-12-

551 56 25
                                    

Harry'nin kendisi ne beklediğini bilmiyordu ama Tom'la olan ilişkisi dramatik bir şekilde değişmemişti. Ve bu en iyisiydi. Gerektiğinde her şeyi derhal durduracağına kendini ikna etmişti. Harry, karşılıklı çekiciliğin daha fazlasına dönüşmesine izin vermeyecekti. Statükodan oldukça memnundu, çünkü kendi zamanlarına döndüklerinde olup bitenler yalnızca uzak bir anı olarak kalacaktı . Sadece onun kirli, korkunç bir sırrı olarak. Ve ne Belinda, ne Abraxas, ne de Tom ortalıkta olmayacaktı...

Dumbledore ölecek, Harry, Bellatrix'in kasasına dönecek ve Penelope Hufflepuff'ın Kupası'nı arayacaktı.

Kendi kendine Tom'un yanında olmanın iyi olduğunu söylüyordu. Voldemort'u yenmek için önemli bir şey öğrenebilirdi.

Sadece bunu isteyen kısmı görmezden geliyordu . Onun arkadaşlığına can atan kısmı, Tom'un ona bütünüyle ilgi göstermesinden keyif alıyordu. Bir dereceye kadar farklılıklarından bile keyif alıyordu. Ama her şeye kolaylıkla son verebileceğini biliyordu ve bu düşünce Harry'nin en büyük tesellisiydi.

Harry: "Çok haklısın , kusmak üzereyim."

Kendilerini Ortak Salona giden dolambaçlı bir koridorda bulmuşlardı;
soğuk ve rüzgarlıydı. Harry donsa da Tom'la beraber sırıtıyordu - ikisinin de yanakları soğuktan pembeye dönmüştü.

Harry: "Çünkü bir öğrenciyi öldürdüğün için ödülü hak ettiğini düşünmüyorum"

Hagrid'in kulübesi Bitkibilim'den gelen uzun yolda mükemmel bir şekilde görülebiliyordu ve onu görünce Harry bir tartışma başlatmıştı.

Tom: " Akromantula'nın doğurması benim suçum değil . Bu bir istisnayı haklı kılmıyor mu?"

Harry: "Bir öğrenciyi öldürmek için değil."

Tom elini salladı. " Küçük detaylar."

Koridor boştu. Harry'nin kanı damarlarında kaynıyordu ve Tom'un yüzü onunkinden yalnızca birkaç santim uzaktaydı, utanmaz bir gülümsemeyle gülümsüyordu.

Harry: "Bunu Dumbledore'la konuşacağım."

Tom: "Dene ve Dumbledore'un hiçbir şey yapamayacağını kendin gör ."

Durdular. Harry, Riddle'ın genişlemiş gözbebeklerinin etrafındaki irisin hafif kırmızı renkte parladığını gördü.

"Senden gerçekten nefret ediyorum." dedi Harry nefes nefese.

Tom: "Ben de seni seviyorum."

Tom gözünü kırpmadan ona baktı, sonra bilinçsizce onun kravatına uzandı ve onu parmaklarının arasında tembelce döndürmeye başladı.

"Aptal Ölüm Yiyenlerinle görüşmen gerekmiyor mu?" Harry usulca sordu.

O kadar yakın duruyorlardı ki başının döndüğünü hissetti. Tom'un sıcak nefesi kendi nefesiyle karışmıştı ve sonra dudakları ayrıldı...

"Bekleyebilirler."

Tom mesafeyi kapattı ve onu öptü. Harry, Riddle'ı kendisine yaklaştırdı ve parmaklarını gelişigüzel bir şekilde dağınık saçlarının arasında gezdirdi, olan bitenin gerçekliğini hissedebilecek kadar sıktı. Işık, sıcaklık, kötü ruh hali- tüm bunlar bir an için arka planda kayboldu.

***

Tom berbat bir insandı ama bu bir eksiden çok bir artıydı. Harry kendi kendine, onu kendi amaçları için kullanabileceğini ve sonrasında pişmanlık duymayacağını söylüyordu. Ron ve Hermione'den kaçındığında ya da Dumbledore'un baş masanın arkasından onu izlediğini hissettiğinde bu sözleri bir mantra gibi tekrarlıyordu. Bunu o kadar sık ​​söylüyordu ki neredeyse kendini kandırıyordu. Sonuçta bu tür düşünceleri kafasından atmaya değmişti, herkes böyle söylememiş miydi? Zihnini boşalt Harry.

RUHLAR NEDEN OLUŞUR // TOMARRY ÇEVİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin