Bölüm 15: şirkette bir gün

17.4K 906 50
                                    

Dün kalbimi biraz yorduğum için eve gelir gelmez yemek yemeden uyumuştum. Su hanım gelip beni kontrol ettiğinde her şeyin yolunda olduğunu, sadece yorgun olduğumu söylemiştim.

Bulut muhtemelen beden dersinde olan şeyden bahsetmişti onlara. Kapımın ardından onları konuşlarken duymuştum. Su hanım bir doktor çağırmayı teklif etmişti ama Görkem bey onu reddetmişti. Daha sonra beni doktora götürmek için anlaştıklarını duymuştum.

Dün erken uyuduğum için sabah erken uyanmıştım. Kahvaltılarını sekizde yaptıklarını söylemişlerdi. Ben ise saat yedi de uyanmıştım. Okul günleri de neredeyse bu saatte uyanıyordum. Ama günlerden cumartesi olduğu için saat daha erkendi.

Üzerime mavi bol bir kot pantolon ve beyaz bir kazak giymiştim. Kulağıma da küçük, gümüş halka küpelerimi takmıştım.

Saat sekize geldiğinde kahvaltıya indim. Herkes yerinde oturuyordu, Umut bile. Herkese sataşıyor ve gülücükler atıyordu. Sabah huysuzlukları herhalde okul günleri için özeldi.

Yerime geçtiğimde Umut bana baktı. "Kimler gelmiş." Yanağımdan makas aldı. "Prenses gelmiş."

Bu yaptığına güldüm ve diğerlerine baktım. "Günaydın."

Hep bir ağızdan günaydın dediklerinde kahvaltıya başladık.

İlerleyen dakikalarda Görkem bey bana baktı. "Bugün benimle şirkete gelmek ister misin?"

Gözlerindeki saf istekle sormuştu bunu. Benimle vakit geçirmek istediğini görüyordum. Zaten bende merak esiyordum şirketlerini. Dizilerdeki gibi kocaman mıydı acaba diye düşünmeden edemiyordum.

"İsterim." Diyip gülümsedim.

O da bana gülümsedi ve saatine baktı. "Bir yarım saate falan çıkarız."

Umut kaşlarını kaldırdı ve kollarını önünde birleştirdi. "Beni beni, Umut'unu çağırmayacak mısın babacığım?" Dedi gözlerini kırpıştırarak.

"Her şeye maydonoz oluyor bu da." Dediğini duydum Barlas abinin.

"Sana kaç kere gelmeni teklif ettim oğlum ama sen beni hep reddettin. Hani şirket sıkıcıydı?" Dedi Görkem bey kaşını kaldırarak.

"Ama şimdi işler değişti. Hayalcığım da gelecek."

"Olmaz. Ben sadece kızımla gideceğim."

Umut Bulut'un omuzuna başını koydu. "Görüyor musun Bulut'um. Ne hallere düştük. İstenmeyen olduk." Hayali gözyaşlarını sildi.

Bulut kederle saçlarını okşadı ve başını salladı. "Görüyorum."

Biz onlara gülerken Su hanım onlara içi gider gibi baktı. "Üzülmeyin bebeklerim. Ben sizi götürürüm."

Umut anında başını kaldırdı ve kocaman gülümsedi. "Ne zaman?"

"Ben öğleden sonra gideceğim."

"Olur." Dediler ikisi birlikte aynı anda gülümseyerek.

Görkem bey gözlerini devirdi.

💫💫💫

Üzerimi değiştirmemiştim. Görkem beye sorduğumda istediğimi giyebileceğimi söylemişti. Nasıl rahat ediyorsam öyle giyinmem gerektiğini söylemişti.

Görkem bey benim aksime takım elbise giymişti. Patron olduğu için ayrı bir havası ve ciddi bir duruşu olmalıydı tabii. Siyah takım elbisesi ve kol saatıyla çok iyi duruyordu.

Rüstem abinin Görkem beyle konuşmalarını dinliyor ve dışarıyı seyrediyordum. Camı biraz açmıştım, saçlarımın savrulmasını seviyordum.

Paramparça hayaller ve kalpler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin