3 gün sonra
Olaydan sonra odamdan adım dahi atmadım bazen geceleri mutfağa su içmeye gidiyordum bunu yaparken de Jiminin uyuduğu zamanlara dikkat ederdim, bu sayede onunla bile konuşmazdım bu üç gün boyunca ağlamaktan başka birşey yapmadım yerimden kalkıp aynaya kendime baktığımda bitmiş halde olduğumu gördüm bu durum daha çok canımı sıktı banyo ışığını kapatıp yatağıma geri döndüm, bağdaş kurup bakışlarımı yere indirdim.
Ah, ne yapmam gerekiyor benim?
Bu olanlar sanki önceden yaşanmış gibiydi herşey o kadar tanıdık ki üstüne birde bu şekilde düşünmem, hiç normal değildi Jimin ile konuşmak istiyordum ama odamdan çıkacak gücü kendimde bulamıyordum, ben bu insanların yanında bulunduğum sürece hiçbir şey yolunda gitmezdi.Farklı olan birçok şey vardı, bunları belli etmem şu zamanda doğru olmaz gibiydi yani demek istediğim şey, eğer anladığı mı onlara gösterirsem neler olacağını az çok tahmin edebiliyordum.
Bir önemli kısım ise Jimin, o sadece beni oyalıyordu birşey bilme mi istemediği bariz ortadaydı, Jungkook ise benim bilmediğim ne biliyorsa bunu belli etmekten çekinmiyordu Jimin de bunu engellemek için her şeyi yapardı, benim bilmediği mi sanıyordu aslında birçok şeyden bi haberdim.
Bunu anladığım gün ise Jungkook'un hayatıma girmesiyle başladı her şey planlıydı, bir düzen vardı herkes istiyor ki bu düzen bozulmasın ama o, yani Jungkook benim her şeyi bilme mi istiyordu. Anladınız mı? Asıl amacı gelip bu düzeni bozmaktı ve başırıyordu, ama ben hâla daha görmezden gelmeyi düşünüyordum daha bu oyunun içinde çok fazla eksik vardı.
Peki ya ben bu oyunun sadece bir parçası mıyım, yoksa asıl hedef ben miydim?
Duyduğum sesle kendime gelmiştim.
Dışarıdan yani kolidordan gelen bir kaç takım ses vardı ilk başlarda aldırış etmedim, benim ismim geçene kadar.
"Taehyungu bu işe bulaştırmam demiştin sen!" Şu yeni olan kızın sesine benziyordu, yerimden kalkıp sessizce adım atarak kapıya ilerledim hâla daha konuşuyordu telefondaki kişiyle, kızın çıkan sesindeki tını gerçekten tüyler ürperten türdendi.
Sinirle yüksek çıkan sesiyle tekrardan konuştu.
"Beni kandırdın sana güvenmem hataydı."
"..."
"Parayı ayarladım bana onun hakkında bilgi ver kaldığı eve, yaşadığı hayata kadar."
Son cümlesi buydu kapattıktan sonra söylenme sesi geliyordu, bu kişi kimdi? Başka birinin adım seslerini duyumsadım.
Daha ne olabilir diyordum bende..
"Jungkook birşey mi oldu napıyorsun burada."
Jungkook mu, onun ne işi vardı burada, hatta ikisinin de burada olmaması lazımdı.
"Asıl sen napıyorsun bu kata gelmemeliyidin."
Benim burda olduğumu bildikleri için miydi acaba?
"Neden özel kat falan mı güldürme beni." Bu kız cidden sinir bozucu.
Birdi iki oldular. Eun ile bu kadar iyi anlaşmalarının sebebi bu olsa gerek.
Sesi normalden daha farklı çıkıyordu tonu daha şey sanki birini etkilemek istermiş gibi aralarında birşey mi vardı ki?
"Çek şu ellerini kendini bir şey sanma."
Ne elleri mi, bunların arasında cidden bişeyler vardı anlaşılan kız bu durumdan memnun Jungkook pek öyle durmuyordu, olması hoşuma gitmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rainy Days
FanfictionHer sonun bir başlangıcı vardır. "İnsanlar yaşarken de ölebilir mi? Mümkündür bu. Önce hayalleri ölür insanın, sonra da kendisi."