|İlk haz ilk duygu|

23 3 123
                                    


Amira

Bu kıza ısanamıyordum, gördüğüm ilk andan beri onda ne vardı onu da bilmiyorum. Belki de ben öyle düşünüyordum emin değildim işte. Kesin olarak onda iyi bir enerji almıyordum en azından bundan emindim.

Böyle düşünen de bir tek bendim, sıkıntı da buradaydı işte bazen kendi içimde büyüttüğü mü düşünüyordum.
Jimin bile bu kızı çok seviyordu. Yugyeom da aynı şekilde.

Burada olmaktan hiç memnun değildim, ilk başta sormuş olsaydım eğer şuan bu ortamda bulunmazdım en köşeye geçmiş herkesten uzak bir köşede oturuyordum, camın önünde bulunan koltukta. Hava da birden bire bozmuştu yağmurlu ve gürültülü.

"Taehyung sen de içer misin?" Bana sorulan soruyla bakışlarımı çıkardım.

"Hayır teşekkürler." Amira başını sallayıp yanımdan uzaklaştı, her ne içiyorlarsa içmek istemiyordum tek isteğim bir an önce buradan gitmekti.

Bir tek ben memnun değildim olduğum durumdan, öyle duruyordu yani. Gitmek istediğimi söylesem hoş olmazdı onunda farkındaydım. Jungkook'un üstümde dolanan gözlerini yeteri kadar fark ediyordum ama herhangi bir karşılık da vermiyordum. Evden çıkmadan önce yaşadığımız olayı hatırlayıp duruyordum. Nasıl olurda böyle bir hamleyi yemiştim bilmiyorum benimle oynamıştı bunun başka bir açıklamasını göremiyorum. Kısacası geldiğimden beri Jimin hariç kimseyle konuşmadım.

"Dalgın gibisin bir sorun mu var Tae."

Yura merak dolu olan bakışlarıyla gözlerime bakıyordu, bana sesleniş tarzı garip gelmişti Jimin ve Yugyeom hariç kimse benimle bu şekilde konuşmazdı ilk başta uyarmak istesem de sonradan vazgeçtim. Yura diğerleri gibi değildi benimle ilgilendiği ilk günü çok iyi hatırlıyordum. Şuan da yanıma gelip benimle ilgilenmesi bile hoşuma gitmişti açıkçası.

"Aslında gayet iyiyim, ama biraz başım ağrıyor."

"Ağrı kesici getirme mi ister misin peki?" Hayır anlamında başımı salladım."Şuan o kadar ciddi değil, yine de teşekkür ederim Yura." Karşılık olarak gülümsemişti. Benim yanımda oturmaya devam etmişti bu süre içerisinde.

İçecekler geldiğin de yerinden kalkmıştı, onun yerine bu seferde Yugyeom gelmişti yanıma. Niye herkes böyle davranıyordu bana karşı her zamanki halimdi.

"Naber fıstık." Makas hareketiyle yanağıma dokunmuştu, ciddi misin dercesine bakıyordum, onun bu hareketleri hiçbir zaman değişmemişti."İyi." Alttan bir bakış atıp,"Sadece iyi?" Göz devirip,"Evet sadece iyi." Dedim bakışlarımı yere indirirken.

Gözlerini kısarak bakmaya devam etmişti."Ne yapmamı bekliyorsun cidden." Onlara karşı bu kadar ciddi olma sebebim açıkça belliydi ama onların bu durumdan haberi yoktu tabi ki, bu yüzden de garip geliyor olmalıydı."Hiç, hiçbir şey." Bozulmuşa benziyordu şimdi de kendimi suçlu hissetmeme sebep olmuştu. Elimi omzuna atarak açıklama yaptım.

"Biraz başım ağrıyor, ve burada bulunmaktan pek memnun değilim."

Doğruları söylemekten kendimi anlamamıştım."Biliyordum ulan!" Şaşkınca gözlerine bakıp ne demek istediğini sordum, ve bunu bana söylerken sesi biraz fazla yüksek çıkmıştı. Herkesin bakışı bizim üstümüzdeydi. Çok güzel.

Hemen ardından,"Neyi biliyordun?"

Eun soruyu sormuştu. Kulağına doğru eğilmiş,"Yediğin boku temizle şimdi." Demiştim, ve bundan büyük bir zevk aldım. Gözlerini kısmış tehditkar bir biçimde bana bakıyordu. Eun sorusunu tekrarlayınca bakışlarını üzerimden çekti.

"Sınavdan geçtiği mi." Gülmemek için kendimi zor tutuyordum dudaklarımda belirmeye başlayan gülümsemem ile dikkatleri üzerime çekmek üzereydim artık.

Rainy Days Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin