Ey gönül. Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir sevgiliyi aramakla geçiyor.
Upuzun, uzun uzadıya, ardı arkası kesilmeyen, ufuk çizgisi, artık boyutunu hangi kelime ile açıklarım bilemiyorum ama sapsarı kum taneleri vardı önümde.
Keşke sahiden, ipek topuğunu bir kere öpebilmiș bir kum tanesi olsaydım.
NFKO zaman onlar kum tanesi olmaz ki; altın taneleri belki, yol gösterenler yada yol verenler.
Hangisi artık onuda bilemiyorum ama görebiliyorum. Oradayım. Çölün ortasında. Yanımdakiler kim? Arkadaşlarıma benziyorlar. Ben neden burdayım? Bir ses geliyor uzaktan. Sanki bir şey buraya doğru koşuyor. Ben buraya nasıl geldim? Sesler yaklaşıyor. O-o da ne öyle?
Köpek...
Beyaz, ara ara siyah tüyleri olan kocaman, belki benim 3 katım boyunda bir köpek. Buraya doğru koşuyor. Kaçmam gerek. Gözleri simsiyah. Bana bakıyor. O buraya geliyor. Kaçmalıyım. Köpek gözlerime bakıyor.
Yoksa bu köpek ben miyim,
Bu köpek mi benim yerimde?
CZKorku, hissettiğim tek gerçek ve has duygu şu an. Sakin olmalıyım neler oluyor düşünmem gerek. Köpek bana doğru geliyor. En son evdeydim, uyumak üzereydim. Köpek bana doğru geliyor. Yunus Emre izliyordum ve bir karar almıştım. Köpek bana doğru geliyor. Yarın okul var çarşafımı çıkarmam gerekiyordu. Köpek bana doğru geliyor. Ben çarşafımı nasıl çıkaracaktım? Köpek bana doğru koşuyor.
Kaç, arkana bakmadan, hızlı ol seni yakalayamaz. Koşuyorum ama ayaklarım tutmuyor. Gitmiyorlar neden gitmiyorlar.
Taş, taş lazım. Heryer kum. Çöldeyim. Odun, sopa, taş bir şey lazım. Her yer kum. Düşüyorum, ellerim kumların arasında. Köpek geliyor. Taş lazım.
Kum, sapsarı altın taneleri. Simsiyah taş. Ellerimin arasında. Arkadaşlarım var. Onlarında elinde taş var. Köpek artık bir nefes yanımda.
Ayağa kalkmalıyım. Arkamda. Elimde taş var, korkma. Köpeğe taş atıyoruz. Yanımdakiler her kimse artık bilmiyorum ama bana yardım ediyorlar. İşe yaradı, kaçıyor. Ama gözleri...
Gözleri her daim üzerimde.
Haaah!
Sakin...Sadece bir rüya sakin ol. Yatağımdan doğrulurken güneşin henüz doğmadığını fark ettim. O rüyada neydi öyle? Terlemişim. Ezana ne kadar süre kaldığına bakıp balkona çıktım. Heryer ne kadar da karanlık böyle. Bu gün okula gidiyorum. Siyah feracem ve siyah baş örtüm ile.
Gece.
Simsiyah.
Sessiz.
Gizli.
Ama huzurlu.
Bizim gibi.Ve geceyi anlayamaz gündüzün dilsizleri.
NGBizide anlamadılar. Güneş Bizide anlamadı. Gün daha doğmadı ama gece bitmek üzere.
Ey gece, sen de aldatıldın sana da tuzak kurdu yüzü güneş parıltılı kız...
CZBirde edebiyat yapamıyorum der.
Ve gecenin içinde ay gibi parlayan ses.
Ezan sesi. İmam namaza çağırıyor. Eee çağırmaz isen eğer gelirler mi? Anmaz isen adını, yanmaz isen aşkından, veriler mi sana kendilerini, veriler mi sana kendini?Sevdiğinin kapısına gitsen. Sadece bir kere çalıp gerisin geri mi dönersin. Hayır. O kapı açılana dek kapıyı çalarsın. Çünkü sevdiğin vardır o kapının ardında. O kapı yar olur artık sana. Sen o kapı olursun. Yada o Kapıda Ağlayan.
İşte zikrullah da böyle bir şeydir. Daimidir. Çünkü O; Öyleyse Beni zikredin ki Ben de sizi zikredeyim. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin,
Bakara/152 buyurmuștur.Câbir radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim dedi:
“Zikrin en faziletlisi lâ ilâhe illallah’tır.” (Tirmizî, Daavât 9. İbni Mâce, Edeb 55)
İmam-ı Semerkandi; Bir kul kalbinde dünya olduğu halde La İlahe İllallah derse 10 sevap yazılır. Eğer kalbinde ahiret olduğu halde derse 700 sevap yazılır. Eğer kalbinde Allah olduğu halde derse doğu ile batı arası kadar sevap yazılır. (Nezhetül Mecalis)
Enes Bin Malik (r.a) ten rivayet edilen bir Hadisi Şerifte Efendimiz; Kul La İlahe İllallah dediğinde o La İlahe İllallah, semavatı yırtarak kişinin amel defterine ulaşıp, onun amel defterini ay gibi aydınlatır. Amelleri de etrafında yıldızlar gibi dolaşır. (Nezhetül Mecalis)
Başka bir Hadisi Serifte Peygamber Efendimiz (s.a.v); Her kim La İlahe İllallah derse cennette onun için kırmızı yakuttan bir ağaç dikilir. O ağacın meyvesi baldan daha tatlı, rengi kardan daha beyaz ve beyaz bir misktendir. Kokusu da miskten daha güzeldir.
İşte çağırmak gerekir. Ancak ve ancak çağırırsan gelirler. Zikir ile çağır, namaz ile çağır, kuran ile çağır, oruç ile çağır, sabır ile çağır, tevekkül ile çağır, ahlak ile çağır. Çağır ki gelsin. Çağır ki taşsın yüreğin deryaları aşk ile.
Gökyüzünde İsa ile
Tur Dağı’nda Mûsâ ile
Elindeki asa ile
Çağırayım mevlam seniDerd-i aşkın Eyyüb ile
Gözü yaşlı Yakub ile
Ol Muhammed mahbub ile
Çağırayım mevlam seniHamd ü şükrullah ile
Vasf-ı "kul hüvallah" ile
Daima zikrullah ile
Çağırayım mevlam seniYunus okur diller ile
Kumrular bülbüller ile
Hakk'ı seven kullar ile
Çağırayım mevlam seniÇağırın ey kardeşlerim. Bulduğunuz fırsatlarla, yüreğinizin başında noktalarla hatlarla.
Çağırın Ey Müslümanlar.
Çağırmaz iseniz gelirler mi?
_____
Hadi Allah yardımcınız olsun. Çağırma vakti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla-L
Художественная проза"Ey Gönül! Şimdi sorarım sana, hangi Aşk daha büyüktür? Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?" "Şems-i Tebrizi"