Üniversite sınavının nasıl işlendiğini bilmediğim için kafama göre yazdım. Umarım tutturabilmişimdir.
💫
"Her şeyi aldın mı kızım?"
"Aldım anne."
"Bir şey unutmadın, değil mi?"
"Unutmadım anne."
Bugün o gündü. Üniversite sınavına girecektik. Stresliydim, korkuyordum, mutsuzdum. Doğru düzgün çalışamamıştım. Elimden geleni yapmıştım ama her şey benim için yeniydi. Zar zor zaman ayırabilmişim ders çalışmak için. Bir yandan okul, bir yandan psikolog randevularım vardı.
Atlas abim başta olmak üzere Barlas abim ve üçüzlerim de elinden geleni yapmışlardı. Onları da üzmek istemiyordum. Güzel bir sonuç almak istiyordum.
Ama yine de yapabilir miydim bilmiyordum.
Acaba Türkiye'ye gelmekle hata mı etmiştim? Her şey çok farklıydı. Alışırım sanmıştım ama bu sınav beni çok korkutuyordu. Puanımın hiçbir şeye yetmeyeceğinden korkuyordum. İstemediğim bir şey okumak ya da sınava yeniden hazırlanmak istemiyordum.
İç çektim ve ayakkabılarımı giymeye başladım. Diğerleri daha gelmemişti, henüz erkendi. Annem de sanırım mutfaktaydı.
Ayakkabılarımı giymeyi bitirdiğimde doğruldum ve sırtımı duvara yasladım. Elimdeki bez çantayı omuzuma astım ve bekledim. Çantamın içinde gerekli şeylerim vardı.
Salondan çıkan Atlas abi gözlerini üzerimde gezdirdi. "Hazır mısın?" Ayakkabılarını giymeye başladı.
"Hazırım." Dedim gözlerimi yerde gezdirirken.
Abim doğruldu ve benim gibi sırtını duvara yasladı. Yanımda durmuştu. "Heyecanlı mısın peki?"
Omuz silktim bir şey demeden.
"Ne oldu bebeğim?" Diye sordu yüzüme düşen perçemimi kulağımın arkasına atarak.
"Ya başaramazsam. Sizi hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. Çok çalıştık ama yapamıyorum. Çok zor, her şey benim için farklı."
"Kendine güven. Nasıl bir puan alırsan al bizi hayal kırıklığına uğratmayacaksın. Sen elinden geleni yaptın."
"Hı, hı." Dudaklarımın arasından sadece bunu çıkarabilmiştim.
"Allahım sen bana yardım et!" Diye koridora giriş yaptı Umut. Eğildi ve spor ayakkabılarını giymeye başladı. Hareketleri aceleciydi.
"Sakin ol Umut." Dedi Atlas abim gülerek.
Umut doğruldu ve olduğu yerde zıplamaya başladı. "Abi sakin falan olamam! Altıma edeceğim şimdi stresten!"
Bu haline gülümsedim.
Bulut da geldiğinde ayakkabılarını giydi ve hala zıplayan Umut'un ensesine vurdu. "Yerinde dur."
"Sana ne be!" Dedi Umut çirkefçe.
En sonunda Barlas abim, annem ve babam da geldiğinde ve hazırlandıklarında arabalara binmiştik. Benim olduğum arabayı Atlas abim sürüyordu, yanında da annem vardı. Benim yanımda ise Bulut. Diğer arabayı babam sürüyordu, yanında Barlas abim ve Umut vardı. Umut başka bir yerde sınava gireceği için bizimle değildi.
Erken çıkmamıza rağmen trafik vardı. Bu beni daha da strese sokmuştu. Camdan dışarıyı izliyor ve panik olmamaya çalışıyordum. Ama zaman ilerledikçe bu daha da zorlaşıyordu.
Yanımda oturan Bulut omuzuma dokunduğunda ona döndüm. "Başaracaksın."
Ona gülümsemeye çalıştım ve tekrar cama döndüm. Gözlerim sulanmaya başlamıştı. Yapamayacağım diye çok korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paramparça hayaller ve kalpler
Teen FictionGerçek aile kitabı. Hep o okuduğum kitapların içinde olmak isterdim. Lafımı geri alıyorum, hiç bir şey hayal ettiğim gibi olmamıştı. Ailemden ayrılmış ve başka bir ülkeye gelmiştim. Hayat bir kitap değildi ve ben de onun içindeki karakter değildim...