0.5

52 13 10
                                    

Buluşmaya hazır mıyız? Ya da şöyle sorayım buluşabilecek miyiz sizce? Bu satıra fikrinizi belirterek okumaya devam edin lütfen.

🏖

Son on dakikadır aynanın karşısında sadece kendime bakıyordum. Giydiğim üst oldu mu diye. Oğuz içeriden sürekli söyleniyordu. 'Tatildeyiz abi şort ve thsirtten başka ne giyebilirsin ya. Ne baktın kendine be!' gibi sitemleri oluyordu. Onu duymamazlıktan gelsem de bir bakıma da haklıydı. Tatildeydik ve kumsalda buluşma yeri verdiğimden takımla gidemeyeceğime göre niye bu kadar deniyordum bilmiyordum. Sanırım bana en çok yakışan rengi arıyordum. 

'Amma söylendin ya. Sen ne halt yiyorsan ye. Bana bir bulaşma.' dedim ardından da ne halt yiyorsan ye derken çok serbest bıraktığımı hatırlayarak 'Sınırlar, sınırlar içinde ne halt ediyorsan etmen için dedim. Dün ki konuşmamızı unutma Oğuz.'

Oğuz oflayarak odanın kapısını çekti ve odayı terk etti. O nereye gitti bilmiyordum ama benim planım belliydi. Denize git, yüz güneşlen, akşam yemeğini ye ve İnci'yle buluşmaya kumsala git. Kısa ve netti. 

Üstümde en son kalan mavi şort ve sporcu atletiyle odadan çıktım ve denize ilerlemeye başladım. Yanıma telefonum, kulaklığım, okumaya devam ettiğim kitabım ve bir tane havlu dışında gereksiz bir eşya almadım. Zamanın hızla geçmesi için elimde ki bütün imkanları kullanacaktım. 

Denize geldim, kumsala elimdekileri bıraktım ve az ötemde o tanıdık, içimi hoş eden kahkahayı duydum. İnci'nin kahkahası, sesi. Kafamı hafifçe arkama çevirerek gözümün ucuyla baktım. Üstünde bu sefer beyaza kaçan, soft bir pembe bikini takımıyla aynı renkte geniş bir şapka vardı. Yanındaki arkadaşlarıyla eğlendiği çok belli oluyordu. 

Bakışlarımı çok üzerinde tutmadan önüme döndüm ve eşyalarımı bırakıp ellerimle tshirtümün eteklerini kavrayarak başımdan çıkardım. Tshirtümü de diğer eşyalarımın yanına bırakıp denize yavaş ama sık adımlarla ilerledim. 

Denize girip daldığımda aslında dalış yapmak istediğimi fark ettiğimde denizden çıkıp Oğuz'u aradım ve dalış kıyafetlerimi getirmesini istedim. Oğuz da neredeydi bilinmez ama beni şaşırtarak kısa süre denilebilecek bir zaman da dalış kıyafetlerimi getirdi. Kabinler de kıyafetlerimi değiştirerek denize tekrar girdim. Bu sefer dalış yapmak içindi girişim. 

Dalış sırasında çeşit çeşit deniz kabukları buldum. Gözüme hitap edenleri tutabilecek kadarını biriktirirken yüzmeye devam ettim. Elimde tutamayacak olduğumda karaya çıkıp kumsaldaki eşyalarımın yanına bıraktım. Ardından tekrar denize döndüm ve toplamaya devam ettim. Topladığım deniz kabuklarından çok güzel birer taç, kolye, bileklik veya yüzük gibi çeşitli takılar olabilecek gibi geldiğinden toplamaya devam ettim.

Deniz kabuklu takılar İnci'ye çok yakışırdı.

Denize girip çıkarak üç saati aşkın zamanı da geçirdiğimi fark ettiğimde kumsala deniz kabuklarını getirişimin dördüncü seferiydi. Yirmiden fazla deniz kabuğu toplamıştım denizin dibinden. Kumsala oturup Oğuzdan bir mesaj gelmiş mi diye bakmak için oturduğum da bugün bir daha denize girmemem gerektiğini anladığım andı. Kollarım da ağrı vardı. 

İnci ve arkadaşları bir önce ki gelişimde kumsalda yoktu. Toparlanıp gittiklerini fark etmem çok sürmemişti. Sosyal medyadan bir paylaşımı oldu mu diye baktığım da ise kumsalda çekildikleri bir fotoğraf dışında bir paylaşım yoktu. 

Şimdi ise Oğuza mesaj attıktan sonra tekrar sosyal medya hesabına girdim. Bu sefer yeni bir story ile karşılaştım. Sadece kendisi vardı. Otelin denizi dışında bir koya gitmişler ve orada farklı bir mayo giyerek üstüne de kumsal da giyilen elbiselerden biri varken kameraya yakınlaşarak poz vermişti. Çok sevimli çıktığı bir kare olmuştu. Yaptığım ne kadar doğruydu bilinmezdi, tartışılabilirdi ama kendimi durduramadım ve ekran görüntüsü oldum fotoğrafını. 

DENİZ KABUKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin