Yaramızda Kalsın Tutku

Yaman Aksoy

Kulağında kulaklık, bebek sahilinde sabah koşusuna devam ediyordu Yaman. Yanlarından geçenlere dikkat etmiyordu. Fakat Yaman başkalarının dikkatini çekiyordu. Yanından geçtiği kadınlar koşan adama bakıyordu.

Yaman dikkat çeken özelliklere sahipti. Uzun boylu, vücutlu. Oldu olası spor salonlarını sevmemişti. Her sabah 5 te kalkar. Sahile gelir sporunu yapardı.

Yaşamayı severdi. Arkadaşlarıyla eğlenir. Gezmeyi sever. Çapkınlıkta cabasıydı. Fakat hiçbir zaman uzun bir ilişkisi olmamıştı. Bugüne kadar aşık olmamıştı. Günübirlik ilişkileri severdi. Bu yaştan sonra zaten aşık olacağını zannetmiyordu. Onu aşka inandıran, en yakın arkadaşları Ali ile Sedaydı.

Ali ve Seda ile üniversiteden tanışıyorlardı. Çok yakın arkadaştılar. Seda ile Ali evlenmişti. Hemen hemen hergün görüşüyorlardı. Evleri arasında bir kaç sokak vardı.

Eve doğru yürüyüşüne devam etti. Kapıyı açıp kendini duşa attı. Kıyafetlerini çamaşır makinasına atıp, çalıştırdı. Duştan sonra kahve makinasının düğmesine bastı. Odasına girip, shortunu ve tshirtünü üzerine geçirdi.

Mutfağa dönüp kahvesini aldı. Laptopunu açıp maillerine baktı. 3 ay önce işi bırakmıştı. Güneydoğu Asya turu yapmak için. 2 hafta önce tatilini bitirip geldiği gibi bir kaç yere iş başvurusunda bulunmuştu.

Boğaziçi Üniversitesi inşaat mühendisliği bölümünden mezun olmuş. Stajını yaptığı şirkette kendini göstermişti. Şirketin yurtdışı ayağıyla Fransa'da 2 sene kalmıştı. Orda devam etmişti işine. Projeyi tamamladığında. Şirket Fransa'da kalmasını istemişti. Yaman kabul etmemişti. Bugüne kadar hem iş anlamında hem de kültür anlamında kendini çok geliştirmişti. Fakat arkadaşlarından ve ailesinden uzakta yaşamak istememişti.

Annesi ile babası emekli öğretmendi.  Emekli olduktan sonra İstanbul'daki evlerini Yaman'a bırakıp İzmir'e Urla'ya taşınmışlardı. Orda küçük bir meyhane açıp, yaşamlarına devam ediyorlardı.

Kapının açılmasıyla bilgisayardan kafasını kaldırıp ayağa kalktı:" Oy benim sultanım gelmiş, hoşgelmiş." Deyip Emine teyzeye sarıldı.
Emine teyze küçüklüğünden beri onlara gelir. Evin işlerini hallederdi. Anneleri taşındıktan sonra da devam ediyordu gelmeye. Aile dostu olmuştu artık. Yaman'ın anne babasının burdaki gözüydü.

" dur deli oğlan yine her tarafımı tükürük yaptın." Dedi Emine teyze.
"Ben seni öpmeden durabilir miyim? Sende bu kadar güzel olmasaydın. Benim suçum mu?"

Beraber güldüler. " hadi ben çayı koydum. Kahvaltıyı hazırlayayım. Beraber kahvaltı yapalım."

"Aman senin kahvaltını bilirim. Saçma sapan atların yediği yulaftan  koyarsın önümüze. Ben şimdi güzel bir kahvaltı hazırlarım. Sen işlerini hallet." Dedi Emine.

Yaman gülüp, laptopun başına geçti. Emine kahvaltıyı hazırladı. Beraber oturdular. Karşılıklı konuşarak kahvaltılarını ederken, Yaman'ın telefonu çaldı:" Efendim."
" iyi günler. Yaman Aksoyla mı görüşüyorum?" Dedi karşıdaki ses.
" evet buyrun benim."
" Yaman bey ben Arhan Holdingten arıyorum. İş başvurunuz için aramıştım. Yarın saat 10 da görüşmeniz var. Sizden küçük bir sunum hazırlamanızı istiyoruz. Mail adresinize projenin özellikleri ile ilgili bilgileri atıyorum. "
"Tamamdır. İyi günler dilerim." Dedi Yaman.
Aynı temennileri de karşısındaki söyleyip telefonu kapattı.

" kim o oğlum." Dedi Emine teyze.
" iş görüşmesi için Emine teyzem. Bakalım hayırlısı. Hem bakalım ben beğenecek miyim?" Deyip sırıttı.
" aman kendini beğenmiş oğlan."
Gülüşüp kahvaltılarına devam ettiler.

Kahvaltıdan sonra Emine evi toparlamaya başladı. Yaman da mailine gelen bilgiler doğrultusunda küçük bir sunum hazırlamaya başladı.

İşini bitirdiğinde, kendine bir kahve daha koydu. Emine teyze işlerini halledip çıkmıştı. Yaman'ın telefonu çaldı.
" efendim kardeşim."
" Efendiler götürsün seni. Ne yapıyon len." Dedi Ali.
"Oğlum sen gene Seda'ya kızıp ona birşey söyleyemedin. Beni mi aradın sinirini çıkarmak için."
Seda: " Hey bende burdayım duyuyorum. Bilgin olsun istedim Yaman Bey."
Hep beraber güldüler.
"Yarın iş görüşmem var ona hazırlık yaptım. Bakalım hayırlısı." Dedi Yaman.
Ali:" Oğlum bu ne rahatlık ya. İnsan bi heyecan yapar."
"Oğlum ben niye heyecan yapayım. Onlar beni göreceğine heyecanlansın."

Ali, Yaman'ın kendine çok güvendiğini biliyordu. İşinde zaten başarılıydı. En güzel yerlere geleceğini biliyordu. Bi anda işini bırakıp Güneydoğu Asya turuna gitmesine şaşırmışlardı. Ama bu Yaman'dı. Yaşamayı seviyordu. Üniversiteden beri çeşitli işlerde çalışmıştı. Kendine hep birşeyler katıp bugünlere gelmişti.

" kendini beğenmiş ne olacak. Hadi gel akşam yemeğe. Seda güzel yemekler yaptı." Dedi Ali.
Yaman:" kardeşim başka zaman geleyim. Misafirim gelecek bu akşam."
Ali:" vay Yaman bey belli oldu bizi neden sattığın."
Yaman tam konuşacakken zil çaldı.
Yaman:" hadi kapatıyorum misafirim geldi." Deyip telefonu kapattı.

Kapıyı açtığında, geçen hafta gittiği kafede tanıştığı Serap karşısındaydı.
" Hoşgeldin Serap." Deyip sarıldı.
" ismimi hatırlıyorsun. " dedi karşısındaki kadın.
"Başka birşeyler daha hatırlıyorum. İstersen sana da hatırlatayım." Deyip kadının dudaklarına yapıştı. Kapı önünde başlayan öpüşme, yatak odasında devam etti.

İşinin bitmesiyle yatağın yan tarafına kendini attı Yaman.
Kadın kafasını Yaman'ın göğüsüne koyup, elleriyle göğüsünde dolaşıyordu. " Yine çok iyiydi." Dedi Serap.
"Ben duşa giriyorum. "
" Git mi demek istiyorsun?" Dedi kadın.
Yaman: " olur mu öyle şey. Yarın iş görüşmem var. Dinlenmem lazım. "
" ben gideyim o zaman sen dinlen. Yine görüşecek miyiz?"
Yaman:" haberleşiriz canım. Kendine iyi bak. Güzel akşam için teşekkürler." Deyip kadının dudağına küçük bir öpücük koyup, banyoya girdi.

Duşun altında kadına sert mi davrandığını düşündü. Ama zaten Serap ile sadece sevişmek için görüşmüştü. Kadına hiç bir zaman birşeyler için söz vermemişti. İkisi de güzel zamanlar geçirmişti. O kadardı.

Duştan çıktığında kadında gitmişti. Yatağına yatıp, kendini uykuya bıraktı.

Sabah alarmın çalmasıyla kalktı. Bugün koşuya çıkmayacaktı. Kahve makinasının düğmesine basıp duşa girdi.

Duştan çıktıktan sonra takım elbisesini giydi. Kıravatınıda taktıktan sonra hazırdı. Kahvesini alıp içmeye başladı bi yandan da sunumuna bakıyordu. Saate baktığında kahvesini bırakıp evden çıktı.

Arabayla gitmeyecekti. Bi de orda park sorunuyla uğraşmak istemiyordu. Bir taksiye binip Arhan Holdinge doğru gitti.

Taksiden indiğinde saatine baktı. Saat 9.du. Daha 1 saati vardı. Zaten çok dakik bir insandı. Hiçbir görüşmesine geç kalmazdı. Kafasını çevirdiğinde ileride kahveci olduğunu gördü. Bi kahve içip zamanın geçmesini bekleyecekti.

Kahve siparişini verdikten sonra, ödemesini yaptı kahvesini aldı. Masalardan birine oturdu.

Kahvesi bittikten sonra. Saatine bakıp gitme vakti geldiği için kalktı. Kapının önüne çıktığında bir anda birinin çarpmasıyla karnında bir sıcaklık hissetti...