Savaş Başlasın..

750 49 0
                                    

10 dakika sonra herkes toplantı odasındaydı. Yaman ile Deniz birbirlerine öldürücü bakış atmışlardı.

Engin Bey:" Yaman bey sunuma başlamadan önce, Cvnizi inceledim. Önceden çalıştığınız şirket patronunu aradım kendisini tanırım. Kenan Bey sizden çok övgüyle bahsetti. Merakımı mazur görün neden orda devam etmediniz? Hem de Fransa ayağıyla siz ilgileniyormuşsunuz."

"Evet Engin Bey. Fransa'daki proje bittiğinde. Kenan Bey şirkete geri dönmem konusunda teklifini iletmişti. Yoğun bir çalışma süresinden sonra, bir süre dinlenmek istedim. Mesleğe ara verdim diyeyim. Fakat bazı kişisel projelerle tabiki işime de devam ettim. Proje yapıp satıyordum. Güneydoğu Asga turum oldu. Onu da bitirdikten sonra, sizin şirketinize başvurdum. Şuanda buradayım." Tebessüm etmişti Yaman. Nedense Engin Beyin sıcaklığı hoşuna gitmişti.

" Boğaziçi Üniversitesini ikincilik ile bitirmişsiniz?" Dedi Engin bey.

Deniz önündeki kağıtlardan kafasını kaldırmıyordu. Sanki Yaman orda yokmuş gibi davranıyordu.

" Evet Engin Bey doğrudur."
Serdar araya girdi:" Bende iş görüşmenize geç kalmanızın nedenini merak ettim. Alarmınız mı çalmadı?" Deyip hafif sırıttı.

Deniz de dosyalardan başını kaldırmamasına rağmen. Serdar'ın bu lafına tebessüm etmişti.

Yaman karşısında konuşan adama sinir olmuştu. Hele kadına ne demeli hem suçlu hem güçlü. Sesine dalga geçer bi tını vererek konuşmaya başladı:
" Alarmım gayet çaldı beyefendi hatta yarım saat önce geldim. Görüşmelerime hiç bir zaman geç kalmam. Fakat kendini bilmez, şımarık biri yüzünden geç kaldım." Demesiyle Deniz dosyadan kafasını kaldırıp karşısındaki adama sinirle baktı.

Kendi şirketinde adam karşısına geçmiş onun hakkında konuşup duruyordu. " Sunuma geçebilirsiniz." Diye düz bir şekilde söyledi.

Deniz aklına gelenle dudakları aralandı:" isterseniz ceketinizi çıkartabilirsiniz. Rahatsızlık veriyorsa." Sinsi bir gülüş attı.
Yaman karşısındaki kadının ne demek istediğini anlamıştı. Kahve lekesini kastediyordu.
"Teşekkürler böyle iyi." Deyip kestirip attı.

Yaman baş selamı verip ayağa kalktı. Elindeki flashı bilgisayara takıp, ekrana yansıttı. Anlatmaya başladı. Engin Bey Yaman'ın durusunu, kendine güvenini, bilgisini beğenmişti. Yaman sunumunu bitirdiğinde, Engin Bey söze girdi:" teşekkürler Yaman bey gayet başarılı bir sunumdu. Zaten tecrübenizi hissettirniz. Size dışarıda bir kahve ikram edelim. 10 dakikalık bi görüşmemiz olacak. Sizi çağırayacağız."

Yaman baş selamı verip, odadan çıktı.

Engin Bey:" bence mükemmeldi. İşi biliyor. Küçücük bir sunumda bile, fikirleri çok güzel. Sen ne dersin Deniz."

Deniz sinirli bir şekilde babasına döndü:" ne diyorsun baba adam hadsizin teki. Konuşmalarını görmedin mi?"
Serdar:" Deniz haklı Engin Bey. Adam hadsiz. Karşısında kim var nasıl konuşuyor."

Engin bey sıkıntılı bir nefes verip, Serdar'a döndü:" konuşmasında ne varmış. Bence siz üstüne fazla gittiniz. Hem konuşmalarını demiyorum. Biraz profesyonel olun. Sunumunu görmediniz mi? Deniz al bu da cvsi. Adam işi biliyor."

Deniz babasının haklı olduğunu biliyordu. Ama bu adamı nasıl çekecekti. O an aklına fikir geldi. İşe alıp burnundan getirecekti.
" Alper, Seçil sizin fikriniz nedir?" Deyip onlara döndü Deniz.
Alper: " bence çok iyiydi Deniz hanım." Aynı şekilde seçilde onu onayladı.

" peki o zaman baba. İşe alımla ilgili işlemleri yapsınlar."
Engin bey:" Deniz kızım senin takımına girecek senin konuşman gerek."
" baba ben insan kaynaklarımıyım? Buda nerden çıktı?" Diye sinirle soludu Deniz.

Yaramızda Kalsın TutkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin