22. bölüm

1K 62 75
                                    

"Bir insan bilmiyorsa ne istediğini,
          Hem seni ziyan eder
              Hem kendini"

Mevlana~

Araz bana kızdıktan sonra onu hiç görmedim. O gün  gerçekten canımı çok yakmıştı. Neden bana kızdı bilmiyorum ama artık Araz'ın bana böyle davranmasına katlanamıyorum.  Ne istiyor benden, neden bana bunu yapıyor? aklım almıyor.  Artık yorulmaya başlamışım. Her gün bu kafes gibi evde olmaktan nefret ediyorum. Dışarıya çıkmama bile izin vermiyorlar. Kendi hayatımı resmen onlar yönetiyordu. Ece'yi de bu işe bulaştırmıştım.  Benim yüzümden oda zorla tutuluyordu. Nasıl düzelteceğimi bilmiyorum.


O gün Araz'a Annem'le konuşmak istediğimi söyleyecektim ama bana kızması ile pişman olmuştum. Bana  dediklerine rağmen onunla konuşan bendim ama bana kızan oydu. Bu adamın hiç mi ayarı yoktu?  Annem'i uzun süredir görmüyorum.  Onu çok özledim, eminim oda beni özlemiştir. Acaba endişelenip polise söylemişmidir. Umut ediyorum ama bir yanımda buna ihtimal vermiyordu.  Annem Araz'a o kadar çok güveniyordu ki ondan şüphelenmedi bile.  Tek temennim Araz'ın kendi isteğiyle beni bırakması. Buda imkansız gözüküyor.

Saat iki idi ve hala uyanıktım. Bir türlü uyuyamıyordum. Yatak da bir sağa bir sola dönüyordum ama nafile uykunun gramı  gözümde  yoktu. Yatakta hızlıca doğruldum.  Bu gece uyku bana haram olacak kesin! Kuruyan dudaklarımı ıslattım. Susadığımı hissedip elimi sürahiye attım ama her zaman ki gibi boştu. Sürahiye söve söve odadan çıktım. Merdivenlerden aşağıya inerken ayağımı burktum.  Bugün bir uğursuzluk var üzerimde!!  Canımın acımasıyla olduğum yere oturdum. Sızlayan ayağımı kendime yaklaştırıp bileğime baktım, neyse ki kötü bir şeyi yoktu. Ya takılıp merdiven aşağıya düşseydim. Ayağımı yere basarak sağlamlığını teyit ettim, basabiliyorum.  Tekrar ayağıya kalkıp mutfağa doğru yol aldım .


Mutfağa gidip sürahiyi su doldurdum.  Mutfaktan dışarıya çıkacakken  dış kapı hızlıca açılınca yerimden sıçradım.  Bu kim gecenin ikisinden geliyordu.  Sürahiyi yanımda ki masaya koydum ve elime ilk gelen şeyi aldım.  Aldığım şeyler kolum hemen aşağıya düştü.  Ala ala gidip elime heykel mi almıştım. Bu çok ağır başka bir şey bulmalıyım? Etrafı gözümle taradım. Gözüme çarpan vazo ile göz göze geldik. Gidip vazoyu aldım.  Kapıdan gelen kim ise hala içeriye girmedi.  Sanırım kapının önünde dikiliyordu. Kim bu saatte acaba,  Hırsız mı yoksa?  Saçmalama Umay o kadar korumanın içinde kim cesaret ederdi ki hırsızlık yapmaya.


Bir adım ileriye gittim kapı iki tarafa açıldığı için ben kapının sol arka tarafında kalıyordum. Yani kim geldiyse beni göremezdi.  Kapıya yaklaştım.  Korkudan ellerim titriyordu.  "Sen daha bir vazoyu tutamıyorsun hırsızı nasıl bayıltacaksın" Diyip kendime lanetler yağdırdım. Biraz daha kapıya yaklaştım. Kapının hareketlenmesi ile kendimi herşeye hazırlamıştım. Eğer bir tehdit hissettiğimi an kim olursa olsun vazoyu kafasında yiyecekdi.


Ayak sesleri gelince gerildim. Ya bir şey yapamazsam, beni de öldürürse. Derin nefes aldım.  Kapıyı bir el tutunca vazoyu elimde daha sıkı tuttum.  Kapı yavaşça kapanırken bir kafa gözükmeye başlamışdı. Bir an boşluğuma gelip vazoyu adamın kafasına geçirdim.  Adam kafasına aldığı darbeyle yere doğru düştü.  Elimde ki vazoyu sıkı sıkı tutarken adama hala bakıyordum.  Acaba öldü mü? Katil mi oldum şimdi ben!! Ölmüş olması imkansızdı çünkü yerden kalkmaya çalışıyordu.  Şimdi işim bitti. Yerden kalkan adam küfürler etmeye başlamışdı

"Siktir"

Bir dakika bu ses tanıdık geliyor, Araz, hayır ya hırsız diye zannettiğim adam Araz'mıydı. Elimde ki vazoyu yere düşerken ben Araz'a doğru ilerledim.  Yerde kıvranan Araz'a yaklaştım ve yere dizlerimin üstüne çöktüm.  Elimle onu kaldırırken bana döndü.  O da benim kadar şaşkınlıkla bana bakıyordu. Pişmanlıkla ona baktım. Bana kızmış olacak ki kaşlarını çattı. Kafasını tutarak ayağıya kalktı. Bana sert bakışlarla bakarken ben yaptığımın pişmanlığıyla ayağıya kalktım.  Araz kafasını tutan eline baktı, kanıyordu.  Ben ne yaptım;  Adamın Başını yardım.  Ne yapmasını bekliyorsun, Aferin Umay bir tane daha vur mu desin tabi kızacak.

KATİLİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin