"Hayır."
Kalbimin atışı ben öldürecek raddeye geldiğinde korkarak hareketlendim ve arkamı dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladım. Masaların yakın durduğu için oraya gidemezdim. Beni takip ettiğini anladığımda koşmaya başladım.
Sonunda bir arka kapıya vardığımda kapıyı ittirdim ve dışarı çıktım. Binanın arka tarafına çıkmıştım.
"Hayal!"
İsmimi bağırdığını duyduğumda ağlamaya başladım ve sağa, sokağın sonuna doğru koşmaya başladım. Etrafta tek tük insanlar vardı ve bana değişik bir şekilde bakıyorlardı.
Hala koşarken omuzumun üzerinden arkaya göz attım. Peşimden koştuğunu gördüğümde daha da hızlandım. Ağlamaya daha da artmıştı.
Gelmişti işte! Kaçmıştı! Beni alacak ve geri götürecekti!
Son anda kenara çekilmediği için omuzumla bir adama çarptığımda bana bağırdı. "Önüne baksana!"
"Hayal!"
Gözyaşlarından etrafımı göremez olduğumda daha kalabalık bir caddeye çıkmıştım. Bu beni az da olsa rahatlatmıştı. Beni insanların içinde zorla bir yere götüremezdi.
Koluma birisinin dokunduğunu hissettiğimde bir hışımla arkamı döndüm ve bağırdım. "Yardım edin!"
Karşımda Barlas abimin durduğunu gördüğümde rahatladım ve boynuna sarılarak hıçkırdım. Abim bulmuştu beni!
"Arkamdan geldi abi! Kaçmış! Götürecek beni! Lütfen gidelim buradan!"
"Sakin ol bebeğim benim." Saçlarımı okşadı. "Kimse yok burada."
Ondan ayrıldım ve gelen diğerlerine de anlatmaya çalıştım. "Gördüm onu! Hatta peşimden koştu! Seslendi bana!"
Atlas abim yanıma geldi ve başımı göğsüne yasladı. "Sana seslenen bendim Hayal. O adam burada değil. İmkansız."
Sinirle başımı kaldırdım ve gözyaşları içinde derdimi anlatmaya çalıştım. "Neden inanmıyorsunuz bana! Peşimden koştu diyorum!"
Emir ellerimi tuttu ve rahatlamam için sıktı. "Yaşadıkların yüzünden beynin sana oyun oynuyor olabilir Hayal. O gördüğün adam gerçek değildi."
Durakladım ve ellerimize bakmaya başladım. Haklı olabilirdi ama gerçek gibiydi. Karşımda durmuş, gözlerimin içine bakmış ve peşimden koşmuştu. Etrafıma baktım onu görebilecek miyim diye. Tanımadığım insanlar dışında kimse yoktu.
Emin olamadım ve tereddütle sordum. "Ama ya gerçekse?"
"O adam bir daha asla sana zarar veremez abiciğim." Dedi Atlas abim saçlarımdan öperek. "Korkma."
İçimdeki endişeleri yok etmek için bir daha etrafamı baktım ve o canavarı göremeyince başımı salladım.
💫💫💫
Asık bir suratla psikoloğun odasından çıktığımda etrafıma toplanmışlardı.
"Ne oldu?" Diye sordu Umut elini omuzuma koyarak.
"Beynim bana oyun oynuyormuş. O adam gerçek değilmiş. Deliriyormuşum ben."
"Yasemin abla sana deliriyorsun mu dedi?" Siye sordu Bulut kaşını kaldırarak.
Omuz silktim. "Öyle demedi ama ima etti."
"Saçmalama Hayal. Yasemin abla öyle dememiştir."
Tamam, abartıyor olabilirdim ama gerçekten de delirmeye başlamıştım. Bu beni daha da korkutuyordu. O canavar artık yoktu ama ben onu görmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paramparça hayaller ve kalpler
Teen FictionGerçek aile kitabı. Hep o okuduğum kitapların içinde olmak isterdim. Lafımı geri alıyorum, hiç bir şey hayal ettiğim gibi olmamıştı. Ailemden ayrılmış ve başka bir ülkeye gelmiştim. Hayat bir kitap değildi ve ben de onun içindeki karakter değildim...