2.6

15 1 0
                                    

İyi okumalar✨️
Satır aralarında buluşalım lütfen 🤍

🏖

"Günaydın sevgilim."

"Günaydın sevgilim."

Yiğit'in sesinde yeni uyanmadığı belli olurken benim sesim yeni uyandığını bağırıyordu. Elimi boynuna götürüp kendime çekerken kafamı yastıktan kaldırarak kendimi de ona yaklaştırdım. "Gün aymiış mı kontrol edeceğim." diyerek dudaklarımı dudaklarıyla buluşturdum. Yöntemime gülecekti ancak dudaklarımız buluştuğu için kahkahası dudaklarında tebessüm olarak kaldı.

Öpüşmemiz beklediğimden uzun sürünce boynundaki elimle onu kendime çekerek eğilmesini ve kafamın yastıkla devluşmasını sağladım. Her öpüşmemiz de nasıl oluyordu bilmiyorum ama ilk an ki kadar heyecan ve mutluluk oluyordu. Vücudumun sıcaklaması da cabasıydı.

"Ecrin'e söz verdik erkenden evde olacaksın diye. O yüzden erkenden uyandırdım. Sen duş al ben de kahvaltı sofrası hazırlayayım."

Dudaklarımız ayrıldıktan bir dakika sonracancak ne için uyandırdığını hatırlamış olmalı ki tytkulu bakışlarıyla yüzümü incelerken aniden yatakta doğrulup konuşmaya başlamıştı. "Söz verdik?"

Sorgulama olarak değil kalbimi eriten noktaya değinmek için tekrar ettim. Benim verdiğim sözü kendisi de vermiş gibi davranıyordu. "Yoksa benden hemen sıkıldın ve kurtulmak için bir bahane mi?"

Yüz ifademi anında değiştirerek sordum. Az önce gülen ve parıltılı gözlerle bakan ben yerine şuan karşısında kaşları çatık,  yüzü asık bir ben vardı. Buvani değişime "Ne?" diyerek anlık tepkisini verdi. Sesinde şaşkınlık vardı. Yüzündeyse ne alaka, konu nasıl bu oldu diyen bir ifade mevcuttu. Halime gülecek oldum fakat oyunumu sürdürmek istiyordum.

Cevap vermeksizin ona bakan suratıma tip bir bakış attı ve ardından ellerini karnıma koyarak beni gıdıklamaya başladı. Ben zor aldığım nefesler eşliğinde kahkahalarımın arasında fısıltıyla durmasını söylerken o beni kâle almadan gıdıklamaya devam etti. "Sevgiliye oyun oynanmaz, ceza sana."

Cezalandırması bile beni güldürmek üzerineydi.

Ellerim onu ittirirken bir fayda sağlamayacağını anlayınca Ecrin kozumu kullanmak aklıma geldi. "E-ecrin bekliyor."

Tek seferde söyleyemesem de kahkahalarım izin verdikçe dile getirdim. Dediklerim ona ulaşmış olmalı ki ellerini karnımdan aniden çekti. Teni bedenimden aniden ayrılınca boşluğa düşmüş gibi hissetsem de bir şeydemedim. "Haklısın. Hadi, daha oyalanmayalın sen duşa gir bende mutfağa gideyim." dedi ve yanağıma dudaklarını öpmek için yaklaştırdığını sanırken dudaklar yerine dişlerini çıkartıp yanağımı dişlerinin arasına aldı.

"Eşek."

Güldü ve odadan ayrıldı. Oyunumu hemen anlamasına bozulmama fırsat bile vermedenodayı terk ettiği için kaşlarım saniyelik çatılsada dudaklarımın gülme isteğiyle bu yok oldu. Yatakta oyalanmamam gerektiğinin farkında olarak üzerimdeki çarşafı kenara ittireek ayaklandım ve banyoya ilerledim. Havlu için Yiğit'e seslenecekken duvardaki askılığına yeni olduğu belli temiz bir bornozun asıldığını fark ettim. Kendisidul aldıktan sonra benim içinde bir tane hazırlanı olmalıydı.

Banyoya girerek olabildiğince hızlı duş alıp havluya sarılınarak duştan çıktım. Sarıldığım bornozla odaya giderek valizimin yanına ilerledim. Kapağın aşarak zaman kaybetmemek için elime ilk gelen üst ve alt alıp dün gece üstümden çıkıp etrafa saçılan kıyafetleri de valiza tıktım. Aldığım temiz kıyafetleri giyinerek odadan çıkarak mutfağa adımladım.

DENİZ KABUKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin