1.5

18 4 0
                                    

'Küpelerin çok güzelmiş. Nereden almıştın onları?'

Sörf yapmamızın üzerinden iki gün geçmişti. Bu iki günde ise hep beraber zaman geçirmiş, yüzüp eğlenmiştik. Bugün ise dünden dinlenme kararı alıp sadece güneşleniriz diye plan kurmuştuk.

'Yiğit Karlı mağazasından canım.' dedi, incilerden oluşan kalpli küpesine eliyle dokunup sallarken. Hepimiz ona gülümsedik. 'Enişte be bize de yapsana bir güzellik.'

'Yok canım, sevgilim bir bana çalışıyor.'

Sinirlendirmek için bilerek dediğini biliyordum. Ceren ve Rüveyda da anlamış olmalıydı ki bozulmamıştı. 'Ay yesinler sevgilini. Al hayrını gör.'

Eliyle kış kışlar gibi hareket yapıp yüzünü buruşturmayı da ihmal etmedi. Gülüşüp sohbet ederken bir anda masada sessizlik oldu ve yan masada konuşulanlara hepimiz kulak misafiri olduk.

'Bey akşam Pelin ve Mert'in düğünü var. Hazırlanmam lazım erken dönelim odaya.' dedi yanda ki masa da ki teyze ağzına yeşillikleri atarken. Kızlar anlık birbirlerine bakış atmaları gözümden kaçmasa da bir şey demedim ve tabağımdakileri yemeye devam ettim.

'Hanım zaten düğün akşam bu otel de değil mi?' 

Konuşmanın devamını dinlemeye gerek görmemiş olmalılar ki Ceren masaya eğilip sessiz harflerle konuştu. 'Sizde duydunuz akşama düğün varmış gidelim mi?' 

İnci bana baktı. 'Gitsek gelir misiniz?'

Omzumu silktim. 'Ben sana eşlik ederim. Oğuz gelir misin?'

Oğuz kaşlarını çatmış, ağzını aralayacakken Rüveyda koluna elini koyup itiraz etmesi engelledi. 'Beni yalnız bırakma, sende bana eşlik et. Lütfen.'

Lütfen derken dudaklarını büzmüş, yavru köpek bakışları atıyordu. Oğuz bakışlarına dayanamamış olmalı ki dudaklarının arasından derin bir nefes verip başıyla onayladı. 'Tamam gelirim.'

Kızlar ellerini birbirine vurup sevinçle gülümsediler. 'Biz kahvaltıdan sonra odaya gidip hazırlanalım o zaman.'

Şaşkınlıkla kaşlarımı havalandırıp İnci'ye döndüm. 'Akşama daha bir dünya saat var. Gerçekten şimdiden hazırlanacak mısınız?'

İnci bana göz kırptı ve elini bacağıma koyup pat pat vurdu. 'Hayatım saat iki, hatırlatmak isterim. Bugün of günümüz ilan ettiğimiz için geç kalkıp kahvaltıya indik. Hanımların hazırlığı da uzun sürer ki biz üç kişiyiz. O yüzden evet biz şimdiden hazırlanacağız.' 

Onu kafamla onaylayıp masanın diğer ucunda, Ceren'in yanında oturan Cüneyt'e döndüm. 'Biz de kumsala gidip güneşlenelim biraz bari. Oradan da kafeye geçer otururuz. Hanımlar hazırlanmamız bitmek üzere deyince odalara çıkar giyiniriz.'

Cüneyt ağzında yemek olduğu için beni sessizce onayladı. Oğuz da bir şey demese de onun da onayladığını varsayıyordum.

On dakika sonra herkes tabaklarını bitirdi. Asansörün önüne kadar kızlara eşlik ettik. 'Akşam görüşürüz hayatım.'

İnci asansöre binmeden önümde durdu ve sarıldı. 'Görüşürüz aşkım. Özle beni.' 

Sarılmasını bitirip tam uzaklaşıyordu ki dudaklarına dudaklarımı bastırdım ve kısa bir süren bir öpüşme başlattım. 'Daima. Sende beni.'

'Hadi hadi!'

Ceren'in seslenmesiyle gülerek ayrıldık ve kızlar asansörle odalarına çıkarken biz üç erkekte kumsalın yolunu tuttuk.

'Ben çok kalmam haberiniz olsun. Odama çıkarım.'

Oğuz'u onayladık. O çıkarken biz de odalarımıza çıkacağımızı söyledik. Kumsala ayak bastığımız da Oğuz duraksadı. 'Neden ilerlemiyorsun?'

DENİZ KABUKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin