12. bölüm

1.4K 84 81
                                    

Artık gitmek istiyordum buradan.
Nefret ediyordum bu insanlardan. Annemi, Ece'yi çok özlemişim. Onlar beni özlemişmiydi. Bu olanlar neden başıma gelmişti, kimseye bir zararım yoktu ki benim. Kendi halimeydim. Çok yoruldum, hem sürekli iş yapmaktan hemde ruhen yorulmuştum. Odamda yatağıma uzanmış  öylece  tavanı izliyordum. Yataktan doğrulup odamda ki cama doğru yaklaştım. Camdan dışarıyı izliyordum. Ormanlık alanı
geceleri ürkütücü oluyordu.
Kim bilir bu karanlık nelerin üstünü örtüyor. Kimilerinin korkularını, kimilerinin çığlıkları, kimilerinin de mutluluğunu.

Camdan dışarıya bakarak derin bir nefes aldım. Buradan kaçmam hiç kolay olmayacakdı. İyice umutsuzluğa kapılıyordum. Birden aklıma Araz'ın beni öpmesi geldi. Neden bunu yapmıştı. Hala anlamıyordu. Kafamda ki düşünceleri bir kenara atıp yatağıma uzandım. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Ne telefonum nede odamda bir saatim vardı. Yatağa uzanıp uyudum.

Sabah uyandığımda heryerim ağrıyordu. yüzüme dokunduğumda ateşim vardı. Sanırım hastalandımıştım. Doğrulmaya çalıştım ama yapamadım. Uykum çok vardı ama kalkmazsam Araz kızardı. Kendimi toparlayıp ayağı kalktım. İhtiyaçlarımı gidermek için tuvalete girdim. Yüzümü yıkayıp dışarıya çıktım. Giysimi düzelttip aynadan kendime baktım. Sabah akşam bu elbiselerleydim. Aynada ki yansımama baktığımda yüzüm solmuş hiç iyi gözükmüyordu. Zorlukla aşağıya indim. Kahvaltıyı hazırlıyordum. Başım çok ağrıyordu ve hiç keyfim yoktu. Temizlikçi abla içeriye girdi.

"Neyin var Umay, betin benzin atmış"

"Kendimi biraz halsiz hissediyorum" dedim. Gelip eliyle alnıma dokundu. Sanırım ateşim var mı yok mu diye bakıyordu. Elini çekip; "Umay yanıyorsun kızım. Dur sana ilaç getireyim" Diyip mutfaktaki rafın kapağını açıp içinden ağrı kesici aldı. Bir bardağa su doldurup yanıma geldi. İlacı alıp içtim.

"Geç sen otur dinlen"

Tamam diyip mutfakta ki  masaya oturdum. Başımı masaya koyup öylece duruyordum. Aslında canan abla iyi birisiydi. Yani bugün bana karşı iyi davranıyordu. Etrafı izlerken birden içeriye Melisa girdi.
"Canan abla hala kahvaltı hazır değil mi?" Dedi önünde ellerini birleştirerek. Daha sonra bana dönüp sert sert bakamaya başladı

"Sen ne yapıyorsun burada. Seni bu evde oturasın diyemi aldık.
ye iç yat diye mi buradasın"

Yüksek sesi başımı ağırlıyordu.
Zorlukla ayağıya kalktım. Melisa'dan nefret ediyordum. Sesini çok yükselmiş olacakki Araz ve Kaya'da içeriye geldi. Araz;

"Ne oluyor burada yine" dedi sinirli bir şekilde. Melisa'ya bakıyordu. Canan abla konuşacakken Melisa öne atılarak konuşmaya başladı.

"Araz sen bu aptal kızı ne diye getirdin"

Dediği  şeyle gözlerim doldu. Sürekli ezilmekten aptal muamelesi görmekten bıktım! Araz'ın gözleri beni bulunca başımı eğdim. Bir şey demeden bana bakıyordu. Gözlerim dolmaya başladığını için boğazım düğümlenmişti. Çok güçsüzdüm. Hem yorgun hemde mutsuzdum. Hiç keyfim yoktu. Resmen mutluluğumu sömürmüşlerdi. Melisa tekrar konuşmaya başladı.

"Umay bu evde sadece hizmetli olduğunu unutuyor galiba.
Baksana sanki kendi evindeymiş gibi rahat rahat dolaşıyor. Hiç bir işe yaradığını görmedim"

Dua et şuna hastayım. Yoksa o laflarını sana yedirirdim. Bu kız benden ne istiyor Allah aşkına ya! Canan abla araya girerek;

"Efendim Umay bugün biraz hasta olduğu için dinlenmesini söyleyen bendim"

"Canan abla kimden izin aldın acaba"

Dedi Melisa. Ben başımı eğmiş yere bakıyordum halâ. Buradan gitmek istiyorum hemde hemen. Bu insanlardan da nefret ediyordum. Onlarla aynı yerde olmayı bırak aynı yerde nefes almayı bile istemiyordum. Araz sonunda koşmaya karar verip;

KATİLİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin