Yazılmamış Hikayemiz - Sasuhina

You could be the beauty and i could be the monster

- Grup şuan alt sınıflardan yeni bir üyeye taktı şaka gibi! Büyüleyici bir flüt çalıyormuş da neymiş, bunun rock şarkıları çalan biz için bir önemi var mı ya?

Naruto'nun yanına oturmuş olan Sakura sitemle konuşmaya devam ediyordu. Bahsettiği kızın flüt çalışını ben de duymuştum, ürpertici bir güzelliğe sahipti. Kesinlikle küçümsenecek bir şey değildi.

- Herkesin dilinde bir Tayuya da Tayuya! Çalacağımız şarkıları o da dahil olacak şekilde ayarlamaya çalışıyorlar şuan. Gerçekten sinirlerim bozuluyor, haksız mıyım Naruto?

- Çok haklısın Sakura-chan. Çok haklısın da anlamadığım bir şey var. Hyuga-san, neden bizim yanımızdasın şuan?

Gözleri yanıma oturmuş Hyuga Hinata'ya kaydı. Evet, tam da tahmin ettiğim gibi olmuştu. Teneffüs başladığı gibi kantine giden arkadaşımın yanına geçmiş oturmuştu. Sınıftan tek çıkan da o çocuk oldu zaten, sınıfın gerisi gösteri izler gibi buraya bakıyorlardı. Sadece onlar da değildi, Sakura ve Naruto da ayak uydurmaya çalışsalar bile şaşkınlardı.

Naruto daha fazla doğalmış gibi davranamayıp yanımdaki kıza konuştuğunda Hyuga Hinata gözlerini kaçırdı birden. Sabahki zırvalıklarını onlara da haykırmasını beklerken durduğunu görmek çok şaşırtıcıydı.

- N-naruto-kun ben..

Hım? Naruto'dan çekiniyor muydu bu kız şimdi? Yoksa söylediklerinin saçmalığına farkına yeni mi varmıştı?

- Naruto mu? Biz yakın mıyız, Hyuga-san?

Naruto gerçekten şaşkınca adı ile hitap edilişini sorguladı, hiç beklemediği açıktı. Normal Hyuga Hinata'ya göre her şey çok farklıydı zaten şuan, isimle hitap etmesi bunların yanında az kalırdı.

- B-ben..

- Tarzını mı değiştirmeye karar verdin Hinata-san?

Sakura sertçe kızın sözünü keserken ben şaşkınlıkla Hyuga Hinata'yı süzmeye başladım, o gerçekten de Naruto ile konuşurken utanıyordu. Erkek olduğu için mi? Hayır, benle konuşurken gayet normaldi tavırları. O halde peki?

Naruto'dan mı hoşlanıyordu?

- Tarz mı?

Vardığım sonuç doğru mu diye ona bakarken Sakura ile konuşmaya başlamışlardı bile. Sakura'nın sabah onlarla gelmeyişim yüzünden sinirli olduğunun farkındaydım. Bana bir şey demese bile Hyuga Hinata'ya karşı sert bir tavrı vardı.

- Bilekliklerini çıkartmışsın, saçını düz bırakmışsın. Siyah göz makyajını yapmamışsın ve eteğin daha uzun. Amacın ne merak ediyorum Hinata-san.

- Neden öyle diyorsun ki şimdi Sakura?

Hyuga Hinata, Naruto ve bana olduğu gibi Sakura'ya da direkt ismiyle hitap ederken gerçekten şaşırmış duruyordu. Bu sert sözleri hiç beklemiyor gibiydi, alınmışlık ve şaşkınlık vardı yüzünde. Sakura bile onun bu kırılgan haline şaşırırken telefonumdan gelen sesle bildirimlere baktım.

- Karin hastalanmış, bir hafta okula gelemeyecekmiş.

Karin Naruto'nun akrabalarından olduğundan sesli bir şekilde söylerken Sakura ve Hyuga Hinata'nın da sohbeti yarıda kesilmiş bizi dinlemişlerdi.

- Bu soğukta incecik giyiniyor Karin-nee san, hiç şaşırmadım. Okul çıkışı ziyaretine gidiyoruz değil mi Sasuke?

- Hastalık kapmaya niyetim yok. Gideceksen yalnız git Naruto, beni karıştırma.

- Ah ah, tahmin etmeliydim.

Naruto alışmış bir bıkkınlıkla arkasına doğru esnerken beklemediğim bir ses duydum.