KATİLİM SENSİN

18. bölüm

Artık alışmaya başlamıştım. Günlerim sıradan geçiyordu. Ece'de yanımda olduğu için o kadar da zorluk çekmiyordum. Araz'da eskisi gibi bana kötü davranmıyordu. Melisa birazcık zorluk cektiriyordu ama çokta umramda da değildi zaten.

Ben kendi odam da kalıyordum. Ece'ye de başka bir oda vermişlerdi. Kahvaltı saati gelince Ece'nin yanına gidip onu uyandırdım , kahvaltıya indik. O sırada Araz, Kaya ve Melisa masa da oturuyorlardı. Ece'yle birlikte boş sandalyelere oturduk. Önümdekileri sessizce yemeye başladım. Araz'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Araz'ın sesiyle herkes ona doğru baktı.

"Bugün küçük bir parti yapacağız"

Birden gözleri beni bulunca oturduğum yerden doğruldum. Bana biraz bakıp önündekileri yemeye devam etti. Ben de kendiminkini yemeye devam ettim.

Yaklaşık yarım saat sonra Ece ile sohbet etmek için odama gittik. Bir anda kapı açıldı ve içeriye iki tane Hizmetli ellerinde poşetlerle girdiler. Ben poşetlere bakarken hizmetlilerden bir tanesi konuşmaya başladı.

"Umay hanım Araz bey bu kıyafetleri size gönderdi. Bu günkü parti de bu siyah elbiseyi giymenizi istedi. Kesin talimatı var"

"Nasıl yani bunları benim için mi aldı"

"Evet efendim"

Ve Ece'ye bakarak;

"Ece hanım sizin elbiselerinizde odanıza konuldu"

"Bana da mı almışlar"

"Evet efendim"

Ece bana heyecanla bakarken Ece'nin buraya bu kadar çabuk alışması beni şaşırmıştım. Ece hızlıca odasına gitti ben de kıyafetlere bakmaya başladım ve Araz'ın bana gönderdiği elbiseyi alıp inceledim siyah boyu yeterince uzun ve gerçekten çok güzeldi fazla göğüs dekoltesi olmaması beni rahatlatmıştı balon tipli ve tül kollarını çok sevmiştim hemen üstünde nasıl durur diye merak edip denedim



Akşam saatleriydi. dışarıdan müzik sesleri gelmeye başladı sanırım parti başlamıştı. Son kez aynadan kendime baktım. Gerçekten çok güzel olmuştum. Araz önceden gönderdiği kadınlar makyajımı ve saçımı yapmışlardı. Saçımı su dalgası gibi şekli verip yanlardan örükler yapmışlardı.

Makyajımı sade istediğim için her şeyden hafiften sürmüşlerdi çünkü uzun süredir makyaj yapamadığım için ağır bir makyaj yapsam yüzüme ağır gelebilirdi.

Son kez aynadan kendime bakıp Ece'nin odasına gittim. Kapıyı çalıp içeriye girdim Ece'de cidden çok güzel gözüküyordu. Açık tonlarda pembe bir elbise giymişti ve makyajına benim ki gibi sadeydi. Ona kocaman sarılıp;

"Ece çok güzel olmuşsun ya"

"Sende çok güzel olmuşsun"

Ece'den ayrıldım, Ece'nin elinden tutup dönderdim. Melek gibiydi benim kardeşim. Biz kahkahalarla gülerken uzun zaman sonra ilk defa bu kadar çok gülüyordum ve bu Ece'nin sayesindeydi.

Ece'yi de alıp aşağıya inmeye başladık salon tıklım tıklımdı. Uzun süredir kalabalığa çıkmadığım için çok gerilmiştim. Kalabalığı gözlerimle takarken gözüm bir anda Araz'a kaydı oda bana bakıyordu.

Siyah bir kumaş pantolon ve beyaz bir gömlek giymişti. Ğöğsünü de yarıya kadar açmıştı. Ğöğsüne bakarken sağ göğsünün üstünden akrep dövmesinin olduğunugördüm. Yüzüne dökülen saçları ona çok yakışmıştı.

O bana bakınca gerginliğim iki katına çıkmıştı. Avuçlarımın terlediğini hissediyordum. Neden, bana böyle bakıyordu. Ben aşağıya inene kadar gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Yanlarına doğru ilerledim. Ece elimi sıkıca tutunca ona doğru baktım , anlaşılan o da benim gibi endişeliydi.