Gözlerimi yoğun baş ağrısı ile araladığımda kendi yatağımdaydım. Dün gece Barış Alper'in itirafından sonra tek kelime bile etmeden evime gelmiştim ve girmesine müsade etmeden onu da kendi evine göndermiştim.
Ne düşüneceğimi bilmiyordum çünkü çakma sarışın bana açık açık beni sevdiğini söylemişti. Alkollü olduğuma bakmayın, böyle bir şeyi hatırlamamak mümkün değildi.
İç çekip ayaklandım ve en güçlü ağrı kesicilerden birisini içtim. Midem de bulanıyordu, sarhoş olmak bana asla yaramıyordu gerçekten.
Aferin salak, yeni mi çözdün bunu?
Bugün evden çıkmamayı planlıyordum, bütün gün yatmaktan başka bir şey yapasım yoktu. En azından baş ağrım geçene kadar.
Zilin çalmasıyla hayal kırıklığı içinde sızlandım. "Ya beni bir salın artık ya, ben çürüyüp gitmek istiyorum bu evde bi leave me alone ama!" Söylene söylene kapıyı açtığımda Barış Alper'i görmemle duraksadım.
Gergin duruyordu, gözleri benimle buluştuğunda biraz olsun rahatladı. "Girebilir miyim?"
Girmesi için kapıyı sonuna kadar açtığımda girdi ve salona adımladı. Kapıyı kapatıp arkasından ilerledim.
"İyisin, değil mi?" İç çekip omuz silktim. "Baş ağrısı, mide bulantısı... Nasıl olabilirim Barış Alper?"
Hafifçe beni süzdükten sonra beklemeden ellerini belime dolayıp kendine çektiğinde donup kaldım. Büyük elleri belimi tamamen sararken, nefesini boynumda hissediyordum. Birkaç saniye sonra tereddüt ederek ben de ellerimi ensesinde birleştirdim.
Bir ömür gibi gelen yaklaşık on saniye sonra ayrıldı benden. "Hayırdır, ölüyor muyum yoksa?" İşi dalgaya vurmak istesem de Barış Alper fazla ciddiydi.
"Bugün telefona baktın mı hiç?" Kafamı sağa sola salladım hızlıca. "H-hayır, ne var ki; ne olmuş ki?"
Önüme düşen saç tutamını geriye attı. "Babanın aramalarına da dönmedin?"
Tekrar kafamı salladım. Gerilmiştim. "Barış, ne olduğunu açıklayacak mısın?"
"Nerede telefonun birtanem?" Etrafa bakındım hızlıca, odamda olmalıydı. Barış Alper'i salonda bıraktıktan sonra hızlıca odama gittim ve telefonuma ulaştım.
Ekrana artarda bir sürü bildirim düştüğünden, ekran açıktı. Bir gözüm telefonumda tekrar Barış Alper'in yanına gittiğimde babamın araması düştü.
"Babam arıyor..." diye mırıldandım. "Aç." diye emretti Barış Alper sert bir ses ile. Birisi artık bana ne olduğundan bahsedebilir miydi?
Telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Beyza!" Sertçe yutkundum. "Baba?"
"Neden bakılmıyor bu telefona?" Gözlerim ürkekçe Barış Alperle birleştiğinde dudaklarını 'sakin ol' diye oynattı. Neler olduğunu zerre anlamıyordum...
"Baba, ne oluyor ben gerçekten hiçbir şey anlamıyorum!"
"Beyza, şu an fazlasıyla sinirliyim. Seni alması için Barış'ı gönderdim, hemen onunla birlikte tesise geliyorsun." Telefon yüzüme kapandığında neredeyse ağlayacaktım.
"Noluyor anasını satayım ya!" Telefonu sinirle koltuğa fırlattıktan sonra oturdum. "Konuşsana Barış, ne oluyor?"
Barış Alper önümde benim hizama gelerek çöktü. "Dün gece... Birisi dışardan, lavabonun camından çekmiş sizi..." Hala anlamıyordum bir şey.
"Mert Hakan ve sen!" Gözlerimi kocaman açtım. Bunca tantananın sebebi bu muydu? "Mert Hakan senin yüzünü yıkarken, belinden tutarken, saçlarını toplarken... Hepsi var. Benim gelişim, seni çıkarışım dahi. Daha sonra Mert Hakan sinirleniyor falan... Kim çekmiş bilmiyorum ama her şey kare kare var, sosyal medya çalkalanıyor."
Gözlerime korku çökerken Barış Alper yüzüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına attı. "Korkma tamam mı, ben neyin ne olduğunu biliyorum; yanındayım. Babana da takıma da açıklayacağız, anlaştık mı?"
Yutkundum sertçe. Babamın siniri gündem olduğum için olmalıydı fakat takım...
"Barış..." diye mırıldandım. Gözlerim dolarken bir kez daha sardı Barış beni kollarıyla. "Sakın ağlama güzelim, sakın. Takımla Okan hocayı ben hallederim, sosyal medya da birkaç gün konuşur ve unutulur."
"Kim?" dedim kendi kendime. "Kim niye çekip basına vermiş? Hem... Yanlış bir şey yapmıyorduk ki! Mert Hakan bana yardımcı olmaya çalışıyordu."
"Biliyorum..." diye mırıldandı Barış Alper, parmakları sırtımda gezinirken. "Ama insanlar çok farklı yoruyor. Al, kendin bak." Geri çekilip telefonu bana uzattığında saç diplerimden parmak uçlarıma kadar gerildiğimi hissetmiştim.
İlk defa böyle bir şeyin içindeydim ve çok korkuyordum. İnsanlar linç etmeyi seviyorlardı, ve ben de bunun bir parçası isem beni yerin dibine gömmüş olmalıydılar.
Telefonuma düşen bildirimlerin izin verdiği kadarıyla Twitter'a girdim.
"Okan Buruk'un kızı Beyza Buruk'un, Fenerbahçe'nin komutanı Mert Hakan Yandaşla samimi görüntüleri!"
📷Fotoğraf+249: SEVGİLİLER Mİ?
+13: @+249 sanmıyorum ama aralarında bir şeyler olduğu kesin
+249: @+13 beyza neyse de, bu mert hakan'ın kariyerine fazlasıyla zarar verecek..."Beyza Buruk'tan Galatasaray'a ihanet! Okan Buruk görüntüleri görünce köpürdü!"
+5273: dün geceki davette herkes sarhoştu, ayrıca fotoğraflarda kötü hiçbir şey yok! insanları karalamayı iftira atmayı kesin artık
altayınyesilformasi: MERT HAKAN ŞEREFİNLE BIRAK TAKIMI
akturkogludelisi: beyza'dan beklemezdim... umarım bu haberler takıma zarar vermez
doksanartiuc: eğer sevgililerse yer yerinden oynar!
"Barış Alper Yılmaz, Mert Hakan Yandaş ve Beyza Buruk'u yan yana görünce sinirlerine hakim olamadı!"
+148: Barış tam istediğimizi yapmış yalnız he JAKDLEŞSŞWSŞWPSĞWLRPWPR o nasıl çekip çıkarmaktır be yiğidim???
+2738: Barış Alper gelmemiş olsaydı neler olacaktı kim bilir...
+19: @+2738 ne olabilir salak görmüyor musun kız sarhoş!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sarışın | barış alper yılmaz.
Roman pour AdolescentsTAMAMLANDI beyza buruk, barış alper yılmaz ile olan ilişkisini çözemiyordu.