Kai sabahın altısında pijamayla kapıya giderken uyku sersemliğinin etkisiyle kimin geldiğine bakmadı. Açtığı kapının diğer tarafındaki elinde çikolatalı kek olan Soobin ile bakıştı bir süre. Yeonjun bir süredir Kai ile onun evinde kalıyordu ve Soobin eline geçen her fırsatta kapının önünde bitiyordu. Ama Kai tek başına canı sıkıldığı için Yeonjun gitsin istemiyordu ve bu yüzden Soobin'in kendini kanıtlamasına müsade etmiyordu. "Kek getirdim size. Yeonjun uyandı mı?" Kai keki alıp uyuduğunu söyledi.
"Başka bir şey yoksa git."
"Bu gece Yeonjun'u akşam yemeğine çıkaracağım. Hazırlanmasına yardım et özel bir yere gideceğiz."
Kai başka bir şey söylemeden kapıyı kapattı ve uyumaya gitti ama Soobin hayır demediği için kabul ettiğini anladı.
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•
Yeonjun arabada heyecandan ayaklarını sallayıp dururken Soobin de çok farklı değildi. Özenle seçmişlerdi ikiside kıyafetlerini. Uyumlu gibiydi ama çok zıtlardı aynı zamanda. Melez sürekli nereye gittiklerini ne kadar kaldığını sorduğundan Soobin gidene kadar konuşmasını yasaklamıştı. Karnı şişmeye başlamıştı ve Soobin için fazla güzeldi. Hamilelik en çok Yeonjun'a yakışıyordu, hatta sadece ona yakışıyordu. Yanakları da karnı gibi yuvarlaklaştığı için ısırma isteğini bastırmak zorundaydı.
(Kuru kuru yazamıyom badem getircem œh)
Sonunda vardıklarını düşündüğünde Yeonjun konuşmak üzereydi ama konuşma yasağını hatırladı ve sustu. Soobin onun tatlılığına dayanamayıp yanağına sulu bir öpücük kondurdu. "Artık konuşabilirsin." Yeonjun kazandığı öpücüğün mutluluğuyla aptal gülümsemesi eşliğinde konuştu. "Bir sürü ışık var çok güzel." Soobin'in bir sonraki söylediği ile yüzü kızardı.
"O kadar güzelsin ki senden başka hiçbir şey güzel gelmiyor ama en iyisi buydu aralarında."
Soobin'in kendisi bile söylediğine utanıp hızla arabadan indi ve melezin de kapısını açıp inmesine yardım etti.
Mekana girdikleri an atmosfer aşk ile karışık romantizm korkuyordu. Dışardaki havaya inat içerisi sıcacıktı. Aralık ayında sıcak olmasını bekleyemezsin zaten.
Görevli onları en ortaya oturtu ama nehir manzarası gayet netti. Garson siparişlerini almaya gelene kadar büyük olan turuncu saçlının ayrı oldukları zamanda yaşadığı anılarını dinledi. Garson siparişlerini alıp uzaklaştı ve bu kez de siparişleri gelene kadar Yeonjun'u dinledi.
Garson geldiğinde elindekileri yerleştirdi ve diğer ikisi teşekkür etti. "Soobin bugün senin doğum günün öyle, değil mi?" Soobin başını sallayarak omı doğruladı
Yeonjun'un bir şeyler anlatmaya devam etmesi eşliğinde yemeğe devam ettiler ama Soobin çatalı elinden düşürdü. Yeonjun eğilip almak için sandalyesini kaydırdı ama Soobin "Ben alırım." diyerek ondan önce davrandı. Yeonjun'un anlamadığı bir şekilde eli arka cebine uzandı.
Yeonjun Soobin'i izlemeye devam ederken Soobin gözlerini birleştirip siyah, yıldız şekilli, minik kutuyu önüne tuttu. Yeonjun henüz neler olduğunu anlayamadan ortam sessizleşti ve Soobin konuşmaya başladı.
"Benimle evlenip bebeğimizi mutlu etmek ister misin Yeonjun? Benimle evlenir misin?"
Yeonjun sözler beynine işlendiği an gözleri şaşkınlıkla açıldı. Diğer insanlar onun evet cevabı için beklerken adını bile hatırlamıyordu. Fazla bekletmiş olduğunu fark ederek kendini konuşmaya zorladı.
"Evet! İsterim, birlikte olduğumuz tüm ihtimalleri çok seviyorum."
Nasıl kekelemediğine şaşırmakla meşgulken Soobin yüzüğü takmayı unuttup anın heyecanıyla ayağa kalktı ve kendisiyle birlikte kalkan müstakbel eşinin dudaklarını mühürledi kendi dudaklarına.
İnsanlar alkışlamaya başladı ve çalışanlardan bazıları konfeti patlattı. Soobin dudaklarını hareket ettirip tek eliyle Yeonjun'un belini sardı ve diğeriyle yanağını okşadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hybrid | Yeonbin
FanfictionPlan dahilinde olmadan doğrudan hayatlara karışan ve çıkartılması istenmeyen bir melez~ Omega evreninde Soobin top/Yeonjun bottom +18