0.2

83 14 31
                                    

Önceki bölüm çok kısaydı o yüzden hemen yeni bölümle geldim.

İyi okumalar

Yıldız ve yorum bırakmayı unutmayın lütfen.

Kitaplarım hakkında bilgi almak isterseniz sosyal medya hesaplarım;

ig/ _kubracebi veya kubragolgeninkitaplari

tw/ golgeyazan 

🐚🐚

lambacini: Ben sizin hizmetinizdeyim, bıkmam pes de etmem.

lambacini: Hodri meydan İnci!

lambacini: Dilekleriniz nedir?

incidag: Ufak başlayalım 

incidag: Lamba cini, hava kararmadan odamın kapısında muzlu pasta olsun lütfen.

incidag: Üçüncü dileğim, hmm

incidag: Üçüncü dileğim şuan aklıma gelmedi. 

incidag: diğer dileğimi gerçekleştirene kadar

incidag: tabii gerçekleştirebilirsen

incidag: neyse, gerçekleştirebileceğini söylüyorsun gerçekleştirebilirsen

incidag: bende o zamana kadar üçüncü dileğimi bulmuş olurum

lambacini: Hay hay. 

lambacini: siz son dileğinizi düşünün bende ikinci dileğinizi yerine getireyim.

(görüldü)

Görüldü yazısıyla beraber uygulamadan çıkıp yakında pasta satan bir yer olup olmadığını arma motorunda tarattım. Üç tane pastane buldum. Birisi çok uzaktayken diğer ikisi yürüme mesafesindeydi fakat yakın olanlardan birisinin yorumları daha iyi olduğu için pastayı ondan almaya karar verdim.

Pastanenin numarasını çevirip elinde muzlu pasta olup olmadığını sordum. Muzlu pastanın hem de tazesinin bulunduğunu söyleyince bana ayırmasını rica ettim fakat telefonun ucundaki adam bir nebze uyuz olmalıydı ki bu ricamı reddetti ve ilk gelip isteyen alır dedi. 

Adama sinirlensem de huyuna gitmeye devam ederek hesap numarasını istedim, o muzlu pasta ya benim olacaktı ya da benim. Şu durumda başka bir ihtimal yoktu. Hesap numarasına pastanın fiyatından elli lira fazla ödeyerek ayırtmak istediğimi söylediğimde hemen yelkenleri suya indirdi. 

Pastayı sağlama almanın rahatlığı yüzüme minik bir sırıtış olarak vursa da dolaptaki kıyafetlerimden hızlıca alt ve üst alıp değiştirdim. Sarı şortla beyaz bir tshirt giyindim. Kros terliklerimi giyerek oda kartıyla odadan ayrılırken Oğuz'a mesaj atmayı da ihmal etmedim. 

Yiğit: Yarım akıllı, benim az işim var. Bir saate kadar anca otele dönerim. Olay çıkartma. 

Telefonumu cebime koyup seri adımlarla önce asansöre, asansörden sonra da sokağa ilerledim. Yürüyerek daha hızlı gidebilirdim ama Oğuz'un otelde tek kalması risk barındırırken kırk beş dakika da halledeceğim işlemi yirmi beş dakika da halletmek mantıklı geldiği için otelin önünde bekleyen taksilerden birisine bindim. 

Taksiciye internette yazdığı gibi  pastanenin adresini verdim. Heyecanım çok fazlaydı. İlk kez böyle bir şey yapıyordum. Elbette daha önce hoşlandığım kadınlar, sevgililerim olmuştu fakat hiç iletişim kurmadan, birbirimizi tanımadan onunla iletişime geçmiştim. Üstelik kendi hesabımla, adımla değil fake bir hesap üzerinden iletişime geçmeyi tercih etmiştim.

DENİZ KABUKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin