Sabah başım da şiddetli bir ağrı ile uyandım. Yataktan zorda olsa doğrul başımı tutarak etrafı inceledim. Burası Araz'ın odasıydı. Ne işim vardı burada? Dün olanları düşünmeye başladım ama hatırlamıyordum. Yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim. Banyo da ki aynadan kendime bakınca ağzımdan küçük bir çığlık çıktı.
Kendimi incelemeye başladım. Dağılan saçlarımla, akan makyajla berbat görünüyordum. Dün ne oldu, Bu halim ne? aklımda bir sürü soru var ama yanıtları bulamıyorum. Yüzümü yıkamak için eğildim ve yüzüme kuvvetli bir su çarptım sonra tekrar bir su daha çarpacakken aklıma gelen şeyle gözlerim yuvalarından çıkacak gibi açıldı.
"Ben, ben ne yaptım"
"Hayır ! lütfen bunlar bir hayal olsun. Lütfen"
Aynanın karşısında şaşkınlıktan ağzım açık kendime bakıyordum. Ben Araz'ı öptüm. "Hayır ya ben bunu nasıl yaparım nasıl" Utancımdan gözlerim dolmuştu. Bazı şeyler gözümün önüne gelmeye başlamıştı. Şuna hayatımın en utanç verici anını yaşıyorum. En son hatırladığım; Ben bir bardak içki içtiğim sonra ne oldu. Sonra, Sonra...
Araz, Evet Araz'ın kucağındaydım. Beni bir yere götürüyordu. Odaya gittik. Tamam sonra ne oldu. Offf! hatırla Umay hatırla. Gözümün önüne de bazı şeyler canlanıyordu. Duraksadım, Ben öptüm Araz'ı öptüm. Bu sefer ağzımdan kocaman çığlıklar çıkmaya başladı.
Aklıma bazı şeyler gelmeye başlamıştı. Hatta tamamen hatırlamaya başlamıştım. Ben nasıl öptüm onu. Kim bilir hakkımda neler düşündü, birde ben onu zorla öpmüşüm. Allah da benim belamı versin. Utancımdan ağlamaya başlamıştım bile. Yaşadıklarım düşüncelerime bile ağır gelirken vücudum buna nasıl dayanırdı. Göz yaşlarım akmaya başlamıştı
Ben banyoda ağlarken kabı çaldı. Araz geldi zannedip kapıya bakmadım. Utancımdan yüzüne bakamazdım. Biraz durunca banyonun kapısı çaldı. Ses çıkaramıyordum. ellerimin titremesini durduramıyordum. Araz olmadığını umarak kapıyı açtım. Karşımda Hizmetliyi görünce derin bir nefes aldım. Hizmetli bana gülümseyerek;
"Hanımın efendi Araz bey kahvaltıyı odaya getirmemi istedi odada kahvaltı yapacakmışsınız"
"Tamam şurada ki masaya koyabilirsin"
Hizmetli getirdiği yiyecekleri masaya koyup gitti. Bende saatlerdir durduğum banyodan nihayet çıkıp odaya geçtim. Hala utanıyordum. Nasıl yaptım ben bunu hala aklım almıyor. Bana içki yaramadığı belliydi. Hem ben bu güne kadar ağzıma bile vurmamıştım o akşam neden bu kadar içtim ki.
Karnım açıklığı için hemen masaya oturup kahvaltılıkları yemeye başladım. Allah'tan kahvaltıyı oda da yiyeceğim yoksa Utancımdan kimsenin suratına bakamazdım.
Ne kadardır odada oturuyorum bilmiyorum ama artık kendi odama gitsem iyi olacaktı. Ben tam kalkacakken kapı açılmasıyla tekrar yerime oturdum. Kapıdan hızlıca giren Araz'a baktım ama o bana bakmıyordu. Giysi dolabını açıp içinden pantolon ve gömlek alıp banyoya gitti. Bana kızmıştı, biliyordum. Ama ben o an kendimden değildim. Ne olursa olsun ben hatalıydım. Onu öpemezdim. Ondan özür dilesem iyi olacak.
Araz'ın banyodan çıkmasının bekledim. Araz banyodan çıkıp aynadan saçlarını düzeltiyordu, bunu yaparken hiç bana bakmıyordu. Kendimi bir anda suçlu hissetmiştim. O beni öpünce sıkıntı yoktu hatta hiç utanmıyordu bile. Şimdi onu öpemem onun zoruna mı gitmişti. Ne olursa olsun onu öpemezdim ki. Biz hiç bir şey değildik, bir yabancıydık. Buna hakkım yoktu. Utancımdan başımı önüme eğmiş ellerimle oynuyordum. Tam yanımdan geçip gidecekken gücümü toplayıp Araz'ın yüzüne baktım. Kuruyan boğazımı ıslatarak konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİM SENSİN
Romance[ilk kurgumdur kendileri] "Sırf dudakların için seni yaşatabilirim ufaklık " |Acımasız seri katil eğer bir kızı severse onun için değişir mi?|