I'm getting tired and I need somewhere to begin

103 12 60
                                    

     
 
          Hinata'nın Anlatımından...

Hisler... nasıl varolurlardı?

Ya da kararlarımızı nasıl alırdık biz? Dış hayatın sürüklemesiyle mi yoksa özbenliğimizle mi?

Peki özbenliği nasıl elde ederdik?

Bir köşeye çekilip bunları sorgulayabileceğim bir hayata sahip olmamıştım hiç.

Bir köyde doğmuştum ben, her an savaş tehlikesiyle yüzleşen bir köy. Sürekli hazırda shinobi bulundurması gereken aksi takdirde hayatını sürdüremeyecek bir köy.

Bu yüzden halk veyahut klan hiç fark etmez herkes shinobi akademisine gönderilir ve shinobi olarak yetiştirilmeye zorlanırdı.

Ailesinin işlettiği bakkalı, sürdüğü tarlası olan çocuklar nispeten şanslı olurlardı, akademi bittiğinde bunları neden göstererek aile işlerinin başına geçebilir ve bu şekilde kanlı savaş gerçeklerinden uzaklaşırlardı.

Fakat geri kalanlar ise..shinobi olmaya mahkumdu. Halktan gelenler düşük rütbeli shinobiler olarak kalır ve ufak görevlerle ilgilenirlerdi. Ya da çok kişi isteyen görevlerde etten zırh olurlar, orada ölürlerdi.

Klanlar ise çocuklarını doğumdan itibaren eğitirlerdi ve onların çocukları shinobilikte üst seviyelere kadar tırmanabilirlerdi. Çok daha önemli görevler alabilirler, Hokage tarafından çok daha saygı görebilirlerdi. Fakat bunun da önemi yoktu, onlar da ölüyorlardı.

Yıllar yılı tecrübelerimle yavaş yavaş fark etmiştim bunu fakat abimin öldüğü gün farklıydı. Sanki o an, onun gözlerine baktığım son an bir tasma geçirilmişti boynuma. Anbean boğazıma sarılan, benim nefesimi susturan bir tasma.

Huzurlu bir dünya...sadece bir hayaldi.

Biz hiçbir zaman Konoha'da o huzuru inşa edemeyecektik. Ölüm her an bir nefes ötemizde olacak, bizimle beraber soluklanacaktı.

Hiçbir zaman.

Ve biz sadece hayatta kalmak için uğraşacaktık, şuana kadar yaptığımız gibi.

Bu yüzden olsa gerek kendimi yabancı bir yatakta bulduğumda bir korku sardı bedenimi. Garip bir odada, anlamlandıramadığım tuhaf kıyafetlerle...korktum. Kollarımı birbirine sararken düşünceler şimşek hızında geçip gitti zihnimden.

Konoha'daydım ben, evimdeydim. Buraya nasıl gelmiştim? Biri geceleyin köye baskın mı düzenlemişti? Kaçırılmış mıydım? Hyuga Hanesine ne olmuştu o zaman?

Biraz daha yaşım küçük olsa korkudan bir titreme gelirdi belki vücuduma, dizlerimin bağı çözülürdü. Ama ben öğrenmiştim, yaşamıştım ve artık biliyordum.

Güçlü durmak zorundaydım, soğukkanlı olmak. Yoksa ya korku yiyip bitirecekti beni ya da düşmanım.

Ve ben de odadan sızdım, ev misali büyük yapının koridorlarında dikkatlice dolandım. Byakugan açma çabalarım başarısız olmuştu ve hiçbir silahım olmadığından taijutsuma güveniyordum. Önüme birinin denk gelmesini istiyordum ki onu esir alabileyim, sorular sorabileyim.

Adım sesleri duydum bir köşeden dönmeden önce, tok ve rahat adım sesleri gittikçe yaklaşıyordu. Duruşumu aldım, onun köşeyi dönmesini bekledim saldırmak için. Ve bir figür görüldü en sonunda.

Abim.

Tüm vücudum dondu onu gördüğümde. Dizlerimin bağı gerçekten çözüldü bu sefer, hiçbir güç hissedemedim kendimde. Öne uzattığım kolum aşağıya indi önce ve ben ayakta bile duramadım, yere kapaklandım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yazılmamış Hikayemiz - SasuhinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin