KAFES: AVLU-BXB

16.

İçinde savaştığın hayat mücadelesi seni tüketmiyordu, seni yedinden güçlenmene sebep oluyordu.

cezaevinin kapıları hızlı bir şekilde açıldığında sedyenin üstünde yatan akın gözleri kapalı, bilekleri sarılmış bir şekilde ambulansa bindirildiğinde gökhan gardiyan da ambulansa bindi.

aral müdür akının ne yaptığını çok iyi biliyordu ona engel olamazdı. ne kadar acı çektiğini de tahmin ediyordu.

adaletini kendisi sağlayacaktı. başka çaresi olmadığını aralda biliyordu. haksız da değildi, onun dosyasının okuduğunda yaptığı suçlama ile örtüşmeyen bir şeyler vardı.

kara kuvvetleri komutanını nedensiz bir şekilde canına neden kast etsin. örgüt tarafından tehdit ediliyor dese akını korkutmak veya tehdit edilmezdi. çünkü o akın serezliydi, üst düzey eğitim görmüş girdiği bütün operasyonlarda başarılı bir şekilde ayrılan saygı gören bir askerdi.

bu işin içinde farklı bir şey vardı. kardeşinin cinayetinin zanlıları da bulunamamıştı. odasına girdiğinde sadece bekleyip neler yapacağını görmekten başka çaresi yoktu.

hastaneye getirilen akın müdahale odasına alarak ilk müdahaleyip yaptıktan sonra normal odaya aldıklarında doktor "derin bir kesik değil normal odaya aldık geçmiş olsun "dedi odadan çıktığında hemşire bir iğne vurup odadan çıktığında gökhan akına baktı.

"geçmiş olsun "dediğinde akın başını salladı. odadan çıkan gökhan gardiyan kapının önündeki banka oturdu.

akın ayağa kalkarak ayakkabısını giyip kapıyı yavaşça araladığında gökhan kapının önünde olduğunu gördü.

kapıyı kapatarak etrafına baktığında pencereyi gördü. pencereyi açarak etrafa baktığında hastanenin arka tarafı olduğunu gördü.

ikinci kattaydı. ve şanslıydı ki çatı ve yan tarafta yan merdivenin olduğunu gördü.

ama bunun için önce zaman kazanması gerekiyordu. cebinden çıkartığı telefonu ses kayıt bölümünü açarak zamanı sese bağlı ayarladıktan ve kapıyı kilitledikten sonra pencereden çatıya doğru atlayarak merdivene ulaştığından hemen merdivenlerden aşağı inerek arka taraftaki koruya doğru koşmaya başladı.

gökhan gardiyan hemşirenin geldiğini gördüğünde kapının kolunu çevirdiğinde kapı kilitliydi.

"akın "dediğinde boş odanın içindeki ses kayıt cihazı "bir dk giyiniyorum "dediğinde gökhan gardiyan ve hemşire beklemeye başladı.

akın o sırada arka koruluğu geçip duvardan atlayarak hastaneden uzaklaşmıştı bile.

"giyinmen bitti mi "dedi gökhan. ses kayıt ikinci kayda geçti.

"hayır hala giyiniyorum "dediğinde "biraz çabuk ol seni bekleyemeyiz "dedi gökhan gardiyan.

akın bir taksiye binerek beykoza geldiğinde taksiden inerek emirin hesabına biriktirdiği paranın ona yetecek kısmını çekip oradan uzaklaştığında gökhan kapıyı kırdığında gördü manzara ile şok oldu.

oda boştu akın yoktu. yataktaki telefona baktığında "Allah kahretsin "diyerek hastaneden çıkarak arka tarafa koştuğunda "akın neredesin "diye bağırdı fakat ses yoktu.

"akın "diye tekrar bağırdı ama hala ses yoktu. akın çoktan gitmişti.

CEZAEVİ...

"ulan o manyak herif kendini kesti benim hiç bir suçum yok "diye hücrede bağıran musayı kimse duymuyordu.

"lan ben kime diyorum "dedi fakat kimse yoktu hücre koridorunda.

"beyler hadi "diye ayağa kalkarak tayfası ile birlikte bloktan ayrıldıklarında "kadir "dediğinde uzun saçlı adam başını sallayarak gardiyanların olduğu ve musanın bloğunda kesişen koridora girerek arakladığı güvenlik kartı ile kapıları kilitleyerek bulduğu küçük sistem bozucu belek ile arıza verdiğinde güvenlik kodu cebindeki karttaydı. gardiyanların kartları işe yaramıyordu artık sadece ondaki kart ile açılacaktı.

demir ve tayfası musanın bloğuna girdiklerinde kapıları kapattılar. musanın adamları onlara baskın yapan demir ve adamlarına şaşkınca bakarken "babanız yok ha hesap vakti geldi puştlar "dediğinde bloktaki adamları korkarak onlara baktığında "cafer burası sizde ben musaya bakayım "dediğinde "saldırın "iki blok birbirine girdiğinde demir bloktan ayrılarak hücre koridoruna girdiğinde musanın hücresini bularak gülümsedi.

kapıya sert bir tekme attığında "kim var lan orada "dedi musa ayağa kalkarak kapının kilidini açan demir kapıyı açtığında musa karşısında demiri görmeyi beklemiyordu.

"naber dedem "diyen demire yutkunarak baktı. "ne işin var lan senin burada "dediğinde demir sırıtarak "valla bizim tayfa senin adamlarına güzel bir operasyon yapıyor ama sen yoktun bende sana güzel bir ders vermeye geldim "dediğinde musa kaşlarını çattığında demir musanın yakasını tutarak "seni varya "dedi yüzüne yumruğu geçirerek duvara vurduğunda musa geriye doğru giderken "kapı kapalı dedem yani benimlesin "dediğinde yüzündeki sırıtma musa için acı dolu dakikalara işaretti.

02:06 SALI GÜNÜ.

Akın insanların onu tanımaması için kılık değiştirerek kafasına taktığı siyah bere ve geçirdiği siyah kapşon takımı ilerde iki katlı gözlemlediği eve bakıyordu.

burası komutanın eviydi. onun evine gelmesini bekliyordu.

planını yapmıştı. aklındaki düşünceler onu katil olmaya zorluyordu. olacaktı ta kardeşinin intikamını alacaktı. yoksa olur yanı yoktu.

komutan haftada iki kez evine gelirdi. salı ve perşembe günleri. saatleri gece yarısını geçtikten sonra yani 2 ve 3 civarı gelirdi.

biraz sonra siyah ford araba kapının önünde durduğunda arabanın içinde asker üniforması ile serdar alemdaroğlu çıktı.

yüz hatları sertleşen adamı gözlerini ondan ayırmadan bakarken biraz sonra kapıyı açarak içeri girdi.

akın kapşonunu çekerek arkasını döndüğünde bu gece her şey bitecekti.

************************************************************************************

MİLLET NEDEJN YORUM YAPMIYORSUNUZ LAN AYIP OLUYOR HE BEN BURADA O KADAR BÖLÜM YAZAYIM YORUM YAPIN LAN HAYVANLAR OKUYUP GEÇİYORSUNUZ.