8 yıl sonra
sonunda hayallerimden bile güzel olan o aile tablosunu kurmuştum. "derya kızım düşersin babacım gel buraya" bağıran deniz ile göz devirdim "deniz çocuğu rahat bırak koşsun eğlensin enerjisini atsın hem düşebilir bir şey olmaz" evet 7 yılın sonunda deniz ile evlenmiştim ve 2 yaşında derya adında minik bir kızımız olmuştu ve bugün onun doğum günüydü
"anne" diye bağırarak bana koşan kızıma kollarımı açtım yere çöküp ona sarıldım " ne oldu bebeğim? baba sana zorla yemek mi yedirmeye çalışıyor" son cümleyi ima ile denize bakarak söylemiştim "hıhı" diyerek kafasını onaylar biçime salladı
" ama yemek yemesi gerekiyor" diye kendini savunmaya çalışa kocama göz devirdim "deniz daha 2 saat önce yedi acıkırsa söyler zorla bir şey yaptıramazsın her seferinde kaçıyor bak demek ki istemiyor" deniz yenilmişlikle elindekileri masaya bıraktı
"dayılar geldi" diye bağırıp koşarak bahçeye çıkan deryanın arkasından gülerek baktım yaşıtlarına göre gayet düzgün cümle kuruyordu sadece bazen bazı harfleri yutuyordu. deniz ve bende deryanın arkasından bahçeye çıktık
önce atakan abi ve toprak abi arabadan didişerek indi. yıllar bu iki adamdan hiç bir şey götürmemişti. ikisi de sürekli didişip duruyorlardı ama aralarındaki o bağ her geçen gün eskisinden daha sağlam hale geliyordu eski sorunları aşmışlardı artık ve ikisi de hala saplardı bu konuda ara ara onlara sataşıyorduk evde kaldınız diye tepkileri her seferine aynı oluyordu 'biz evde kalmadık. biz özgürlüğün tadını çıkarıyoruz sadece' klasik savunma cümleleri buydu
onlara sarılıp deniz ve ateş abinin yanına gittim deniz abimin eşi duru abla 4 aylık hamileydi gerçekten çok tatlı biri onu çok seviyorum ama bugün annesinin yanında şehir dışında olduğu için gelememişti. ateş abi ise abilerinin izinden gidiyordu gerçi 1 2 aydır bir haller var ama yakında ortaya çıkardı nasıl olsa. hızlıca onlara da sarılıp acar ve biricik nişanlısının yanına gittim annem ve babam çoktan gelmişlerdi zaten
acar ve nişanlısı biricik gerçekten çok yakışıyorlardı ikisi 2 yıl önce yazın tatilde tanışmış ve birbirlerine aşık olmuşlardı. biricikle ara ara acarın dedikodusunu yapmak cidden zevkliydi özellikle acarın biriciği benden kıskanması daha da eğlenceliydi ' ya yeter ben nişanlımı senin kadar görmüyorum be git azıcık kocanın yanına' diye başladığı ve asla sonunu getiremeden benden dayak yediği kıskançlık krizlerinden bahsediyorum. acarı biraz kızdırıp milasların yanına geçtim
derya her zaman olduğu gibi milasın kucağında laraya bebekle ilgili sorular soruyordu lara 8 aylık hamileydi ve derya lara ve milasın bebeği olması konusundan herkesten heyecanlıydı bebeğin kız olacağını öğrenince mutluluktan havalara uçmuştu bir an önce bebeğin doğmasını bekliyordu şimdiden onunla oynamak istediği oyunları kafasında liste yapmıştı bile onlarla da vedalaşıp deryayı kucağıma aldım ve kuzeylerin yanına doğru adımladım
derya kuzeylerin yanına yaklaşınca hızla kucağımdan inmek istedi onu yere bıraktığımda paytak adımlarıyla atlasa koştu ve sıkıca sarıldı. atlas ada ve kuzey çiftinin 3 yaşındaki minik oğullarıydı ve benim kızımın adını dilinden düşürmediği oyun arkadaşıydı deniz bazen kıskansa da bu durumdan en çok memnun olanlardan biriside oydu çünkü biliyorduk ki atlas ve derya ilerde büyüdüğünde kuzey ve ben gibi olacaklardı her daim bir birlerine sahip çıkıp koruyup kollayacaklardı
ada ve kuzey üniversite 3. sınıftayken tanışmışlardı onların hikayesi gerçekten çok garipti çünkü ada hukuk öğrencisiyken kuzey mimarlık öğrencisiydi ve tesadüfen tanışmışlardı. iki okulun ortak alanındayken adayı sıkıştıran bir grup çocuğun elinden kurtarmıştı onu kuzey zamanla da bu hale geldiler "evet hadi gelin bir fotoğraf çekilelim" diye bağıran idil babaanne ile güldüm zaman bu kadına hiç bir şey kaybettirememişti hatta kazandırmıştı ailesinin daha da büyüdüğüne şahitlik etmek onu gerçekten çok mutlu ediyordu.
onların hikayesi ne mutlu sonlu, ne de mutsuz sonsuz bitmişti. onlar yeri geldiğinde ağlamış yeri geldiğinde gülmüştü ama hep beraberlerdi, düştüklerinde birbirlerinden güç alarak ayağa kalktılar güldüklerinde beraber güldüler ağladıklarında beraber ağladılar. ne olursa olsun asla ayrılmadılar
elimden geldiğince uzun bir final yazmaya çalıştım bu yazdığım 2. final ilki gerçekten çok kısaydı çünkü asla bir final yazmayı beceremiyorum elimden geldiği kadar detaylandırmaya çalıştım. umarım sizi tatmin eden bir final olmuştur.
bu arada atlas ve derya ilerde bir birlerine aşık olmayacaklar abi kardeş ilişkileri olacak ikisi arasında. olur da özel bölüm yazarsam diye aklınızda bulunsun istedim.
ayrıca belki ada ve kuzey hakkında da özel bölüm yazabilirim çok emin olamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alin gece(düzenleniyor)
Teen Fiction17 yıl önce yapılan bir hata dağılmış bir aile kendi düzenimi kurmuş güçlü ama bir o kadarda yaralı bir kız yarım kalmış bir aşk yarım kalmış bir çocukluk not: argo ve boş muhabbet içerir rahatsız olan okumasın