Hybrid | Yeonbin

BÖLÜM 2

Hayatımı düzene soktum artık buralarda olucam

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Yeonjun yanaklarını ezen ellere rağmen kıkırdamaya devam ediyordu. Ona sevgi gösteren kişi Soobin'in arkadaşıydı. Buraya Yeonjun'a ne yapması gerektiği hakkında tavsiye almak için çağırmıştı ama Huening Kai Yeonjun ile oynuyordu. Soobin dışında kimse şikayetçi değildi.

Huening Kai bebek seslerini taklit ederek Yeonjun'u eğlendirirken Soobin melezler hakkında araştırma yapıyordu. Daha doğrusu deniyordu, her sitede farklı bilgiler vardı ve uyuşmuyorlardı. Soobin'in kafasından dumanlar çıkmaya başlarken Huening Kai Yeonjun için yiyecek birşeyler bulmaya mutfağa gitti.

İlk başta jelibon verecekti fakat Yeonjun'un süt dişlerini fark etti ve tabi minik kedi dişlerini de. Vişne suyu aldı ama kucağındaki melez kokusunu aldığı içeceği başını sallayarak reddetti. Huening Kai sonunda kıvrak zekasını kullandı ve kedilerin süt içtiğini hatırlayıp süt aldı dolaptan.

Bir bardağa doldurduğu süt ile koltuğuna geri döndü. Yeonjun neredeyse başından büyük bardağa uzandı ve sütü içmeye çalıştı ama burnuna kadar süte bulandı. Sütü de içemedi.

İstediğini alamayınca bakışlarını Huening Kai'nin suratına çevirdi, o da ne yapacağını bilmiyordu. O sırada Soobin bilgisayarı kapatıp onları izlemeye başlamıştı. Yanlarına gidip Yeonjun'un kulak arkasını kaşıdı, Yeonjun eline doğru mayışınca gülümsedi.

"Sevimliymiş, çok sevimli." Huening Kai'ye hitaben söyledi. Soobin Yeonjun ile oynarken Huening Kai kafasına şaplak attı. "Ben ne diyorum iki saattir, dinlemiyor musun beni?!"

İkisi laf dalaşına girdiğinde Yeonjun sıkıldı ve iç güdüsel olarak Soobin'in ipeksi saçlarına elini atıp çekiştirdi.

(Ehehe diğer hikayenin intikamı)

Huening Kai kasıla kasıla gülerken Soobin kel kalmamak için savaş veriyordu, Soobin saçını kurtarmaya çalıştıkça Yeonjun daha çok çekti. Soobin zor da olsa kurtulunca Yeonjun'un elindeki saç tellerini gördü. Soobin'in yüz ifadesi Yeonjun'un da Huening Kai'ye katılmasına sebep oldu.

Soobin Yeonjun'u beslemek için gelmişti ama nankörlük ile karşılandı. Ne olursa olsun aç olan kişi bir bebekti, yada kedi aslında ikiside...

Her neyse, Soobin parmağını bardaktaki süte batırdı ve Yeonjun'un ağzına götürdü. İlk başta istemedi ama ağzına sütün tadı gelince parmağı zevkle ağzına aldı ve emdi.

Yanlış anlaşılmaya müsait bir andı fakat kimse başka yere çekmedi olayı. Huening Kai bunu mantıklı buldu ama Soobin'in parmağında bazı diş izleri olduğunu görünce bunu yapmayı aklından uzaklaştı.

Aşırı derecede yavaş geçen beslenme aşamasından sonra Soobin koltuğa uzandı ve gözlerini kapattı. Yeonjun önce Soobin'in olduğu koltuğa ardından Soobin'in karnına tırmandı. Az kala düşüyordu ki Soobin hızlıca yakaladı küçük bedeni.

Yeonjun da Soobin karnında uzandı, yalandan gözlerini kapatıp Soobin ile dalga geçti. Soobin Yeonjun'un kollarını altından tutup havaya kaldırdığında Yeonjun anlamsız çığlıklar attı.

"Çok aptal ama cidden çok tatlı." Dedi Soobin. Ardından Yeonjun yanaklarına sayısız öpücük bıraktı.

"Aptal olan sensin, bebeğim hakkında düzgün konuş."

"Tek kelime daha edersen bir daha evime adımını dahi atamazsın!"

"Bunu elli milyon kere söyledin."

"Kovunca da geri geliyor-"

Yeonjun dilini Soobin'in yanağına sürttü ve sözlerini böldü.

"Bu şey beni yalıyor!"

"Kıt olma Soobin o bir kedi melezi."

"Zekamı anneni seçerek belli ettiğimi sanıyordum."

"Annemi sal piç!"

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Tamam bu yeter

OY VERİN TAAM MI