Finale doğru yaklaştığımızı söylemiş miydim?
Keyifli okumalar.
💫
"Hadi çabuk olun!" Diye seslendim arkamı dönüp aileme bakarak. Sanki bilerek yavaş yürüyorlardı.
"Geliyoruz kızım. Acele etme." Dedi annem gülerek.
"Tabii ki acele edeceğim anne. Ablamı görmeme sadece birkaç saniye kaldı."
Barlas abimin de benden kalır bir yanı yoktu. Heyecanla etrafa bakıyor ve hızlı hızlı yürüyordu.
İleride duran ablamı gördüğümde işaret parmağımla onu gösterdim. "Orada!"
Abim işaret ettiğim yere bakınca bavulunu ortaya bıraktı ve koşturarak ablama sarıldı. Ablam onu görmediğinde ilk şaşırsa da sonrasında abim olduğunu anlamış ve ona sıkı sıkı sarılmıştı.
Babam başını iki yana salladı hayretle. "Şu çocuğun bu hallerini de mi görecektik." Abimin bıraktığı bavulu diğer eline aldı.
Yanlarına vardığımızda ablam abimi hafiften ittirmiş ve kollarını bana açmıştı. Ona anında sarıldığımda Umut'un yaptığı gibi bizi iki yana sallamıştı.
"Hoş geldiniz." Dedi ablam benden ayrılıp diğerlerine de sarılarak. "Beklemekten ağaç oldum ama değdi."
"Hadi hemen gidelim!" Dedim yerimde duramayarak. "Sizi çok güzel yerlere götürmek istiyorum."
"Önce eve geçip bavulları bırakalım, daha sonra bir şeyler yeriz." Dedi babam bir öneride bulunarak.
Onu onayladığımızda Gökay amcamın ayarladığı arabalara bindik. O şu an yanımızda değildi. Ameliyatı olduğu için aramıza sonradan katılacaktı.
Camdan dışarıyı izlemeye başladığımda tanıdık şehir yüzümde bir gülümsemenin oluşmasını sağlamıştı. Yıllarca bu ülkede yaşamıştım, şimdi bir haftalığına buraya tatile gelmiş olmak tuhaf hissettirmişti.
"Size Brüksel'in her yerini göstereceğiz. Değil mi abla?"
"Göstereceğiz tabii." Dedi sürücü koltuğunda oturan ablam. Yanında da tabii ki Barlas abim vardı.
Aslında Brüksel'de yaşamıyorduk. Anvers'te yaşıyorduk ama Brüksel'in havalimanını kullandığımız için burada bir ev kiralamaya karar vermiştik. Ablam da bizimle birlikte kalacaktı.
Kalacağımız eve geldiğimizde arabalardan indik ve eve girdik. İki katlı, ferah, hoş bir evdi. Bayağı da büyüktü.
Umut hemen yukarı koşturdu ve bağırdı. "En büyük oda benim!"
Bulut da onun arkasından bağırdı. "Beraber kalacağımız için en büyük oda ikimizin!"
Umut geri bağırdı. "En büyük oda ikimizin!"
"Olsun ikinizin!" Diye Atlas abi de bağırdı. "Yedik odanı."
Ablamla bu hallerine güldük ve bizde kalacağımız odaya bakmak için üst kata çıktık. Annem ve babam bir odada, Barlas abi ve Atlas abi de bir odada kalacaktı.
Odaya vardığımızda bavulları kenara koyduk ve etrafı inceledik. Sade ama güzel bir odaydı. İki tane yatak, iki tane komidin, iki tane dolap ve bir masa vardı. Onun dışında her odanın da özel bir banyosu ve balkonu vardı.
"Beğendim odayı, çok güzel bir seçim yapmışım." Dedi ablam gururla.
Ablamı gerçekten ayrı bir tebrik etmek lazımdı. Kalacağımız evi o seçmişti ve iyi bir iş çıkarmıştı. Kaç tane evi karşılaştırmıştı en iyisini bulmak için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paramparça hayaller ve kalpler
Teen FictionGerçek aile kitabı. Hep o okuduğum kitapların içinde olmak isterdim. Lafımı geri alıyorum, hiç bir şey hayal ettiğim gibi olmamıştı. Ailemden ayrılmış ve başka bir ülkeye gelmiştim. Hayat bir kitap değildi ve ben de onun içindeki karakter değildim...