DENİZ KABUKLARI

2.9

Final...

Güzel bir yolculuktu benim için. Umarım sizin için de öyle olmuştur. Ağustos ayında bir gece twitter da arkadaşlarımla konuşurken zihnimde filizlendiler. Ben de yaz ayının kapanışına minimal, güzel bir hikayemiz olsun istedim. Böylece çok geçmeden ilk bölümü yayımladım. Çabuk bittiler gibi ama bir o kadar da dolu doluydular.

İnci🤍Yiğit

🏖️

2025 Temmuz

"Ecrin, bir isteğin var mı?"

"Güzel bir elbise olabilir."

Bu isteğini rahatça, gülerek ve Yiğit'i süzer bakışlar eşliğinde söylediğine göre annem yakınlarında değildi. Olsaydı rahtça dile getiremezdi. Onun bu rahatlığına dudaklarımı büküp, kafamı bir omzuma eğerek tepki verdim. Yiğit ise isteğine karşılık sadece gülümseyerek isteğinin gerçekleşeceğine dair göz kırptı.

"Hay hay hanımefendi. Pek tabii alırım. Özel bir renk tercihin var mı?"

Ecrin kısa bir mühlet dudakları büzüp bir noktaya odaklanarak düşündü. "Ecrin" dedim, gözlerimi belirterek uyaran dolu bir sesle. Yiğit omzumdan attığı koluyla bir şey  demem için seni dürterken Erin düşünmeyi bırakarak Yiğit'i cevapladı.

"Mor veya yeşil istiyorum." dedi ve Yiğit şaşırmayarak onayladı.

Hayalimdeki ve isteklerindeki gibi sevgilime kardeşim son iyi anlaşıyorlardı. Hatta bazen Ecrin ya benim ya annemin telefonunu kaçırarak Yiğit'i arıyordu. Bu durum benim hayallerimi bile aşıyordu ama şikayetçi değildim çünkü ben istedim bir göz Allah verdi iki göz durumunu yaşıyordum. Yiğit'in de Ecrin'e gösterdiği sevginin sebepsiz olduğunu, benimle sevgili olduğu için değil Ecrin'i sevdiği için olduğunu bildiğimden mutluluğum katlanıyordu.

Yiğit ve Ecrin'in telefon görüşmesi devam ederken Yiğit'in kolunun kıskacından kurtularak mutfağa geçtim. Ikimize de olan yemekleri servis tabağına koyarak yanına beyaz bir şarap açarak balkon masasına yerleştirdim.
Balkondan kafamı uzatarak Ecrinle konuşurken kahkaha atan Yiğit'e bir mühlet bakıp gelmesi için seslendim. Yiğit seslenmenle bana dönerek öpücük attı. Ardından işaret parmağını işareti göstererek bir dakika işareti yaptı. Tekrar telefona dönerek duymadığım fakat Ecrin'e telefon kapatması gerektiğini açıklandığından emin olduğun konuşmayı gerçekleştirdi.

Görüntülü aramayı gülümseyerek Kapatmasının ardından bahçede oturduğu sandalyeden kalkarakbalkona doğru ilerlemeye başladı. Gülümseyerek bana gelişini izledim. O bana doğru ilerlerken arada ona küçük öpücükler attım. Yiğit benim şapşal hallerime kafasını iki yana sallamalı gülümseyerek ilerliyordu. Öpücüklerime karşılık vermemesinin sebebini bildiğimden öpücüklerimi çeşitlendirerek daha sık öpücükler atmaya başladım. O ise parmaklarını saçlarına geçirip gülümsemesini ve kafasını iki yana hafifçe sallamaya devam ediyordu.

İki gün önce sevgili olmamızın yıl dönümüydü o yüzden tanıştığımız tarihlerde, otelin bulunduğu  aynı beldeye tatile gelmiştik. Ben yine aynı otele gideceğimizi sanarken Yiğit sürpriz yaparak aynı belde de havuzlu bir ev kiralamıştı. Bu harcamayı yapmasına gerek olmadığını sevincim sonrasında söylesem de Yiğit sıkıntı olmadığını, yıl içinde biriktirdiği parayla geldiğimizi söylemişti. Bu sürpriz karşısında benim hediyem minicik kalsa da sıkıntı olarak görmedim.

"Sen, benim sabrımı niye zorluyorsun?"

Ellerini sıkıca selime dolayarak vücutlarımızı bir bütün hale getirdi. Yüzünü görmek için kafamı geriye atarken ellerimi de çıplak göğsüne yaslayarak parmaklarımı minik minik göğsünde hareket ettirmeye başladım. "Ne yapmışım canım sabrını zorlayacak?"