Bölüm 44: toparlanmaya çalışmak

4.6K 382 79
                                    

Merhabaaaaa. Yeni bölümle karşınızdayım. Sizi çok bekletmemeye çalıştım.

Bana sorularınız ya da yazmamı istediğiniz sahneler olursa buraya yazabilirsiniz.

Keyifli okumalar.

💫

Yalnız uyumaya korktuğum için gece Umut ve Bulut ile uyumuştum. Kabus görmüştüm ama sıçrayarak uyanmamıştım. Yanımdaki varlıkları bana iyi geliyordu.

Uzun bir süredir uyanıktım ama yataktan çıkmak için bir harekette bulunmamıştım. Yerim de rahattı nasıl olsa. İkisi de bana sarılmış ve başlarını omuzuma koymuşlardı.

Haftanın hangi günü olduğunu da bilmiyordum. Oraya kapatıldığım süre boyunca zaman algımı yitirmiştim. Sabah olmuştu ama saatin kaç olduğundan haberim yoktu.

Sırtüstü uzanmaktan sıkıldığım için yan döndüm ve Umut'a sarıldım. Bulut bunu hissetmiş gibi kollarını daha da sıkılaştırmıştı. Umut ise onun aksine habersizce uyuyordu.

Yanımda oldukları için içim rahattı ama bir yanım daima tedirgindi. O canavar bir yerden çıkacak ve beni yine götürecek diye ödüm kopuyordu. Belli etmemeye çalışıyordum ama bununla ilgili konuşmakta istiyordum.

Başımı geriye attım ve Umut'u izlemeye başladım düşüncelerimden az da olsa sıyrılmak için.

Yüzündeki yorgunluk geçmemişti ama biraz daha dinç duruyordu. Bebeksi bir suratı vardı, çok tatlıydı. Kırılgandı. Yanakları yumuşacıktı, onları sıkasım geliyordu. Göz altları biraz mordu.

Elimi sarı saçlarına attım ve uyandırmamaya çalışarak okşadım. Bunu yaparken gözlerimin dolmasına izin vermiştim. Bir daha asla onları göremeyeciğim diye ödüm kopmuştu. Şimdi onları yanımda uyurken görünce duygulanmıştım.

Gözyaşlarımı geri göndermeye çalıştım ve dikkat ederek bu sefer Bulut'a doğru döndüm. Dönmemle de onunla göz göze gelmem bir oldu. Bana şefkatle bakıyordu ama bakışlarının derininde hüzün de vardı.

Gözlerini birkaç defa kırptığında bir göz yaşı firar etmişti. Kahverengi gözleri yaşlardan parlıyordu ama o gözyaşı dışında daha gelen yoktu.

Elimi uzattım ve işaret parmağımla yanağını kuruladım. Bunu yaptıktan sonra elimi tutmuş ve kalbine bastırmıştı.

Bir süre birbirimizi izledik sessizlik içinde. Bu süreçte kendisiyle çelişiyor gibiydi. Ara sıra kaşlarını çatıyor ve farklı bir şekilde bakıyordu. Bunu istemeden yapıyordu ama anlıyordum. Ne düşündüğünü de sezebiliyordum.

Elimi bıraktı ve titrek bir nefes vererek arkasını döndü. Bu sefer sırtıyla bakışmaya başlamıştım. Omuzları sarsılmaya başladığında ona yaklaştım ve arkadan sarılarak yanağımı sırtına yasladım.

Bütün yaşananları unutmayı dileyerek gözlerimi yumdum ve hayallere daldım.

💫💫💫

Gözlerimi araladığımda yanımın boş olduğunu gördüm ve küçük bir panikle yatakta doğruldum. Kalbim anında hızla atmaya başlamıştı. Beni yalnız mı bırakmışlardı yoksa?

"Sakin ol Hayal."

Yanımda oturan Umut'u görünce derin bir nefes vermiştim. Yüzüme gelen saç tutamını kulağımın arkasına attım ve odada gözlerimi gezdirdim.

"Gittiniz sandım." Dedim tekrar ona bakarak. "Gerçi, Bulut gitmiş zaten."

Yanımda Umut vardı ama Bulut'un da olmasını isterdim. Korktuğumu biliyorlardı. Bulut neden gitmişti? Gerçi onu zorla tutamazdım ya.

Paramparça hayaller ve kalpler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin