|Belirsizlik|

28 4 100
                                    


Jungkook ve Eun ikilisi arkadan geliyordu ben ise ikisinden uzakta yürüyerek sahile ilerledim, varmış sayılırdık öyle de oldu zaten arkamda ki ikiliye bakmadan en köşeye ilerledim ne kadar uzak o kadar iyi ama onlar bunu anlamamıştı anlaşılan, ikisi de yanıma gelmiş benim gibi bağdaş kurarak oturdular Eun sinirle karışık sesiyle konuşmaya başladı.

"Anlamıyorum burada nasıl sinyal çekmez!"

Haklıydı ortalık bir yer sayılırdı çekmemesi saçma geliyordu ama çokta ortalık bir yer değildi ormanın ortası gibi düşünün. Olsun yinede çekmesi lazımdı, derin nefes verip arkaya doğru kollarımı uzattım, destek alarak bende geri gittim başımı da uzatıp gözlerimi kapattım havanın durumundan dolayı denizde hırçındı.

"Bakıyorum da çok rahatsın sen." ve yine Eun cevap vermedim versemde bi anlamı yoktu eliyle beni dürtmeye başladığında, ilk başta aldırış etmeden durdum fakat bu hareketleri fazla oldu ve rahatsız edici bir duruma döndü.

"Kes şunu." cevabım sayesinde dudaklarında iğrenç bir gülüş oldu, hareketleri de daha da fazlalaştı.

"Eun istemediği belli önüne dön."

"Zaten eğlenceden ne anlar o."

Kendini beğenmiş tavırla önüne döndü onların yanında daha fazla kalmamak için yerimden kalktım ikiside aynıydı, değişen herhangi birşey yoktu onlar yüzünden yarışta değildim olayı büyütmemek için sakin kalmaya çalışıyorum ama nafile!

"Bu kadar da çocuksu olma alt tarafı şaka yaptım." tabi ya ne demessin gül gül öldüm şakaymış.

Şaka şaka diyerek hayatımı maffettiler zaten.

Sinirle geriye döndüm"Bak olay büyümesin diye susuyorum sende benimle uğraşmayı kes artık."

Yüksek sesle konuştum cidden benimle ne derdi vardı bilmiyorum, bu durumda olmamızı sanki ben istemiştim, istemsizce derin derin nefesler alıp vermeye başladım, göğsüm sıkça inip kalkıyordu, ellerini önünde sallayarak bir kaç adım geriledi.

"Tamam nasıl istersen konuşmam sen sakin ol yeter."

Cidden mi, illaki benimle konuşmaması için bana birşey mi olması gerekiyordu, daha fazla takmadan önüme dönüp telefonu mu elime aldım, sinyalin geldiğini gördüğüm anda onlara seslendim, hızla rehbere girip Jimin yazısına tıkladım sadece çalıyordu açmasını beklerken telefonu birisi elimden çekmişti arkama dönüp baktığımda bu kişinin Jungkook olduğunu gördüm"Ne yapıyorsun sen?"

Hızla üstüne doğru yürüdüm.

Almaya çalıştığım da geriledi kafasını hayır anlamında salladı"Jungkook!"

"Olmaz, git otur yerine."

Tek kaşı mı kaldırıp ona bakmaya başladım biraz daha sakin ses tonuyla uyardım."Bak amacın her neyse bitir benim o yarışa katılmam lazım, çok önemli."

İfadesiz bakışlarıyla yanıma yaklaştı elini belime koyup kendisine çekti beni, ne yapmaya çalışıyordu anlayamıyordum, yarışa gidip gitmemle onunla ne ilgisi vardı, beni anlamıyordu geri çekilmek için hamle yaptığımda buna izin vermedi, burnu burnuma deyiyordu daha fazla yaklaştı.

O kadar derin nefes aldı ki, sanki yıllardır özlem duyduğu kokuyu koklamak istermiş gibiydi onu baştan sona hatırlamak gibi, şuan bu hareketlerin anlamı neydi?

Onun ferah kokusu vücudumun her yerini kapladı, dudakları ilk başta burnumun üstünde yerini buldu.

"Biliyorum senin için önemli, her ne olursa olsun gidemezsin Taehyung."

Rainy Days Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin