2. BÖLÜM

2.4K 156 570
                                    

Sese gittikçe yaklaşıyordum. Karşıma bir ara sokak çıktı. Yürürken ayaklarımın titremesini durduramıyordum. Nefes alış verişim hızlanmaya başlamıştı. Geri dönmem gerektiğini biliyordum ama ne olduğunu da merak ediyorumdum. Biraz ilerledikten sonra konuşma seslerini gelmeye başladı. Bir kadın ve adam konuşmaya başladı.  Sesleri tam duyamadım ama anladığım kadarıyla Adam kadına;

"Bana yanlış yapmaman gerektiğini sana söylemiştim"

"Özür dilerim bir daha olmayacak lütfen öldürme beni affet" Adam ukalaca güldü sonra kadına biraz daha eğilip; "Malesef güzelim benim kitabımda affetmek diye bir şey yok bedeller var" der demez aniden silah sesi duydum.

Her şey çok hızlı gelişmişti. Silah sesiyle istemeden ağzımdan çığlık sesi çıkmıştı. Adam hızla arkasını döndüğünde son anda saklanmıştım. Adam biraz ilerleyince sıranın bana geldiğini anladım. ( ayvayı yedin umay)

Hayır çok yakınımda...
Sakladığım yerden adamın gölgesini görebiliyordum.  Ses çıkarmamak için elimle ağzımı kapatmıştım. Alnımda ki ter yavaşça anlımdan süzülürken her yanım titriyordu. Adam etrafa baktıktan sonra geri geri gitti. Nefesimi sakince koyuverdim. Alnım ter içindeydi. vücudumun her yeri titriyordu.
Az önce ne olmuştu, karşımda bir kadın ölmüştü ve ben hiç bir şey yapamamıştım. Gerçi adam seri katil ona ne yapabilirdim ki. Nasıl olur bu, kasabamızda ki seri katil bumuydu?. Aklım allak bullak olmuştu. Adam ortadan kaybolunca toparlanmam gerektiğini anladım ve hızlıca oradan kaçtım (şu an kadın umurumda bile değildi benim canım tehlikede)

Ara sokaktan koşarak çıkmaya çalışıyordum. Başka bir ara sokağa girdiğimde aniden bir el ağzımı kapattır kapatmaz çığlık attım. Görmüştü beni ve şimdi herkesin aradığı seri katilin elindeydim. Köşeye doğru çekip sırtımı duvara hızlıca dönderdi. O  kadar hızlıydı ki sırtım kırılmış olabilirdi.  Yüzü maskeliydi. Yüzünü tam göremiyordum. Bir eliyle boğazımı bir eliyle de bıçağı karnıma tutuyordu.  Gözlerimden yaşlar süzülürken Adam; "Başını belaya soktun ufaklık "

(Ufaklık mı, sensin ufaklık! cidden buna mı takıldın Umay adam öldürecek seni)

"Lütfen bırak beni ben bir şey yapmadım " yalvarır gibi ona baktım adam "Senin tek hatan şuan, burada olman ufaklık"

(Bak hala ufaklık diyor)

"Lütfen bırakta gideyim "  Dedim  ama adam hissiz bir şekilde beni izliyordu. Gerçi insan öldüren bir adamdan merhamet dileyemezsin ki. Göz yaşlarım gözlerimden firar ederken ben kurtulmak için adama yalvarıyordum. Adam burnunun kemerini sıkarak biraz daha yaklaştı;

"Yazık olacak senin gibi bir güzelliğe "

Diyip bıçağı boynuma doğru getirdi. ben çaresizce bağırıyordum. Bıçağı öyle sert bastırıyor ki boynum kesilmiş olabilir. Boynumdan aşağıya sıcak bir sıvı geldiğini hissedince korkmaya başladım. öleceğimi anladığım için bir şeyler yapmam gerekiyordu ve ayağımı kaldırıp adamın bacak arasına hızlıca vurdum. Adam geriye sendeleyince tüm gücümle koşmaya başladım.  Arkama bakmaktan korkuyordum. Polis sesleri gelince o tarafa koşmaya başladım. Arkamdan bağırdığını duyuyordum.

"Bu burada bitmedi,peşini bırakmayacağım ufaklık"

Arkama dönüp adama baktım.  adam ileriye doğru adım atınca tekrar koşmaya başladım. polislere durmaları için işaret yapsamda durmadılar bile. Önümden gittiler öylece. "Lütfen durun" dedim duymadılar beni. Arkalarından bakakaldım. Baktım olacak değil eve gitmeye başladım. Arkamdan geliyor diye korkuyordum ama başka gidecek yerim yoktu. Umarım evimi bulmaz. Eve yaklaşıp hemen kapıyı çaldım.  Anneme söyleyip söylememek arasında sıkışıp kalmıştım. Anneme dememeye karara verdim. Ne yapacağım şimdi ben. Aklıma kesilen boynum gelince duraksadım. Annem farkederse ne diyecetim. Üzerime giydiğim hırkamı  boynuma kadar fermuarını çektim. bu sayede Annem göremezdi. kapıyı açan Annem;

KATİLİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin