20

593 104 89
                                    

Bir kaç gün sonra

Bugün Seungmin ile alışverişe çıkacaktık. Birlikte gitmemiz konusunda çok ısrarcıydı. Bu yüzden bir şey demedim ve kabul ettim. Üstüme bol bordo renkte kolları uzun tişört giyip altıma gri eşofman giymiştim. Siyah ayakkabılarımı da giyip evin bahçesinde Seungmin'i bekliyordum.

Bahçe duvarına yaslanıp kollarımı bağlamıştım. Güneş gözlerimi kamaştırsa da rahatsız etmiyordu. Aslında saçımın rengini değiştirmek istiyordum. Hyunjin'in saçı gibi gri yapmak istiyordum. Çünkü o hiçbir şekilde aşkıma karşılık vermiyordu.

Bu saç konusunu Seungmin ile konuşmuştum. O da kabul etmişti. İlk işimiz bir kuaföre gidip saçımı boyatmaktı. Ben böyle kendi kendime bahçeyi izlerken evin kapısı açılmış ve dışarıya Hyunjin çıkmıştı. Hiç bozuntuya vermeden etrafa bakmaya devam ettim.

"Ne yapıyorsun burada?"

"Seungmin'i bekliyorum doktorum."

Diyip yalandan gülümsedim. Kafasını sallamıştı. Yanıma kadar gelip yüzüne bir gülümseme yerleştirmişti.

"Biraz daha beklersin gibi geldi bana. Geç hazırlanan biri kendisi."

"Sorun yok, beklerim."

"Bugün güneş çok parlak değil mi? Her ne kadar sonbaharda olsak da parlak bir güneş var."

"Hm hm..."

Onunla pek konuşmak istemesem de istiyordum işte.

"İlaçlarını alıyorsun değil mi? Son zamanlarda takip edemiyorum seni."

Derin bir iç çektim.

"İki gündür almıyorum."

Gözlerimi ona çevirip tepkisine bakarken onun kaşlarının çatıldığını gördüm.

"Neden? Sebebi ne?"

Omuzlarımı kaldırıp indirdim.

"Bilmem, unutuyorum."

"Böyle olmaz Felix, haftaya iş için şehir dışında olacağım ben takip etmediğim süreçte içmemen senin zararına."

"Beni bu kadar önemsemenizi doğru bulmuyorum doktorum. Sonuçta benim size karşı hissettiğim yanlış hislerim var ve siz bunu yaparak sadece hislerimi tetikliyorsunuz."

"Elbette doktorun olarak seni umursamam gerekiyor."

"İstemiyorum. Eğer izin verirseniz şimdi gidip Seungmin'e bakacağım."

Yanından ayrılıp eve girdim ve üst kata çıkarken merdivenden inen Seungmin'i gördüm.

"Sana bakmaya geliyordum."

"Çok beklettim değil mi? Bir türlü telefon kılıfı seçemedim."

Gülüp kafamı salladım.

"Sorun yok, gidelim."

Hızlıca merdivenden inip ayakkabılarını giymişti.

Comma -HyunLix-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin