11.

627 24 41
                                    

BU BÖLÜM ADALETSİZLİĞE UĞRAMIŞ BÜTÜN LGBTQ KARDEŞLERİMİZE GELSİN.

öfke ve sinir kardeş gibilerdi. sinir anlık bir duygu iken öfke kalıcı bır duygu olabilirdi.

peki her öfke veya sinir bir insanı cinayette kadar götürebilir miydi?

akın koğuşunda mekik çekerken içeri giren demir üst tarafı çıplak olan terli bir şekilde mekik çeken adama bakarken ilk kez afalladı ya bedenine sinsice giren duygu onu habersiz yakaldı.

içeri giren ve ona gözlerini dikmiş bakan demire bakan akın durdu ve ayağa kalkarak yatağın üstündeki havlusunu alarak önce yüzünü sonra da boynunu silerek "ne oldu "diye sorduğunda masanın üstündeki suyunun kapağını açarak içtiğinde demir gözlerini akından ayırarak "musa içeri mal sokmuş "dediğinde akın kaşlarını kaldırarak demire baktı.

"yani "dediğinde demir ona sıkılgan bir bakış atarak "yani diyorum ki yönetime söyleyebilirsin "dediğinde akın demire yaklaştı.

"neden siz söylemiyorsunuz "dediğinde demir akının gözlerine bakıyordu. "doğru siz muhbir değilsiniz "dediğinde demir akına baktı.

"aynen öyle asker onun için sana gelip söylüyorum gerisini sen bilirsin "dedi ve odasından çıktığında akın demirin arkasından bakarak derin bir nefes aldı.

önce duş aldı sonra da müdür ile görüşeceğini söyleyerek müdürün odasına girdiğinde "merhaba konuyu uzatmayacağım musa onlar içeri mal sokmuşlar bugün yerini zaten belli söylememe gerek yok "dediğinde müdür eren ayağa kalkarak "hemen ilgileniyoruz "dedi akına yaklaşarak "sen nasılsın "dediğinde akın ifadesizce "iyiyim "dedi ve odadan çıktığında koğuşuna girdiğinde gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı.

ÇAMAŞIRHANE.

"malları çabuk alın daha kimse yokken "dedi musa ve bir kaç adamı gecenin yarısı çamaşırhanede iken. dışardaki adamı haber verdiğin anda soluğu buradan almıştı.

"bir şey diyeceğim mallar hiç bir yerde yok "diyen adamlarına bakan musa kaşlarını çatarak "nasıl lan nasıl yok "dediğinde "valla yok baba "dediğinde musa dişlerini sıkarak "ulan bunlar buhar olmadı ya nerdeler o zaman "diyerek yanındaki adamını patakladığında "bunları mı arıyorsunuz "diyerek bir kaç gardiyan ile içeri giren müdür eren ellindeki uyuşturucu paketini gösterdiğinde musa düz bir ifade ile "ne kast ettiğini anlamıyorum müdürüm "dediğinde "ne işiniz var o zaman burada "dediğinde musa derin bir nefes alarak "şey buranın sorumlusu sansar necati biliyorsunuz bir kaç herif burayı dağıtmış onu görmeye geldik "etrafa gösterdiğinde eren müdür musaya yaklaşarak "her şeyin farkındayım musa ama emin ol hiç bir şey yapamayacaksın artık köşeye sıkıştın "dediğinde musa sadece bakmak ile yetindi. müdür musaya bakarak "burayı toparlayın sonra da bloklarınıza dönün "dedi ve çamaşırhaneden çıktıklarında "lan "diye öfke ile masadaki her şeyi yere fırlattı.

öfke ile solurken "kim lan haber uçurdu "diye adamlarına bakarken "ulan müdür bende tilki musaysam sana bunun bedelini ödetmez miyim lan "diye ahkam kestiğinde içeri giren şehmuz musanın yanına giderek "musa sana haberlerim var "diyen şehmuza sinirle dönen musa "ne habermiş "dedi malları kapattırdığı için öfkeli ve sinirliydi.

"senin malları ispiyonlayan kimmiş biliyor musun"dediğinde musa öfke ile "nerden bileyim lan ben "dedi sert çıkışarak. şehmuz kaşlarını çatarak "ne bağırıyorsun bana lan "dedi musa gözlerini kapattığında "malların haberini müdüre akın söyledi kendi kulağım ile duydum"dediğinde duyduğu isim ile gözlerini açtığında öfkesi ile masaya sert bir yumruk atarak "ulan ben seni gebertemez miyim asker ha "dediğinde şehmuz çamaşırhaneden çıktığında "şimdi ne yapacaz baba "diyen necatiye döndü musa "hepsinin hesabını dürteme zamanı geldi "dedi musa gözleri öfkeden kararıyordu.

KAFES: AVLU-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin