Bölüm 3.3: HESAPLAŞMA (2/5)

142 9 1
                                    

          Risen Serac'ın verdiği Elit zırhını giydiği gibi atına atladı ve on beş kişilik bir ekiple çevre yolunu kullanarak çatışmadan olabildiğince uzak bir rotada Heyet sarayına doğru ilerlemeye başladılar. Giriş kapısında hazır bekleyen bir bölük askeri Risen alevleriyle yaktı ve hiç çatışmadan avluya girdiler. Avluya girdikleri gibi bahçeden ve sarayın içinden muhafızlar kendilerine saldırmaya başladı. Diğerleri bahçe tarafındakilerle dövüşürken Serac ve Risen hızla kapı tarafındaki muhafızları öldürüp içeri yöneldiler. Risen kapı eşiğinde karşılarına çıkanları alevle yakarak öldürdü. Salona girdiklerinde merdivenlere pusmuş okçular oklarını ateşlediler ama Risen alevlerden bir duvar örerek tüm okları yaktı. Ardından da alev duvarını püskürterek okçuları da öldürdü.

          Merdivenlerin başından gelen bir alkış sesiyle ikisi de dikkatini üst kata verdi. Temkinli bir şekilde basamakları çıkarken karşılarında Miles'ı gördüler. Hala alkışlamaya devam ediyordu.

"Bravo Son Yükselen... Kendini aştın. Çok mücadele ettin. Ama buraya kadar evlat... Burası öldüğün kısım."

          Risen alaycı bir gülüşle karşılık verdi ve yumruğunu alevle sardı.

"O nasıl olacakmış?"

"Önce seni öldüreceğim. Ardından da Serac... Ah sen... Seni öldürmem için yalvaracaksın Serac."

"Dene bakalım."

          Serac cümlesini bitirir bitirmez Miles elinden bir alev dalgası fırlattı. Risen sol elini kaldırarak aleve alevle karşılık verdi ve sağ eliyle Serac'ı kendilerinden uzaklaştırmak için büyük bir patlamayla birlikte soğuk bir alev dalgası çıkarttı. Patlama o kadar şiddetliydi ki Serac'ın ayakları yerden kesildi ve mermer tırabzanı kırarak giriş holüne düştü. Serac omzunu tutarak ayağa kalktığında Miles boşta kalan eliyle tekrar alevlerini gönderdi. Serac adeta donmuş gibiydi. Şaşkınlık dolu gözlerle alevler kendisine gelirken Risen tekrar soğuk bir alev dalgası gönderdi ve Serac'ın etrafını sararak Miles'ın kavurucu alevlerine karşı bir kalkan oluşturdu. Ardından da Serac'a bağırdı.

"Git! Heyet üyelerini bul. Burada zaman kaybedemeyiz."

          Serac Risen'ın soğuk alevleri bedenini sardığı için önünü zar zor görebiliyordu. Buna rağmen yönünü bulup koridora doğru koştu. Risen Miles'a dönüp öfkeyle bağırdı.

"Miles ne yaptın sen?"

          Fides'i çekip alevlerle kapladı ve savurdu. Kılıçtan çıkan dalga alevleri ikiye bölüp Miles'ı vurarak ayaklarını yerden kesti. Ayağa kalkarken Miles kendinden emin bir şekilde yanıt verdi.

"Merak etme, burada kaybedeceğin tek şey zaman olmayacak Risen."

          İkisi de ellerini doğrulttu ve alevler ortada buluşup tüm salonu yakmaya başladı. Risen tüm bedenini alevlerle kaplayıp Miles'a doğru koştu ve kanat kılıçlarını açıp saldırdı. Miles da kılıcını çekip karşılık verdi.

          Serac tüm sarayı altüst etmişti ama saray bomboştu. Heyet üyelerinden en ufak bir iz bile yoktu. Büyük bir gümbürtüyle saray sallanınca hızla pencerenin önüne gitti. Alt kattan alev ve moloz yığınları avluya yağıyordu. Miles kattan uçup avluya düşmüştü. Bulamadığı heyet üyelerini boş verip Risen'a yardım etmek için merdivenlere yöneldi.

          Risen Fides'i alevlerle kaplayıp Miles'a doğru savurdu. Kılıçtan patlamayla çıkan alev dalgası Miles'a çarpıp ayaklarını tekrar yerden kesti ve geriye uçurdu. Zırhı alev korumalı olmasa şimdiye kadar çoktan ölmüş olurdu. Alev kullanımında Son Yükselen kadar deneyimli olmadığı için Risen'ı yakın dövüşe çekmek zorunda olduğunu, alev aleve dövüşte onu yenemeyeceğini biliyordu. Hoş Risen ne kadar deneyimsiz olsa da nihayetinde Elit eğitimini aldığını belli ediyordu. Risen Miles'ın üzerine yürürken önce tüm vücudunu alevlerle sardı ardından da tüm avluyu sarıp Miles'ı da alevlerin içine aldı. Serac giriş kapısına geldiğinde dışarı çıkamadı. Alevlerden dışarısı gözükmüyordu bile. Üstelik sarayın yüz cephesi de boydan boya alev almıştı. Sarayın buna daha ne kadar dayanabileceğini düşünüp arka tarafındaki avluya yöneldi.

Redagon I: Kehanet (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin