Amin

62 6 10
                                    

Ve mübarek geceler dualarımız;
Geri gelmeyen dualardı.
Dudaklar ardında gizli, aminlerimiz vardı.
...

Yavaş adımlar ile eve doğru yürümeye başladım. Bir yandan da az önce yaşadığım şeyi düşünüyordum. Neden böyle olmuştu ve nasıl böyle hissedebilmiștim?

Çok düşünüyordum ama düşünmek ruhun kendisi ile konuşması demekti.

Tamam kendime gelmem lazım. Kimdi o kız? Onu unutmalıyım daha önemli işlerim var. Acaba onu tekrar görebilecek miydim? Annemi ikna etmem lazım onunla kafamı yoramam. Acaba o da hakikate mi aşık olmuştu? Onu bir daha görmeyeceğim unutmak neden zor olsun ki?

Bir daha görmeyecek miydim?

İç sesim ile büyük sorunlarım var.
Ama benim sorunlarım sadece iç sesim ile değil.

Sonunda eve gelmenin rahatlığı ile merdivenleri çıkmaya başladım. Bilin bakalım ne oldu? Çarşafım ayaklarıma dolandı, eğer kendimi sakatlamaz isem sanırım bu gün yaşayacağım.

Kapıyı açıp eve girdim.

-Anne...
Selamün aleyküm ben geldim.

Mutfaktan ses geliyordu. Sanırım annem yemek yapıyor ve beni duymuyor. Yanına kadar yaklaştım ve tekrar seslendim.

-Anne ben geldim.

-Ha, hoş geldin kızım.

-Hoş buldum anne. Çok yoruldum bu gün.

-Neden

-Çarşafımın boyu çok uzun bu yüzden sürekli ayaklarım birbirine dolanıyor birde beli çok bol olduğu için taşıması çok ağır.

Birden böyle konusmaya başlayınca sanki şikayetçiymișim gibi olmuştu. Annemin böyle düşünmesi istemediğim için tekrardan söze girdim.

-Ama anne o kadar rahat ki sanki uçmayı yeni öğrenmiş bir kuş gibi oldum.

-Boyu uzunsa eğer belini keselim yada lastik takalım.

Birden bana yaklaştı ve çarşafım ile ilgilenmeye başladı. Bir yandan kumaşa bakıyor bir yandan da kendi kendine mırıldanıyor ve kafasında nasıl yapacağına karar veriyordu.

Ağlasam eğer bu ona tuhaf gelir miydi?

-Çıkart ve bana ver bakalım belini düzelteyim birde kollarında düğme yok onuda takmak gerekiyor sanırım.

Ben daha cevap bile vermeden çarşafımı almış ve dikiş işlemlerine başlamıştı.

Uzaktan onu izlerken ona ne kadar dua ettiğimi söylesem bu kez izin verir miydi bana?
O benim annemdi...
Neden imtihanım olmayı tercih etmişti?

Göz yaşlarım belli bir zamandan sonra kendi kendine mesai saati hazırlamış olmalıydı.

-Bitti, gel dene bakalım.

Küçük küçük adımlar ile anneme yaklaştım ve çarşafımı elinden alıp çabucak üzerime giydim. O kadar hafif bir hale gelmişti ki.Her şeyi benim için zorlaştırmak yerine şimdi yaptığı gibi hafifletse olmaz mıydı?

Ama imtihan da buydu işte. Ne demişti Mevlana; Zor diyorsun, zor olacakki imtihan olsun.

-Allah razı olsun anne, çok güzel oldu.

Cevabını beklemeden odama gittim. Çünkü ağladığımı görsün istemiyorum. Ama ağladığımı bildiğini biliyorum.

Ama benim Rabbim var. Ve oda göğsünün daraldığını biliyoruz...
Hicr/97 diyor.

Vaveyla-LHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin