20. bölüm

1.1K 64 30
                                    

Araz'dan

Tüm günüm Umay'ın kaprisleri ile uğraşmakla geçmişti. Dediklerimden ötürü pişman değildim. Bu kadar içemek için bir sebep yoktu, hele de ben yerine başka birinin olma düşüncesi beni mahvediyordu. Umay saf, temiz ve korunmaya muhtaç biriydi. Etrafta çok fazla kötü insan var. Hiç kimse iyi değildir! ona başka birisinin dokunmasını düşünmek bile istemiyordum.

Neden onu bu kadar kıskandığımı bilmiyordum ona benden başka kimse dokunamazdı. Buna izin vermezdim. Onun kalbini kırdığımı ve ne kadar üzdüğümü bilmiyorum ama ben ne zaman ona iyi davransam kafasına buyruk hareketler yapıyordu. Buda beni kızdırıyordu. Bu hayattan hiç kimseye acımazdım, onun canını her yaktığım da  sanki benim canım yanıyormuş gibi on katı canım yanıyordu.

Melisa ile konuştuklarımızı duyduğunu biliyordum ve o duyduğu için bu kadar net konuştum. Çünkü Umay'ın bana bağlanmasını yada benim ona bağlanmamı istemiyordum. Bu olmamalıydı!  Ben sıradan bir insan değilim. Bir sürü düşmanım var.  Herkes ayağımı kaydırma peşinde. Güvendiğim insan sayısının çok az. O yüzden Umay ve ben olmamalıydık. Böyle birşey olmayacak da.

Neden ona kıyamadığımı bilmiyorum. ben hayatımda hiç hissetmediğim bu duyguları Umay sayesinde hissetmeye başlamıştım. Benim kitabımda acıma yoktu çünkü acıma varsa korku olur. Eğer bir insanda korku olursa işte o zaman hayata karşı kaybetmiş olur. Bu hayatta tek bildiğim ve hep öyle kalacak şey; asla bir insana bağlanmamak çünkü eğer bir insana bağlanırsam onu kaybetme duygusu oluşur.

BEN ASLA KAYBETMEM!

Ben kendi düşüncelerimle savaşırken telefonumun çalması ile ara verdim. Telefonuma  baktığında sağ kolum olan Salih'in aradığını gördüm. Sinirle açtım ve konuşmaya başladım.

"Alo"

"Efendim burada işler karıştı"

"Ne demek karıştı"

"Efendim, Haluk bey o burada"

"Yine mi o herif. Ne istiyormuş peki"

"Efendim seninle konuşmak istiyormuş eğer gelmezse burayı başına yakacağını söyledi"

Telefonu hızlıca kapattım. Bu adamı bu sefer kimse elimden alamazdı. Onu bu sefer öldürecektim. Nasıl cesaret edip ta ağzımın dibine kadar gelirdi. Bütün vücudumu nefret ve sinir kaplarken ben hızlıca odadan dışarı çıktım. Gözümü kan büyümüştü. Bugün birisi ya ölecekti ya ölecekti.

Hızlıca merdivenlerden aşağıya indim. Önüme bir andan çıkan Umay'ı görüce duraksadım.  Ona sert bir bakış attım. Çünkü şuan onun kaprisleriyle uğraşamazdım. Yanından geçip gittim. Kolumdan tutması ile duraksadım. Ona doğru dönerken bir an boşluğuma gelip bağırdım.

"Umay ne istiyorsun niye"

"A- araz b-ben" 

"Sen ne Umay sen ne"

"Ben"

"Yeter Umay şuan önemli işim var seninle uğraşamam"

Diyip hızlıca kolumu tutan elini çektim. Bana dolu dolu gözlerle bakarken yutkundum. Biraz daha bağırsam ağlayacak gibi bana bakıyordu. Ellerine gözlerim kayınca titrediğini gördüm. Bir adım geriye gittim. Biraz daha durursam İkimizde birinin canı yanacaktı. Canı yananın da  Umay olacağı kesindi. hızlıca dışarı çıktım. bütün sinirimi ondan çıkarmıştım ama şuan çok sinirliydim. Elime kim geçerse onu öldürebilirdim. Kapıdan çıkar çıkmaz korumalar bana selam verdi. Onları hiç takmayarak ilerledim. Bahçede ki otoparktan arabamı alıp hızlıca bahçeden  dışarıya çıktım. Yol boyunca içim içimi kemirdi. Bu adam canına susamıştı.

KATİLİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin