözlerle ikimizi izliyordu.

"Mile gerçeküstü oynuyor, ona sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Tebrik ederim tekrardan." Elini Melissa'nın kalçasına atıp pışpışladığında öldürücü bakışlarım ilk onu sonra da "Teşekkürler."  demek harici sesi çıkmayan Melissa'yı buldu.

Yüzümün aldığı ifadenin hoşuna gittiğini belli edercesine beni süzdüğünde daha fazla istediğini vermemek için bakışlarımı normalleştirdim.

"Seni de tebrik ederim Lucia, oyunu pek kuramasan da." Kollarını önünde birleştirerek şakaya vurduğu imajını çizmek istercesine güldü.

"İstersen etkili pas atmayı iyice söktüğünde oyun kurmaktan bahsedelim İrem. Böyle konuşmalar deneyim ister."

Anında bozulan yüzünü umursamadan kahkahasını da taklit ettim. Onu afallatmak için en iyi hamle kendi silahını ona karşı kullanmaktı. Seneler boyunca bunu kullanmıştım, sektiği de olmamıştı.

safe place | melissa vargasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin