yazardan devam
koral ailesi büyük bir hüzün ve acaba dolu senaryolarla oturma odasında oturuyorlardı Ateş, Deniz ve Acar telefona o kadar odaklanarak neye bakıyor diye merak eden Işık hanım ve Murat beyde yıkılmıştı, ama bir yandan da mutlulardı en azından kızlarına destek olacak insanlar varmış ama hepsi acaba diyorlardı acaba bizimle büyüseydi bizde böyle olur muyduk?
ateş ve deniz atakanın yerinde olmayı her şeyden çok istiyorlardı. kardeşleri ile bu denli olan yakınlığını kıskanıyorlardı ama bir yandan da ona minnet duyuyorlardı kardeşlerini koruyup kolladığı için.
acar o en çok kuzeye özenmişti, onu kıskanmıştı bunca yıl hayatında o vardı. acarın en büyük hayali ikizi ile kombin yapmaktı. ece buna izin vermezdi, kuzeye bir kez daha özendi, çünkü o acarın en büyük hayalini gerçekleştirmişti. ama acar da kuzeye minnet duyuyordu ikizini koruduğu için.
ışık hanım ve murat bey ise bu düşüncelerin yanı sıra açıklamanın son cümlesine ve ertuğrul milanın yazdıklarına takılmışlardı, en başta açıklamaya pek takılmadılar olabilirdi bir insan hayatının en mutlu gününü 4 yaşında da yaşayabilirdi ama ertuğrul milanın yazdıkları kafalarını iyice karıştırmıştı bu kız ne yaşamıştı?
şimdiki zaman italya
toprak koral da ailesinden farksız değildi o da aynı duyguları yaşadı ama şuan yaşadığı tek duygu saf nefret, toprak bebeklerin karıştığını daha doğrusu karıştırıldığını 2 hafta önce öğrendi gecenin bilgilerini bulunca hemen babasına söyledi
babası geceyi yanına almaya çalışırken toprak zaten gece hakkında her şeyi biliyordu. ateş ve deniz gibi atakana imrendi, ama bir yandan da ona minnet duydu. o yokken geceyi koruyup kolladığı için. ve biliyordu ki geceyi bunca zamana koruyan atakan toprağa kesinlikle sakin yaklaşmayacaktı. haklıydı da
toprak gecenin yaşadıklarını öğrenince bir süre kendine gelemedi daha sonra ise ona bu durumu yaşatanlara karşı içinde dinmek bilmeyen ve her geçen saniye güçlenen bir nefret filizlendi. gece' ye bunu yapanları bulduğu anda yapması gerekeni yapıp Türkiye ye dönecekti. ama şimdi dönerse geceyi tehlikeye atardı ve bunu yapmak istediği son şey bile değildi
alin geceden
kalktığımda saate baktım saat 7 ye geliyordu oha o kadar uyumuştum be neyse hemen kalkıp üstüme giydim bu gün alışverişe gitmem lazımdı ona göre giyindim
aşağıya indiğimde dün kapıdaki teyzeyi gördüm onunla kısaca bir muhabbet ettikten sonra ona yemek odasının yerini sordum gösterdiği odaya girince deniz dışında hepsinin burada olduğunu fark ettim "günaydın" dedim çıkan en neşeli sesimle üstümde gereksiz bir heyecan vardı hepsi bir ağızdan" günaydın" dediler.
tam o sırda içeri pizzalı pijamaları ile deniz geldi gülmemek için kafamı başka tarafa çevirdim ama herksin aynı durumda olduğunu fak ettim
o sırda deniz bana dönüp "niye gülmemeye çalıştığını sorabilir miyim ne var bu kadar komik olan" dedi gayet rahat bir tavırla " pijamaların" dedim bir an duraksadı ve pijamalarına baktı sonra bana dönüp "ne varmış normal pijama" dedi ve sırıtarak devam etti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alin gece(düzenleniyor)
Teen Fiction17 yıl önce yapılan bir hata dağılmış bir aile kendi düzenimi kurmuş güçlü ama bir o kadarda yaralı bir kız yarım kalmış bir aşk yarım kalmış bir çocukluk not: argo ve boş muhabbet içerir rahatsız olan okumasın