İyi okumalar🤍
🏖
"Sevgilim, Ecrin'in özlemi dinmiş mi?"
Dudaklarımı içeri doğru bükerek başımı iki yana salladım. " Yok hayatım. Dün gezdiğimiz yetmemiş olmadıki bu sabah kahvaltıda nereygidicez, ne yapacağız diye sordu." omuzlarımı silktim. "Bugün de onun esiriyim sanırım ama yarın söz buluşuruz."
Yiğit beni dudaklarını araladığı zaman odamın kapısı tıklatıldı ve odağı kapıya yöneldi. "Gel" dedim. gelen kişiyi tahmin etmiyor net olarak biliyordum. Ecrin idi.
Yiğit dikkatimin başka yerde olduğunu fark ettiği için sessizce ekranda ki ban asa bakıyordu. Bu sırada kaput'uı aralandı ve odaya süzülen kişi Ecrin oldu. "Ablam, bugün oyun parkına gidelim mi?"
Kafamı yana eğerken bir kez Ecrin'e bir kez de Yiğit'e bakış attım. Ben bir şey de Onmeden Ecrin'in dikkatini elimde ki telefon çekti. Hızlı adımlarla yanıma geldi. Kollarını etrafıma sararken kafasını göğsüme koyup bakışlarının hedefine telefon ekranımı yerleştirdi.
Yiğit ikimizin sarmaş dolaş olmasını içten bir gülümsemeyle izlese de göğsünde yatan o olamadığı için derin, titrek bir nefesi ciğerlerine doldurdu. Üçümüzinde böyle bakmasıdaha iyi olmayacağından Ecrin'in saçlarını uçları parmağıek okşarken Yiğit'le tanıştırdın.
"Ecrin bu abi Yiğit" bakışlarımı ekrana çevirip konuşmam devam ettim. "Yiğit bu güzelaz da benimkardesim Ecrin."
Yiz tebessüm ederken Ecrin saklaması gerken sırra bakarken üst dudağıyla alt dudağını ısırıyordu. "Merhaba Ecrin. Memnun oldum." dedi, Yiğitte Ecrin'in buvhalini muhtemelen utangaçlığa veriyor oe lyüzden üstüne gitmiyordu. Bilmediği noktaysa benim kardeşim utanmaz, çekinmez birisiydi.
"DÜN BAHSETTİĞİN ABİ BU MU?"
Az önce bahsettiklerimde haklı olduğumu resmen ispat etmişti. inanılmaz birisiydi. Ona gülümseyerek dudaklarımı hemşireler gibi büzüp işaret parmağımı dudaklarıma yasladım. "Şşt! Sessiz ol. Asla kardeşsıra demiştik ya."
Ecrin bu detayı şimdi hatırladığın belli edercesine bir avcunu dudaklarını üzerine kapattı. Yiğit'e kısa bakış attığımda sırıttığını gördüm. Odan bahsetmiş olmama mı yoksa Ecrin'in tepkilerine mi gülüyordu anlamak zordu.
"Ecrin, sanırım oyun parkına gitmek istiyorsun?"
Ecrin hemen kafasıyla onayladı. Yiğitte onu anladığını belirten bir takım mırıltılar çıkardı. "Şöyle yapalım mı? Bende ablanı çok özledim, görmek istiyorum. Sende parka gitmek istiyorsun. Siz parka giderken ben de gelsem, üçümüz olsak ne dersin?"
Ecrin bu teklifi reddetmezdi biliyordum. Çünkü hem kendi istediği olacak hem de şuan ekrandan baktığı vedün senden dinlediği Yiğit'i görme imkanını geri tepmesi ihtimaller dahilinde yoktu.
"Tamam olur. O zaman ben hazırlanmaya gidiyorum."
Yiğit el salladı, Ecrin de karşılık verdi. "Görüşürüz güzellik."
Ecrin odadan çıkana kadar bekledikten sonra tekrar telefon döndüm. "Kardeşimi de etkileyip istediğini elde ettin resmen." dedim, sahte bir şaşkınlıktan konuşuyordum. "Güzelim baldızla güzel geçincez demedik mi? Bende öyle yapıyorum işte. Hem o da beni sevdi bence."
kafam salladım. "Sevdi sevdi. Dün senden bahsettim, biliyordubo yüzden seni. Resmini de göstermiştim. Şimdi de bu teklifle geldin sevmemek için sebebi yok."
Kaşlarını kaldırdı, muzip bir tavırla konuştu. "Nasıl bahsettin?" dedi, parmağımı saçlarıma dolayıp gözlerimi kaçırarak konuştum. "Bir abin var dedim gülüşü çok güzel, kokusu çok hoş. Onu çok seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ KABUKLARI
Teen Fictionlambacini: Merhaba İnci! lambacini: Bugün bir dilek diledin! geriye iki tane kaldı. lambacini: Diğer ikisini de söylersen dileklerini yerine getirmek için uygulamaya başlayacağım. ××× Bu yaz bitimine yaraşır cıvıl cıvıl bir yaz çifti okumak, eğlenm...