Mariposa | hyunmin ✔️

Ee bayıldı bunlar?!

Hyunjin ve Seungmin ikilisi, Seungmin'in yatağına yatmış ve bugün yaptıkları çekimden olan fotoğrafları inceliyorlardı. Daha doğrusu Seungmin kamerasındaki fotoğraflara bakarken, Hyunjin yanında kolları arasında uzanmış sevgilisini izliyordu yüzündeki minik gülümseme ile.

Seungmin aklına gelenlerle kıkırdamış ve sevgilisinin dikkatini çekmişti. "Neye gülüyoruz bebek sevgilim, ben de güleyim hemen?"

Seungmin, yan dönerek sevgilisiyle yüz yüze gelmiş ve dudaklarına bıraktığı minik öpücükten sonra cevaplamıştı sorusunu.

"Dün yaşananlar aklıma geldi de ona gülüyordum. Gerçekten çok tatlısınız siz ya." Seungmin hatırladıklarıyla tekrardan gülerken bu sefer Hyunjin de ona eşlik etmişti.

Bir önceki gün, Seungmin'in dönem bitirme ödevi olarak aldığı projesinin modeli yüzünden evde büyük bir kaos ortamı oluşmuştu. "Masumiyet" konulu fotoğraf çekimi için model arayan Seungmin, arkadaşlarına konuyu açar açmaz böylesine bir kaosun ortasında kalacağını hiç düşünmemişti. Felix kendisinin konsepte ne kadar uygun olduğunu anlatırken, Changbin onu yastıkla susturmuş ve grubun en yakışıklısı olarak modelin kendisi olması gerektiğini savunmuştu. Jisung ise Changbin'in üstüne atlayıp saçlarını yolarken asıl kendisinin Seungmin'in modeli olarak yaratıldığını bağırıyordu.

En sonunda yedi yüz de Seungmin'in karşısına geçmiş ve dik dik bakarak kimi seçtiğini sormuşlardı. Kıpkırmızı yanakları, çekingen yavru köpek bakışlarıyla sevgilisini seçen Seungmin'e ise kimse kızamamış aksine ortalarına alarak biraz mıncırmışlardı.

"Memnun musun peki fotoğraflardan? Hocan beğenir mi, dersi geçmene yeter mi? Bebeğim, beğenmediğin en ufak bir yer varsa tekrar tekrar çekebiliriz, yeter ki söyle bana." Hyunjin, yatakta biraz dikleşerek aklındaki soruyu sormuş ve ciddi bakışlarını Seungmin'e dikmişti.

"Dersi geçmeme yeter mi ne demek sevgilim? Bu dönemi kesinlikle birinci tamamlayacağım. Kim benim sevgilimden daha iyi bir model olabilir ki? Bir de üstüne ben çektim o fotoğrafları ehehhe. Tabi ki biz birinci olacağız, sen manitine güven." Seungmin, Hyunjin'in boynuna doladığı kollarıyla yarı cilveli yarı utangaç cevaplamıştı sevgilisini. Onun bu hallerine dayanamayan Hyunjin ise dakikalar sürecek bir öpücük çalma oyunu başlatmıştı aralarında.

Yatakta geçirdikleri kısa sayılmayacak bir zamandan sonra Seungmin kalkmış ve projesindeki son dokunuşları halletmişti. Masumiyet konseptini duyar duymaz aklında canlanan sahneleri birebir fotoğraflara aktarabildiği için oldukça memnundu. Sevgilisinin bembeyaz kıyafetler içinde, üstü başı, saçları ve yüzü rengarenk boyalar içinde resim yaparkenki halleri onun için masumiyetin tanımıydı.

Sevgilisi ile bu fotoğrafları çekerkenki hallerini düşündü Seungmin. Hyunjin her pozunun arkasından bu konseptin tek bir sahibinin olduğunu ve bunun da sevgilisinden başkası olmadığını söyleyip Seungmin'in fotoğraflarını çekmeye çalışmıştı. İtişe kakışa, kahkahalarla geçen çekim sonrası en az Hyunjin kadar boyaya bulanmıştı Seungmin de.

Ertesi gün hep beraber pikniğe gitmeye karar veren grup hazırlıklarını tamamlamış ve Han Nehri'nin kenarında, kimselerin olmadığı sakin bir yere yerleşmişlerdi. Ödev teslimi için okula giden Seungmin ve bir işi olduğunu söyleyen Hyunjin hariç tüm grup piknik alanındaydı. İkiliyi beklerken beraber vakit geçiren grup Changbin'in yemek yemesini önlemek için oyun oynamaya karar vermiş ve Changbin ile Jeongin ikilisini kutu oyunları almak için çarşıya yollamışlardı.

Hyunjin ise sevgilisini alacağını söyleyerek Seungmin'e binalarının yanındaki çiçek bahçesinde beklemesini tembihlemişti. Uzun zamandır planladığı şeyi sonunda gerçekleştirmenin getirdiği sevinç, Seungmin'in düşüncelerini bilememeden kaynaklanan endişeyle harmanlanmıştı Hyunjin'in içinde. Aldığı derin nefesler eşliğinde yürürken karşıda yine papatyaların arasında oturmuş kendisini bekleyen sevgilisini gördü. Yavaşça ilerleyip arkasından sarıldığında ise içine dolan koku her türlü korkuyu endişeyi alıp götürmüştü.