Redagon I: Kehanet (TAMAMLANDI)

Bölüm 2.3: 15 YIL (1/3)

          Kral Ferrieder haberi danışmanlarıyla paylaştı. Sessizliği ilk bozan Başdanışman Lord Serpens oldu.

"Duyurmamakla iyi etmişiz. Ama bu aynı zamanda Centrum'da bile güvende olmadığımızı gösterir. Güvenlik zafiyetimizin bu ölçüde olacağını hiç düşünmezdim."

"Oldukça gizli bir soruşturma başlatmalıyız majesteleri. Önce Heyet, şimdi Son Yükselen..."

"Katılıyorum Notitia. Soruşturma sende. Serac şehirdeki güvenliği artırmalıyız. Sen de bundan sorumlu olacaksın."

"Emredersiniz majesteleri."

          Kral Ferrieder toplantıdan sonra soluğu Paydaş Kristal'de aldı. Kraliçe Armina ve İmparator İnfirm kendisini bekliyordu. Haberi vermesiyle iki lider de şaşkınlığa uğradı. Kraliçe Armina öfkeyle Ferrieder'in üzerine yürüdü.

"Şimdi sen bana gelip kendi ülkenin başkentinde asırlardır gelmesini beklediğimiz çocuğun, Son Yükselen'in, Redagon'un varisinin, Vernetis'i sahada öldürebilecek tek kişiyi koruyamadığını mı söylüyorsun?"

"Evet, aynen öyle olduğunu söylüyorum. Yalnızca bu da değil. Saldırılar sizinle olan konuşmamızdan sonra oldu."

"Ne demeye çalışıyorsun Ferrieder?"

"Dediğim şey şu İnfirm, belki de bunlar sizin yüzünüzden yaşandı. Belki de biriniz ağzını yeterince sıkı kapayamadı."

          İnfirm tiksinir bir ifadeyle yanıtladı.

"Bu saçmalığa ayıracak vaktim yok."

          Arkasını dönüp gidecekken Kraliçe Armina'ya seslendi.

"Redagon parçalanmak üzere. En fazla yirmi seneye tarihin en büyük savaşı çıkacak... Ve biz kaybedeceğiz. Hazırlanmanı tavsiye ederim. Çünkü belli ki bu savaşta Vernetis'e karşı sadece ikimiz olacağız. Ferrieder'in bir halta yaradığı yok."

"Ülken yirmi yıl dayanacak mı sence İnfirm?"

          İnfirm, Ferrieder'e yanıt vermeden yanlarından ayrıldı.

×××

          Aralıksız üç haftalık yolculuğun ardından Frater ve Risen, Tectumque'nin de güneyinde küçük bir sahil kasabası bulmuşlardı. Nüfusu iki yüz küsur olan kasaba unutulmuş gibiydi. Frater Regnum Centrale'in tüm bölgelerinin haritalarını ezbere bilirdi. Bütün kasabaları, patika yolları bilip kaybolmazdı. Ama bu küçük kasaba, Crescere sanki varoluştan silinmişti. Yalnızca en eski balıkçı haritalarında bulunan kasaba geçimini balıkçılık ve tarım üzerinden sağlıyordu.

          Frater, Risen ile birlikte küçük kasabanın tek hanına girdi. Gündüz saatleri olduğu için içerisi boştu. Yemek yedikten sonra geceyi geçirmek için handa oda tuttular. Hancı ile de konuşup kasaba hakkında bilgi aldılar.

          Bir hafta sonra Frater kasabın kasabaya yarım saatlik yürüyüş mesafesi uzaklığında olan evini satın aldı. Eve yerleştikten sonraki sabah mutfakta kahvaltı ediyorlardı. Risen suikast gecesinden beri sessizdi. Frater ona laf atmadıkça konuşmuyordu, yemek yiyemiyordu, bakışlarında endişe verici bir donukluk vardı. Şimdi de kahvaltı etmek yerine yağ bıçağı ile oynuyordu. Başını kaldırıp Frater'e çevirdi. Bir aydan beridir gözlerinde ilk kez donukluk yoktu.

"Bana savaşçı olmayı öğretmen gerek."

          Frater başıyla onayladı.

"Kahvaltını et. Enerjiye ihtiyacın olacak."