Arazdan
Allah kahretsin söylememem gereken bir şey söylemiştim. Nasıl ağzımdan kaçırırım. O aptal kızın şuan benden şüphelendiğine adım gibi emindim. Bir an önce onu ortadan yok etmeliydim. Aslında onu ilk gördüğümde bunu yapmam gerekiyordu ama o an acil bir işim çıkmıştı. Bu kız ayağıma dolanmaya başlıyordu. Bir hafta sonra onu öldürecektim ama şuan benden şüphelendiği için iki gün sonraya almıştım. Ne kadar erken benim için o kadar iyi olurdu. Umay bir şeyleri tam anlamadan işini bitirmem gerekiyor.
Umay'ın annesi bizden giderken Umay'ın buraya geldiğini gördüm ama bana bakmıyordu. Yüzündeki korkuyu görebiliyordum ve korkmalı da. Düşündüklerim de kesin olarak haklı idim. Bu kız cidden beni kızdırıyordu. Evime geçip kapıyı kapattım. O kadar sinirliydim ki bir şeyleri parçalamak istiyordum bu kadar emek vermişken her şeyi batırmıştım. Eve de biraz daha durursam sinirden evde kullanılacak eşya kalmayacaktı. Sinirden her şeyi kırabilirdim. Evden hızlıca çıkıp arabama bindim. Evden uzaklaşırken. Nereye gittiğimi dert etmiyordum. Öylece Arabayı sürüyordum. Sinirden kıracak gibi tuttuğum direksiyonu sola dindirirken evin bahçesinden çıktım. Yolda giderken telefonumun sesi bütün arabayı sarmıştı. Telefona baktığımda melisa arıyordu, sinirliydim telefonu açtığımda;
"Ne var melisa" dedim kalın sesimle, Melisa titreyen sesiyle "A-Araz sinirli misin sen?" Dedi sabrım kalmamış gibi "Konuya gir melisa" dedim şuna sinirliydim ve melisadan sinirimi çıkarmamak için artık konuya gitmeliydi. Telefondan yutkunan sesini duydum. "Şey Araz, Haluk bey seni aramış ama telefonuna bakmamışsın" Yine mi o şerefsiz bu aralar fazla çevremde dolanıyor yine bir şeylerin peşinde olduğuna emindim. Tok çıkan sesimle
"Tamam ben ona dönerim"
Diyip kapattım. Bir yandan gözümle yolu kontrol ederken bir yandan da Haluk piçini arıyordum. Bu adamdan hiç hoşlanmıyordum. Bir işler çeviriyor adım gibi emindim.
Telefonu açtığında konuşmaya başladım."Ne istiyorsun"
"Sakin ol evlat"
"Ben senin evladın değilim!
ayrıca Sakinim zaten konuş""Bugün hava çok güzel değil mi?"
"Ne saçmalıyorsun"
"sahilde bir şeyler mi içsek?"
Sinirle dişlerimi sıkarken bu adam bana mı yürüyor diye geçirdim. Düşündüğüm şeyle yüzümü ekştirken "Tamam konum gönder"
Diyip telefonu kapattım. Biraz durunca mesaj gelince konumun olduğu yere gittim. Sahilin karşı tarafında bana bakmıyordu. Yanına gittiğimde pis pis sırıttı. Elimde olsa şuan ağzını burnunu kırardım! yanıma gelip elini uzattı elini tutmadım. Karaktersiz insanlardan hiç haz almam tutamayacağımı anlayınca elini indirdi"Evet ne istiyorsun?" Dedim ona katlanamıyordum. Ama o lafı geveleyip duruyordu
"Bir şeyler yemek istermisin?"
"Daha ne kadar uzatacaksın Haluk bey"
İsmini vurgulayarak söylemiştım. Bana bakıp pis pis sırıttı. Avuçlarımı sıkarken ona bıkkınlıkla bakıyordum. Yine ne saçmalacakdı.
"Tamam direkt konuya gireceğim"
"Bir zahmet"
Kafasını kaldırıp denize doğru uzattı. Ne yapıyor bu adam, biraz öylece bekledi, sinir yine bütün vücudumu kaplarken artık konuşsa da gitsem diye düşünüyordum. Bana doğru bakarken yeşil hareleri yüzümde dolandırdı. Bir adım atarak;
"Sana annenin katilini biliyorum desem"
Dediklerini duyar duymaz sinirden gözüm kararmıştı. hemen yakasından tuttarak arabaya yasladım. Bu adamı gerçekten öldürmek istiyordum. şuan kimse elimden kurtaramaz onu. Boynunu sıkmaya başladım öyle gözüm dönmüştü ki öldürmek üzereydim. Eliyle elimi tutuyor gevşetmeye çalışıyordu. Bir şeyler konuşmaya başladı ama nefes almakta zorlandığı için tam dediklerini anlamıyordum .Elimi geri çekip nefes alması için musade ettim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİM SENSİN
Romance[ilk kurgumdur kendileri] "Sırf dudakların için seni yaşatabilirim ufaklık " |Acımasız seri katil eğer bir kızı severse onun için değişir mi?|