|Mezarlık|

13 2 34
                                    


"Güneş batıyor."

Gitmeden önce, birlikte vakit geçirmek istemiştik. Akçaağacın altına birlikte oturmuş gün batımını izliyorduk. Başımı omzuna koymuş karşımda duran manzaraya bakıyordum.

"Güneş batıyor.." Sesinde ki yoğun ilgi her yerimi kaplamıştı. İçimi ısıtan ellerini saçlarımın arasına atmış okşuyordu. Her dokunuşunda gevşeyen bedenimle nefes alıp veriyordum.

"Taehyung ne zamandan beri biliyordun bu durumu?"

Benim merak ettiğim gibi, onunda soruları vardı kendince öğrenmek istemesine karşı değildim. Hepsini anlatmayı da düşünmüyorum ama bazı şeyleri bilmesi onunda hakkıydı.

"Uzun zaman önce." Başımı omzundan kaldırıp, bakışlarımı yüzüne çıkardım.

"Hani şu sürekli bayıldığım zamanlar varya işte o zaman." Kendimle dalga geçercesine söylemiştim bunu. Gülerek ona bakmaya başladım. Verdiğim cevap sayesinde o da gülmeye başlamıştı.

"Haa o zamanlar hatırladım şimdi."

İkimizde seslice gülüyorduk.

"Sende kimseye söyleme olur mu?"

İlk başta kararsızca bana bakmıştı, olması gereken durum buydu ama. Gerekmese Jungkooka bile söylemezdim ben. Başıyla onay verdi kısaca. Saatin geç olduğunu fark edince kalktık yerimizden. Beni kendisine doğru çekip dudaklarıma kapandı hızla. Dudaklarına karşılık verdim, nefessiz kalınca ayrıldım. Eline uzanıp tuttum, birlikte arabaya doğru ilerledik ve yine yola çıktık.

Jungkooka, karşılıksız bir güven hissediyordum bunun sebebini bilmeden. İlerleyen zamanlarda neler olurdu onu da bilmiyorum. Geçmişin verdiği cevaplar sayesinde her geçen gün daha fazla yanıt arayışının içine giriyordum. Evet hem korkuyordum, hemde öğrenmek istiyordum birçok şeyi. Oturduğum koltukta bağdaş kurup ondan tarafa döndüm.

"Jungkook bana yardım eder misin?"

Yolu izleyen gözleri hızla bana çevrildi. Emin olmayan, karışmış olan ifadesiyle bana bakıyordu.

"Nasıl bir yardım bu?" Yerimde biraz kıpırdanıp anlatacaklarımı düşündüm.

"Geçmişimi hatırlamam da." Biraz cümleleri toparlamaya çalıştım.

"Şimdi şöyle ki, ben bu olayı Jimin ve Yoongi sayesinde öğrendim. Onlar bir gece konuşuyorlardı bende kulak misafiri oldum. Ya o gün onları dinlemeseydim hâla daha bu yalanın içinde yaşamaya devam edecektim Jimin benden neden böyle bir şeyi saklıyordu aklım almıyor."

Dikkatle beni dinliyordu, kırmızı ışıkta durduğu için başını bana doğru çevirdi."Yani istemeyerek öğrendin sen." Başımla onay verdim.

"Sonrada birçok şey ardı arkasını kesmeden gelmeye başladı, gördüğüm rüyalar arttı özellikle seninle tanıştıktan sonra ne olduysa oldu."

"Ne yani sorun ben miyim." Bu dediğimden gerçekten sadece bunu mu anlamıştı. Göz devirip söze tekrardan girdim.

"Hayır Jungkook, tetikledin beni. Bunu söylemeye çalışıyorum sadece."

"Bana aşık olunca böyle oluyor desene."

Omzuna hafifçe vurarak,"Dalga geçmesene ya." Demiştim. Biraz sırıtarak arabayı sürmeye devam etti.

"Jungkook, ben ciddiyim bana yardımcı olman gerekiyor."

Yola bakan gözlerini biraz kısmış, düşünür bir hâle bürünmüştü. Sakin ve sessiz ortamda bana verecek olan cevabını bekledim kısa bir süre. Jimin bana yardımcı olur muydu merak ediyordum, fakat benden bunu saklayan kişinin o olması da sinir bozucu oluyordu. Eminim ki ona karşıda daha fazla sessiz kalacağı mı sanmıyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Rainy Days Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin