Kalpteki bilinmez mertebe;
Süveyda...∞/Sonsuzluk dairesi.
Gözlerimi açtım. Elhamdülillah. Hayatımda uyuduğum en güzel gece olabilir bu. O kadar huzurlu ve o kadar güvenli bir uyku oldu ki benim için.
Dün akşam babamın izin vermesi ile, düzeltiyorum Rabbimin nasip etmesi ile artık Çarşaf-ı Şerif giyiyorum. Rabbim onu ona layık bir şekilde taşımayı nasip etsin.
Medreseye gideceğim bu gün. Acaba hocalarımız nasıl bir tepki verecek diye geceden beri düşünüyorum.
Hemen hazırlanmak için kalktım ve dolabın başına geçtim. Acaba ne giysem hangi renkleri birbirine uydursam diye bir göz gezdirdim. Tamamdır buldum; çarşafımı giyeceğim ve bence siyah renk harika bir seçim.
Karar vermek çok zordu ama sonunda giyindim. :)
Dışarı çıktım ama bir sorun vardı çarşaf o kadar uzunki ayaklarımdan yere sürünüyor. Hm galiba bunun da bu şekilde olması lazım diye geçirdim içimden.
Ama dolmuşa binmem ile böyle olmadığını fark etmem bir oldu. Her gelen mi basar arkadaş çoktan çamur oldu ayrıca yürürken sürekli bende basıyordum.
Tamam önemli değil kolay değil demek ki. Ağır birde, sıcakta oldu hava, çok da terliyorum eee şeytan git başkası ile uğraş artık. Daha yeni giydim ilk günden uğraşmaya utanmıyor musun?
Ee herkesin bir vazifesi var sonuçta. Kul kulluğunu, şeytan șeytanlığını yapacak.
Ama ikiside birbirine uymayacak!!!
Yine rampayı çıkmaya başladım ama bu sefer hem daha zor hem daha kolaydı. Zor olan sürekli ayaklarım dolanıyordu ve inşallah 1.58 yola yığılmazdım.
Kolay olan ise artık Rabbimin mülkünde istediği gibi özel ve korunarak yürüyordum. Bundan daha kolayı var mı?
Sonunda medresenin kapısına vardım ve zile bastım. Sakin olmalıyım ama hala ilk gün ki heyecan var içimde.
Bir dakika dolmadan kapıdan ses geldi;
-Kim oo?-Benim.
Cidden ama cidden benim kelimesi verebileceğim en mantıklı kelime olmalıydı. Sonuçta bendim işte.-Hocam yeni talebemiz gelmiş kapıyı açabilir miyiz?
Muhtemelen hocamız odasında olduğu için ben kapıdan sesini duymamıştım. Ama kapıyı açtıklarına göre evet demiş olmalıydı. Ebrar ile göz göze geldik. Gözlerini yavaşça aşağıya doğru indirdikçe göz bebeklerindeki büyümeyi rahat bir şekilde görmüş oldum.
-S-sen sen Çarşaf-ı Şerif'mi giydin?
Ellerini ağzına doğru kapattı ve sanırım bir şaşırma belirtisi vermeye çalıyor olmalı. Benimde cevap vermem gerektiği gibi.
-Evet.
Güldüm.-N-nasıl ama inanmıyorum ben, sen ne zaman, nerede.
O şaşırırken bende içeriye adım attım ama adım atmam ile havaya kalkmam bir oldu.Ebrar birden bana sıkıca sarıldı bununla da kalmadı beni havaya kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla-L
Ficción General"Ey Gönül! Şimdi sorarım sana, hangi Aşk daha büyüktür? Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?" "Şems-i Tebrizi"