8.

807 35 38
                                    



Kaybedilen her nefes bir ölümün habercisidir.

ölüm. doğanın son kanunudur nefes alan her canlı eninde sonunda tadacaktır.

gözlerini karşısındaki duvardan ayırmayan akın gözlerinin önüne gelen görüntü ile gözlerini kapattığında kardeşi ile geçirdiği zamanların anıları zihnine birer birer düşüyordu ve bu ona acı veriyordu.

emir günahsızdı. ona dokunmamalıydılar fakat kendi canını acıtmak için kardeşinin canına kıydılar.

gözlerini birden açtığında kafasında dönen çarklar intikam çanlarının habercisiydi.

"sizin azrailiniz olacağım "diye fısıldadığında sol gözü seğirmeye başladı.

koğuştan içeri giren demir akının yanına oturduğunda akın ellerini yumruk yapmış öylece bekliyordu.

"ne düşünüyorsun "dediğinde akın cevap vermedi konuşmadı. konuşmak istemiyordu boğazına dizilen o kadar çok kelime vardı ki ama konuşsa ruhu infilak edecek gibi duruyordu.

emir ölürken acı çekmiş midir diye düşünürken nefes alamadı ayağa kalktığında demir odada volta atan adama bakıyordu.

"başın sağ olsun "dediğinde akın demire bakıp "beni rahat bırak "dediğinde demir ayağa kalktı koğuştan çıkmadan önce "asker "dediğinde akına baktı.

"benim de bir kardeşim vardı ama ben onu bizi terk eden annemden alkolik babamdan koruyamadım seni anlıyorum ve sana düşman değilim ne zaman istersen sana kapım açık "dedi odadan çıktığında akın gözlerini açıp kapattı.

içindeki nefret kat be kat büyüyordu kendini dizginlemek ona çok ağır geliyordu. ama zamanı geldiğinde içindeki öfkesini serbest bırakacak kardeşine zarar verenlerden onun canını yakanlardan hesabını tek tek soracaktı.

çünkü onun adalet mahkemesi yıkılmıştı. yerine kanlı bir devrim başlıyordu.

"akın serezli müdür bey seni çağırıyor "diye dışardan bağıran gardiyan ile birlikte müdürün odasına girdiğinde gardiyan çıkmıştı.

"bir şey buldun mu "diye sorduğunda orta yaşlardaki adam üzgün bir ifade ile "adli tıp sonuçlarına göre yedi yerinden bıçaklanmış emir ve iz bırakmadan kaçmış "dediğinde akın dişlerini sıktı.

"fakat olay yerinde bir asker kartı bulunmuş polis hala araştırıyor "dediğinde damarlarında akan kan nefretin habercisiydi.

tam da tahmin ettiği gibi serdar denen şerefsiz yapmıştı ya da yaptırtmıştı. derin bir nefes alarak "sağ ol ben öğreneceğimi öğrendim "dedi arkasını dönüp odadan çıkacaktı ki "bundan sonra ne yapacaksın "diye soru sordu müdür.

"burayı ve dışarıyı cehennem yerine çevireceğim "diye fısıldayarak bloğuna giderken ona sinsice bakan musanın adamını gördü.

koğuşuna girdiğinde yatağının üstünde bir fotoğraf vardı. fotoğrafı aldığında kaşları çatıldı öfkesi körüklendi.

fotoğrafta emirin kanlar içerisinde resmi vardı. gözleri hidetle açıldığında bu resmi kimin koyduğunu düşünürken musanın koridorda ona sinsice bakması bütün taşların yerine oturmasına sebep oldu.

"seni geberteceğim "diye gözlerini kapatarak sıktığı yumrukları duvara geçirdiğinde nabzı çok hızlı atıyordu.

İçeri giren demir akının yanına gittiğinde akın alnını duvara yaslamış derin nefes alıp veriyordu.

"iyi misin "diye sorduğunda başını iki yana salladı. "musa denen o piç kurusunun ölümü benim elimden olacak "dediğinde demir ona anlamayarak baktığında akın zihnindeki planları yapmaya başlamıştı.

banyoya giren akın duş kabine girdiğinde peşinden musa ve iki adamı da içeri girdi. "aç şunu "diye adamına emir verince duş kabinin kapısını açtığında birden diğer kabinlerin kapıları açılınca içerden demir ve adamları musa ve adamlarını kıstırmıştı.

"lan "diye debelen musa onu tutan demir kulağına yaklaşarak "sana ne demiştim seni tekrar kıstıracağım dememiş miydim "dediğinde akın musanın karşısına geçtiğinde "oo asker iyi yakaladın ama cenazen vardır diye ayağı kalmasın zannediyordum "dediğinde akın yumruğunu musanın suratına geçirdiğinde sol taraftan da bir yumruk atarak saçlarından tutuğu gibi duvara vurduğunda acı bir feryat ile yere düşen musa alnındaki kanı tutuyordu.

akın musanın yakasını tutuğunda gözlerine hiddet ile bakıyordu.

"seni de o komutanını da size bu dünyayı zindan etmesem bana da çekiç demesinler"dedi akının tim arasında lakabı çekiçti. timin sağ kolu ve beyniydi akın.

"o biraz "musa piç bir şekilde sırıttığında akın daha fazla dayanamadan kafayı musanın yüzüne gömdüğünde acı bir şekilde geriye düştüğünde kapıdaki nöbet tutan kişi "gardiyan geliyor "dediğinde akın musaya bakarak "bu burada bitmedi "dedi.

************************************************************************

BÖLÜM YETİŞEMEDİ KUSURAS BAKMAYIN MİLLET BİRAZ YOĞUNUM SORUN OLMASA BİR BÖLÜM DAHA ATARIM TAKİPTE KALIN.







KAFES: AVLU-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin