Renett'in kapısına yaklaştı. Kapıda duran muhafızdan anahtarı alıp kapıyı açtı. İçerisi loştu. Yalnızca balkon tarafından gelen Lux'un parlak ışığı odayı yarım yamalak aydınlatıyordu. Renett yatağında uyuyor gibi görünüyordu. Risen ayak ucuna oturdu ve kendi kendine konuşmaya başladı.
"Renett..."
Konuşmaya nereden başlayacağını bilemiyordu. O da en baştan başlamaya karar verdi.
"Alevi kontrol etme yeteneğim ortaya çıktığından itibaren kendimi yalnız hissetmeye başladım. Sanki... Sanki koca evrende tek başımaymışım gibi... Üstelik ben böyle hissederken insanların benden beklentileri hep çok büyüktü. Bu açıdan bakınca... Hayat bana karşı hiçbir zaman adil olmadı Renett. Etrafımda insanlar olsa da siz olsanız da kendimi daima yalnız hissettim. Daima bir başımaydım. Beni anlayan hiç kimse yoktu. Ne kadar yalnız ve ne kadar çaresiz olduğumu anlayan kimse yoktu. Ailem ile aram kötüydü. Arkadaşlarımın yüzüne... Ayna karşısında kendi yüzüme her gün sahte gülücükler saçıyordum. İşler yolunda gitmese de yolundaymış gibi davranmak zorundaydım. Gerçekte neler hissettiğimi sizle paylaşsam benden umudunuzu kesebilirdiniz. Bu da her şeyi çok daha kötü bir hale getirirdi. Üstüne üstlük durumumu tam olarak anlayacağınızdan da emin değildim. Hatta dürüst olmak gerekirse... Anlayamazdınız Renett, kimse anlayamazdı. Her şey ellerimden kayıp gidiyordu. Ailem yoktu, arkadaşlarıma karşı tam bir yalancıydım ve bunun vicdan azabını yaşıyordum. İçimde beni yiyen bir boşluk vardı ama size her gün iyi olduğumu söyleyip sahte yüzler takınıyordum, gülüyordum, kahkaha atıyordum... Oysa ben içten içe ölüyordum. Böyle devam edemezdi. Biliyordum. Bu yüzden bir gece gizlice evden çıkıp ormana ilerledim. Lux'un parlak ışığında toprağa oturup kılıcımı açtım... Bitirmeye hazırdım Renett. Tam kılıcı bileğime götürecektim ki... Lux'un yanı başında bir yıldız kaydı. Bir dilek mi diye düşündüm, Lux'tan bir hediye mi diye. İnanmasam da peki dedim. Peki Lux, istediğin gibi olsun. İnfilak etmemeyi diledim. Ardından parmağımda ufak bir alev yakmak istedim ve başardım. Rüya gibiydi. İlk kez infilak etmemiştim. Yıllar sonra düşününce kulağa mucize gibi geliyor. Ama Redagon'da mucize olmadığını biliyoruz. Sanırım ölüm korkusundan dolayıydı. Çünkü her şeyi bitirmeyi ne kadar istesem de delicesine korkuyordum Renett. Çünkü henüz gitmeye hazır değildim. Çünkü henüz Lux ile tanışamamıştım. Evet... Leydi Veraluxdea. Lux beni her zaman etkilemişti. O parlak taşa âşık olmuş gibiydim Renett. Onunla ilgili okumadığım efsane kalmadı. Tanrıça Efsanesi, Büyücü Efsanesi, Ölüm Efsanesi... Tarihçeleri, çizimleri, ikisinin hakkında yapılan araştırmalar, tekrar efsaneler... Leydi Monasel Efsanesi ya da diğer adıyla Yaradılış Efsanesi... Az bilinir ama çok trajiktir. Her neyse, nihayetinde de zihnimde bir hayalet yarattım. Leydi Veraluxdea. Hayatım boyunca onu aradım, geceleri güzelliğine kadeh kaldırdım, parlaklığında hayaller kurdum. O da beni intihardan kurtardı. Biliyorum, biliyorum. O yalnızca bir uydu ve o gece kayan yıldız da tamamen tesadüftü ama ona karşı romantik davranmayı seviyorum. Sonuçta kimse yokken o vardı. Zaten esas sorun da buydu. O gece infilak etmemek yerine keşke beni anlayacak birisine sahip olmayı dileseydim. Çünkü alevleri kontrol edip artık infilak etmediğimde bile mutlu hissetmedim. Tamam, iyi hissettirdi ama... Gerçek mutluluk değildi. Çünkü yine yalnızdım, bir başımaydım. Ta ki Solfere ile tanışıncaya kadar... Hayatım boyunca Lux'u sevdim. Gözüm hep Ay'ımızdaydı ama ben mutluluğu Güneş'imizde, Sol'de buldum. Evrenin garip bir mizahı var. İnsana mutluluğu baktığı değil, onun tam zıttı da getirebiliyor... Sol ile tanıştıktan sonra hiç yalnız hissetmedim Renett. Artık bir başıma değildim, beni anlayan birisi vardı. Beni, Son Yükselen olduğum için değil, yalnızca ruhumdan dolayı seven ve değer veren birisi vardı... Sen de beni bu yüzden kaybetmiştin. Dürüst olmak gerekirse neredeyse sana âşık oluyordum. Kendi hayatını ortaya koyup alevlerin karşısına geçmek... Teşekkür ederim. O gün ısıyı kontrol etmem için beni neyin tetiklediğini inan hala bilmiyorum. Sen mi yoksa sana alevleri yollamanın hemen öncesinde tanışıp sohbet ettiğim... Sol mü? Sanırım bunu hiçbir zaman bilemeyeceğim... Açıkçası alevler içinde öyle güzel gözüküyordun ki... Sana yaklaşıp sarıldığımda, gözlerinin içine bakarken alevleri tekrar bedenime çektiğimde... Her şey kusursuzdu Renett. O ufacık, minicik anda Lux'un yerini almayı başarmıştın... Sonra ağzını açtın ve her şeyi mahvettin. Bunu sen de fark ettin. Evet, yüzünü hatırlıyorum. Benim hayal kırıklığım senin yüzüne de yansımıştı. İyi bir lider olacaksın mı demiştin? Sözü tam olarak hatırlamasam da ne hissettiğimi gayet iyi hatırlıyorum. Biliyorum, destek olmak için söylemiştin ama... Beni kaybettin. Hem de sonsuza dek... Sol ile aranızdaki fark buydu. O beni olacağım ya da o an olduğum kişi için sevmedi, yanımda bulunma nedeni unvanım değildi. Tercih ettiği için yanımdaydı. Sen, Aux, Frater... Hepinizin yanımda olması bir sebepten ötürüydü. Tercihiniz değildi... Sözü fazla uzattım, biliyorum. Aslına bakarsan gelmemi Sol istedi. Bu gece bir şey oldu. Sol'e onu sevdiğimi söyledim ve o... Sanki onu aldattığımı söylemişim gibi davrandı. Anlam veremedim. Ardından benden... Benden... Bak Renett, senin canını çok yaktığımı biliyorum. Sen de beni çok büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştın. Ama şu an olan şey... Nasıl sen yıllar önce ben uyurken yatağımın ucunda oturup beni sevdiğini itiraf ettiysen ben de şu an seni Sol'ün isteğiyle ekipten çıkardığımı itiraf ediyorum. Benim için kolay bir şey olmadığını bil. Ama Sol senden rahatsızken... Beni anladığını biliyorum. Tıpkı uyumadığını bildiğim gibi. Tıpkı zor zapt ettiğin gözyaşlarını bırakmak için gitmemi beklediğin gibi... Keşke her şey çok daha farklı olsaydı. Ama burası Redagon. Burada mucizeler olmaz... Hoşça kal Renett."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redagon I: Kehanet (TAMAMLANDI)
FantasiaDört parçaya ayrılmış Redagon topraklarında yaşayanlar büyük bir hevesle kehanetin gerçekleşip Son Yükselen'in ortaya çıkışını beklemektedir. Bu tanrısal savaşçının önce alevi ardından da tüm doğayı kontrol ederek Redagon'u tekrar bir bütün haline g...