safe place | melissa vargas

17

🎶Mirror-Bruno Mars, Lil Wayne

***

Aceleci adımlarla odamıza adımlarken tüm benliğime boşlukta süzülüyor gibi bir hissiyat yayılmış, dikkatim hala kafamda yankılanan az önce duyduğum sözlerdeydi. Sınırı aşma. Kendimi bildim bileli hayatımın merkezinde tek değildim, Ebrar ve Zehra da oradaydı. Ben demek Ebrar ve Zehra demekti. Ama anlaşılan biri için durumlar hiç sandığım gibi değildi, aramızda göremediğim "sınırlar" vardı ve bunu seneler sonunda yüzüme vurmasıyla öğrenmiştim. Onu aldatan kişiyle tekrar birlikte olmasının ona iyi gelmeyeceğini söylediğim için, onu düşündüğüm için. O bunu İrem ile olan kişisel sorunlarıma yormuştu, onu düşünmeme değil. Onca senelik arkadaşlığımızda beni biraz olsun tanıyamamıştı. En yakın arkadaşım beni tanıyamamıştı.

Melissa az önce Hande ile konuşup aldığı oda kartını okuttuğunda hızla içeri adımlayıp kendimi yatağın üzerine attım. Tavanı izlemekle yetinip kafamdaki düşüncelerin tekrar tekrar üzerinden geçerken onun da yanıma yattığını gösteren yataktaki kıpırtıya bir tepki veremedim.

"İçine atma." Şefkatli sesi kulaklarıma dolduğunda kafamı hafifçe ona doğru çevirdim. Yatak başlığına yaslanmış, beklentili gözlerle bana bakıyordu.

Yattığım yerden doğrulup gözlerimizi buluşturdum. Parmaklarım birbirinde dolanırken buruk bir gülümseme sundum. "Hala sindiremedim ki."

Ellerini ellerime koyup beni kendine doğru çektiğinde itiraz etmeden kucağında konumlanıp yanağımı omzuna yasladım. Ellerini belime dolayıp çenesini omzuma yasladığında parmakları kibar hareketlerle belimde dolanmaya başlamış, beni şimdiden iyi, daha doğrusu huzurlu hissettirmişti.

"Beni yanlış anladı," Derin bir nefes verdim. "İrem'i sevmiyorum, tahammül edemiyorum ama ilişkilerine tepki vermemin sebebi benimle ilgili değil."

"Durduk yere böyle tepki göstermeyeceğini biliyorum."

"İrem onu daha önce aldattı. Ya ben o zaman da sevmezdim İrem'i ama saygı duymuştum ilişkilerine, şimdi koşullar aynı değil ki saygı duyayım!"

Vücuduma yayılan sinirin etkisiyle doğrulup zaten üzerimde olan gözlerine baktım.

"Beni tanımamış Melissa, en yakın arkadaşım beni hiç tanımamış." Duraksayıp gözlerimi yumdum. "Bak, bir kere aldatan tekrar aldatır. Ben bunu yaşadım, biliyorum. Söz konusu kişi İrem olunca daha da emin oluyorum buna. O kimsenin duygularını umursamaz. Ebrar'ın üzülmesini istemiyorum, onu tekrar öyle görmek istemiyorum."

Elini yanağıma koyup baş parmağıyla git geller yapmaya başladı.

"Seni tanıyor, senden daha iyi tanıyor hatta. Sadece fevri davrandı. İkiniz de anın siniriyle sağlıklı düşünemiyorsunuz." 

Alnıma yumuşak bir öpücük kondurup konuşmasına devam etti.

"Zehra onunla konuşacaktır bunları. Siz siniriniz tazeyken konuşursanız birbirinizi daha da kırabilirsiniz. Ona zaman ver Lucia, söylemene gerek kalmadan anlayacaktır zaten."

***

Melissa servise giderken herkes nefesini tutmuş, ortamdaki gerginlik yüzdesi her geçen saniye daha da artıyordu. Różański'ye yaptığım blokla birlikte maç sayısına, olmak istediğimiz yere sadece bir sayı uzağa gelmiştik. Bu kritik anlarda attığı aceler ve etkili servislerden dolayı herkesin beklentisi oldukça yüksek, umudu fazlaca diriydi. Ve ben yapabileceğine emindim, yüzde yüz.