14.

529 25 37
                                    



Zaaf en büyük güçsüzlüğün yanıydı. ama onu en güçlü yanı yapmak kişinin zekasını ve kabiliyetine kalmıştı.

akın koğuşuna girdiğinde derin bir nefes aldı. gözlerini kapatıp açtığında kalbi acıyordu.

kardeşinin intikamını almak istiyordu. kimin yaptığını biliyordu ama adalet kötülerin ve haksız yere güçlü olanın yanındaydı.

akın gözlerini duvardan ayırmadan düşünürken yatağın üstündeki kağıt dikkatini çekti. kağıdı aldığında arkasını çevirdi ve gördüğü resim ile dondu.

bu emirin kanlar içerinde yatan fotoğrafından başka bir şey değildi. fotoğrafın yanında bir not yapıştırmıştı.

"kardeşin senin yüzünden öldü asker "

öfkesi dirayetinin zincirlerini kırdığında "aaaaaaaahhh" odanın içindeki her şeyi dağıtırken öfkesi bütün bloğu inletirken içeri giren demir ve adamları akını zapt etmeye çalışıyordu.

üç kişi zar zor akını tutarken demir akına bir tokat attığında "bana bak "diyerek başını tutuğunda akın nefes nefeseydi.

"biliyorum bu yaptıkları çok kaleş ve şerefsizce "dedi gördüğü fotoğraftan bahsediyordu.

"ama kendini böyle kaybederek hiç bir şeyi çözemesin asker kendine gel ve kardeşinin intikamını mı alacaksın al ama unutma böyle yaparak emiri geri getiremezsin ne de bunu yapanların cezasını veremezsin "dediğinde adamları ile birlikte koğuştan çıktıklarında demir son kez akına bakıp odadan çıktığında yere diz çökmüş genç adam derin bir nefes alarak gözleri kapalı düşünüyordu.

haklıydı. böyle yaparak hiç bir şey yapamazdı sağlam bir plan yapmalıydı. önce o serdar denen piçin hesabını kesecekti. o katil dışarda elini kolunu salaya salaya dolaşırken burada akının canı yanıyordu.

buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıydı fakat bunu nasıl yapacaktı. derin bir nefes alarak ayağa kalkarak odasını topladıktan sonra üstünü değiştirerek koğuşundan çıkarak yemekhaneye indiğinde herkes yemeğini alıyordu.

o da yemek sırasına girdiğinde gördüğü yüz ile çenesi kasıldı. musa ve erenin katili necati masaya oturmuş sırıtarak yemek yiyordu.

"oooo dedem sen ölmedin mi ya "dedi demir musaya bakarak. "valla satanist öldürmeyen Allah öldürmüyor he "dedi gülerek "merak etme dedeem ya elbet çekirge bir sıçrar iki sıçrar üçüncüsünde geberir ha "dediğinde musa ona kibirle bakıp "o kadar kolay değil satanist o kadar kolay değil "dedi ve yemeğini alan akına baktı.

"demi asker ha o kadar kolay değil "dediğinde akın musaya dönerek ona yavaşça yaklaşıp yemeğini sert bir şekilde masaya koyarak masaya sert bir tekme attığında birden musanın kafasını tutuğu gibi masaya yapıştırdığında kimse bir şey yapmıyordu ayağa kalkmışlardı ama onlara müdahale yapacak cesaretleri yoktu daha doğrusu akına.

"ölmediğin için o kadar çok yalvaracaksın ki Allaha keşke ölseydim diyeceksin seni yaşarken bir kere değil bin kere öldüreceğim "dediğinde "hadi öldür bu fırsatı bir daha bulamayacaksın asker "dediğinde akın gülümseyerek parmaklarını musanın yarasına değdirerek dikişlerini açtığında musanın dudaklarından acı bir inleme kaçtı.

"kendini koru musa kendini koru azrail peşinde "dedi sert bir şekilde yarasına dokunarak onu acı içinde kıvranarak bırakıp yemekhaneden çıktı.

gardiyanlar acı içinde kıvranan musayı götürürken demir ve tayfası bloglarına gittiler.

BANYO

11:05

Elinde diş fırçası ve havlusu ile banyoya giren necati lavaboya yaklaşarak dişlerini fırçaladığında banyoda ondan başka kimse yoktu. bu sessizlik necatiye garip geldi.

birden perde çekildiğinde ona bakan akını görünce korkarak akına bakarken akın yavaşça necatiye yaklaştı.

"necati,necati...."dedi genç adama yaklaştığında sıska adam nefes almayı bırakmıştı. birden kolunu tutarak onu duvara fırlattığında genç adamın dudaklarından acı bir haykırış koparken akın ağzını sert bir şekilde kaparak kollarını tek eli ile tutuğunda "müdür erenin senin öldürdüğünü biliyorum bunu sende biliyorsun "dediğinde necati ağlıyordu.

"musa istedi yapmayalım dedim ama o istedi zorla yaptırdı "dediğinde akın gözleri karardı genç adamın boğazına sarılarak sıkarak "onun da sırası gelecek ama sen bedelini ödemeden sıranı savmayacaksın "dediğinde genç adam ağlıyordu.

"bıçağı al "dediğinde "ne olur yapma "dediğinde "sana bıçağı al dedim "dedi sert bir şekilde. sıska adam mecburen bıçağı aldı.

"bileklerini kes "dediğinde genç adam daha çok ağlıyordu "yapamam "dediğinde akın başını duvara sert bir şekilde vurarak bileklerini sert ve derin bir şekilde kestiğinde oluk oluk akan kan bir ömrün daha avluda heba olmasını sağladı.

bıçağı sabunla yıkayıp kuruladıktan sonra kanlar içerisinde baygın yatan adama son kez bakıp arkasını dönüp banyodan çıktığında gözlerini bürünen intikam bünyesinde bir canavarın emareleri belirdi.

avluda yaşam yok. hayat yok sadece ölüm yaşam savaşı vardı.

******************************************************************************

SİZ BİRDE DİĞER BÖLÜMÜ GÖRÜN MİLLET KÜÇÜK BİR SPOİLER VEREYİM AKIN CEZAEVİNDEN KAÇIYORRRRR BAKALIM NELER OLACAK.

KAFES: AVLU-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin