Kızlar intar üç(3) tane bebe kedym var ama benden korktukları için sevemiyorum 😞(taktik verin lütfen amk
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Soobin ağır uykusundan Yeonjun'un kendisini aşırı sarsması ile ancak uyanabildi. Saatin kaç olduğu konusunda tahminde bulunmak amacıyla pencereye baktığında sabahın bir köründe olduklarını gördü. Yeonjun bir şeyler söylüyordu ama uykusundan daha uyanamamıştı. Başında dırdır eden sevgilisini çekip öperek susturdu. Soobin'in silah olarak kullandığı öpücük Yeonjun'un sarkık kedi kulaklarını yukarı dikmişti.
"Uyuyalım yarın hallederiz." Kendisi bile ne söylediğinden bir haberdi, sadece uyumak istiyordu.
Yeonjun onu rahat bıraksaydı saniyeler içinde uykusuna geri dönerdi. Pes etmek zorunda kaldı ve Yeonjun ne söylüyor diye kulak verdi. Duyduğu şeyleri doğru mu duyuyordu yoksa hala uyuyor muydu bilmiyordu. 'Patates' diyordu ama neden? Ne alaka gecenin bu saatinde.
"Patates yemek istiyorum Soobin kalk. Ben yaparsam kendimi soyarım. Canım çok çekti bak."
Soobin'in uykusu 'canım çekti' demesiyle uçup gitti. Muhtemelen aşeriyordu ve uygunsuz bir vakit olsa da elbette istediğini ona verecekti. Yine de... Daha heyecan verici bir şeye aşermesine kendini hazırlamıştı.
Ayılmak umuduyla yüzüne buz gibi su çaptı. Mutfakta Yeonjun mutlu mutlu ayaklarını sallayarak masada oturuyordu ve bu zamana kadar uyumamış kadar enerjikti. Soobin şekline göre yargıladıyıp seçtiği birkaç patatesi yıkayıp özenle kesti. Kızartmak için tava alacağı sırada Yeonjun masadan kalkıp tabağı eline aldıktan sonra çip patatesleri yemeğe başladı.
Soobin garip bakışlarını anlamadı ama sonra teşekkür etmeyi unuttuğu için olabileceğini düşündü. Yerinden kalkmaya üşendiğinden Soobin'i eliyle yanına çağırıp yanağını öptü uzunca ve hemen ardından teşekkür etti. "Yeonjun onları pişirmedim?" Genelde her patates kızartması yaptığında çiğ halinden bir kaç tane çalıp bu şekilde de çok lezzetli olduğunu söylerdi ama bunu cidden beklemiyordu.
Yeonjun biliyorum anlamında başını salladığında ağzı doluydu. Soobin "Karnın ağrıyacak yeme şöyle, bari pişireyim de öyle ye." dediğinde onu dinlemedi.
"Hayır böyle yiyeceğim, git." dolu ağzıyla söyleyebildiği en düzgün şekilde söyledi. Soobin onu kendi haline bırakıp gitmeden önce son kez garip garip baktı.
Yarın ilk kez kontrole gideceklerdi. Bu güne kadar gitmemelirinin nedeni sıradan doktorların melez hastaların hamile olmasını gereksiz yargılamasıydı. Sahip çıkmak için sahiplenen bebeklerin hamile bırakılması saçma geliyordu onlara.
Neyseki bazı bilinçli sahipler kısır bıraktığı bilgisi verilmeyen ve sağlık adı altında yapılan aşıları araştırmıştı ve bu yüzden melezlere özel doğum uzmanları ortaya çıktı. Minho'nun sevgilisi Han Jisung da bunlardan biriydi. Minho sürekli anlattığı ve fotoğraflarını gösterip hava attığı için az çok biliyorlardı ama resmi olarak tanışmamışlardı hala.
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Soobin yan koltukta oturan karnı belli olmaya başlamış Yeonjun'a baktı. Neredeyse kalp atışlarını duyuyordu. Stres ve tatlı heyecanı yüzünden bacağına vurup durduğu elini önüne de bakmaya devam ederek tuttu burda olduğunu hissettirmek için. İkisi de en az birbirleri kadar heyecanlıydı ama yine birbirlerini sakinleştirip duruyorlardı sabahtan beri. Hatta Yeonjun oradayken çişi gelmesin ve seansı bölmesin diye su bile içmemişti.
Vardıklarında ve Soobin'in rehberliği eşliğinde içeri girip onun yardımıyla koltuk ve yatak birleşimi gibi duran şeye uzandı.
(Yazarın adını bilmediği şeyleri sansür şekli)
Kendisini Jisung olarak tanıtan oldukça samimi Omega, Minho'nun gösterdiği fotoğraflar kadar alımlıydı. Güler yüzlü daha çok çekiyordu insanı kendine. Sadece karnını açmasını söylerken bile çokça rahat ettirmeye çalışıyordu hamile omegayı.
Beş aylık, şişmiş, sevimli karnına sürdüğü şey ilk başta garip hissettitiyordu bu yüzden istemeden kaçmıştı aletten. Onunla alakası olmamasına rağmen özür dilemişti. Ekranda uzunca gözlerini gezdirip tek kelime dahi etmemesi ikisini korkutmaya başladı. Emin olmak istediği için bir şey diyemiyordu şimdilik. Haberin onlarada nasıl etki yaratacağını bilmiyordu.
"Bir sorun mu var? Bebeğimiz ne durumda?" Soobin ekranda olan görüntüden hiç anlamasa da bakıyordu ve bir yandan Yeonjun'un elini tutuyordu. Jisung sonunda konuştuğunda ikisi de ona kitlendi.
"Hmm... Nasıl hisediyor olacaksınız bilmiyorum ama bir bebeğiniz olmayacak."
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Sus doktor yalan söylüyon naber 😏
Fak kızlar denedim fanart atamıyom heralde sürekli ihlal yediğim için artık atamıyom 😭🥀😞🖕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hybrid | Yeonbin
FanfictionPlan dahilinde olmadan doğrudan hayatlara karışan ve çıkartılması istenmeyen bir melez~ Omega evreninde Soobin top/Yeonjun bottom +18