7.

820 41 36
                                    

Karanlığa yüz tutmuş her mahkumiyet gecenin koynunda uyurken sirenler şehirin sokaklarında çalıyordu.

Ambulans arabasının içindeki hayat başka bir hayatta bağlıydı.

"Nabzı giderek yavaşlıyor biraz çabuk olmamız lazım "diyen ambulans görevlisi damar yoluna açtığı iğneleri vurduğunda genç çocuğun gözünden bir damla yaş düştü.

Kalbi durduğunda ambulansın içindeki monitörde beliren kırmızı düz çizgi ile yapacak bir şey kalmamıştı.

"Hastayı kaybettik"dediğinde genç hemşire hüzünle ölen çocuğa bakıyordu

"Ne kadar da genç biri "dediğinde yanındaki hemşire görevlisi başını salladı.

"Kim ne ister ki bu çocuktan "dediğinde onun için üzülmüştü.

"Dünya çok karanlık bir yer illa ki bir şey istemelerine gerek yoktur keyfine göre bıçağı takar giderler "dediğinde başını salladı hemşire.

*
*
*
*
*

Bloğun içinde tek başına oturan akın kahvesini içtiğinde serdar denen pisliğinin kardeşine dokunmaması içinden dua ediyor birazdan gidecek olan telefon görüşünde onu uyaracak ve ona söyleyecek adrese gitmesini tembihleyecekti.

Akının emirden başka kimsesi yoktu.

Anne ve babası onları terk ettiklerinde emir 2 yaşında bir bebekti. İkisini aynı yetimhaneye verdiklerinde kardeşinin yanında onu büyütmüştü.

İki yıl önce emir yetimhanede çıkar çıkmaz onu yanına almıştı.

Akın kardeşini canından çok seviyordu onun için her şeyi yapardı.

Telefon görüşü saati geldiğinde gardiyanlar ile birlikte giderek sıraya girerek sıranın ona gelmesini bekliyordu.

Derin bir nefes aldığında sıra ona gelmişti. Ahizenin başına geçerek numarasını tuşladığında bir kaç saniye geçtikten sonra telefonu açan yoktu.

Bir daha denedi hala açan yoktu. Kalbine düşen endişe tohumu gerilmesine sebep oldu.

"Hadi be kardeşim sıranı sal "dedi sırada bekleyen adamlar.akın sıradan çıkarak bloğuna giderken dişlerini sıkıyordu.

Emir telefonlarını açardı. Serdar ona bir şey yapma olasılığı akını çıldırtıyordu.

Bloğuna geldiğinde kendi bölmesine girdiğinde peşinden demirde girdi.

"Neyin var senin "dediğinde akına ona sert bir şekilde "rahat bırak beni "dediğinde demirin bir şeylerin ters gittiğini anladı.

"Rahat bırakayım ama "dediğinda akın demire "ama ne ne "diye sert çıktığında demir akının yüzünü inceliyordu.

"Anlatacak mısın "diye sorduğunda akın derin bir -nefes alarak "kardeşim tehlikede onu bıçakladığım serdar denen herif emire bir şey yaptı "dediğinde demir akına bakıyordu.

"sen neden serdarı bıçakladın "diye sorduğunda akın gözlerini kapatıp açtı.

"çünkü o yavşak beni taciz etmeye kalkıştı "dediğinde demir şaşırdı fakat ifadesi toplayarak kaşlarını çatarak "kardeşine bir şey yapar mı "diye sorduğunda başını salladı.

"o soysuzdan her şey beklenir "dediğinde "akın serezli müdür bey sizi bekliyor "diye içeri giren gardiyana baktığında akın odadan çıkarak gardiyan ile birlikte müdürün odasına girdiğinde ona üzgün bakan müdür ile karşılaştığında bir şeylerin ters gittiğini anladı.

"akın "diye konuşan müdür sesi biraz üzgün geliyordu.

"neler oluyor "dedi gardiyana baktığında müdür akının karşısına geçerek ona baktığında yüzündeki hüzün vardı.

"başın sağ olsun "dediğinde akın başta anlamadı müdür ne demek istediğini.

"ne "dediğinde anlamayarak müdüre baktım ya da anlamak istemiyordu.

"kardeşin emir dün bir bıçaklı saldırıya karışmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiş "dediğinde akın gözlerini kapattığında müdür gardiyana çıkmasını söyledi.

gözünden bir damla yaş düştüğünde dizlerini tutamadı ve yere çöktüğünde müdür akının kolunu tutu.

"kardeşim "diye fısıldarken gözlerinden yaşlar geliyordu gözleri kapalı ağlıyordu.

"üzgünüm kardeşim "diyerek akının omuzuna dokunduğunda aklına gelen kişi onun nefretini körükledi. ruhu ateş aldı yüreği infilak etti.

bir kaç dakika sonra gözlerini açtığında gözündeki yaşları sert bir şekilde silerek arkasını dönüp üzgün bir şekilde duvara bakıp ifadesini toparlayıp müdüre döndüğünde "senden bunun kimin yaptığını öğrenmeni istiyorum bana bir borcun var "dediğinde müdür elini akının omuzuna koydu.

"elimden geleni yapacağım "dediğinde akın "eyvallah "dedi odadan çıktığında emirin kimin öldürdüğü biliyordu ve bunun intikamını alacaktı ama önce dışarı çıkması gerekiyordu.

bloğuna giderek koğuşun girdiğinde gözlerinden yaşlar akıyordu. "emir kardeşim "diye ağladığında onu ondan alanları yaşatmayacaktı.

***************************************************************

AKININ İÇİNDEKİ CANAVARI UYANDIRMA VAKTİ GELDİ. BAKALIM NELERE OLACAK. YORUM BEKLİYORUM ONA GÖRE HER.

KAFES: AVLU-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin