milasın üstüme atlamasıyla uyanmıştım şimdi ise milası döverek aşağıya iniyordum "senin yüzünden kemiklerim kırılıyordu" diyip ensesine bir tane yapıştırdım, e hak ediyor ama. bu sırada yemek odasına gelmiştik
herkes buradaydı hemen atakan abi ve ateşin arasındaki boş yere geçtim çok açtım gün boyu doğru düzgün yemek yememiştim murat beyin "afiyet olsun" demesi ile yemeğe başladık. ışık hanım bana dönüp "kızım bak bu et soteden de ye" dediğinde tabağıma bir miktar koydum
çünkü sen geri zekalısın.bunun başka açıklaması yok
tadına bakmak için bir miktar aldım ve ağzıma attım tadı gerçekten de güzeldi ama bir sorun var nefes alamıyorum kahretsin içinde kimyon var "nefes a-"konuşmaya çalıştım fakat öksürüklerim izin vermedi gözüm kapanmadan önce duyduğum son ses "siktir bu yemekte kimyon var" diyen kuzeydi
yazardan
kuzeyin cümlesinin ardından alin bayılmıştı. kuzey hiç vakit kaybetmeden alinin odasına koştu atakan dışında kimse kuzeyin bu hareketine anlam verememişti kimse ne yapacağını bilmiyordu ışık hanım sadece ağlıyordu murat bey onu sakinleştirmeye çalışıyor atakan ise alinin saçlarını topluyordu çünkü biliyordu ki şuan saçları alini boğuyordu,
saçlarını topladıktan sonra hemen nabzına baktı nabzı normalden hızlıydı, derin nefes alıp alini oturma odasına taşıyıp bütün camları ve pencereleri açtı ve parmaklarını tekrardan alinin şah damarına koydu alinin kalbinin attığını bilmek onu rahatlatıyordu. kuzey ise alinin odasına girip kendi ceketinin cebinde olduğuna emin olduğu ilacı çıkarttı
kuzey ve atakanın neredeyse bütün ceketlerinde alinin alerji ilacı olurdu onlar gitmeden önce kuzey aline kendi ceketini vermişti ve biliyordu ki alin ilacı fark etmemişti fark etse bile dokunmamıştır. tamda düşündüğü gibi alin ceketi gözünün önüne koymuştu ceketin cebinden ilacı çıkartıp içeri koştu ilacı alinin ağzına sıktı ve biraz beklediler fakat alinin nabzı aynıydı ilaç fayda etmiyordu
sakin olun o baş rol ölmez yoksa hikaye nasıl ilerleyecek değil mi ama
en azından alinin hep kullandığı ilaç fayda etmiyordu atakan önlemini almıştı alinin doktoru ile bizzat konuşup ilacın etkisiz olduğu durumlar için ne yapabileceklerini sormuştu doktoru ise ona başka bir ilaç vermiş fakat bu ilacı gerçekten gerek olmadıkça kullanmaması gerektiğini fazla güçlü olduğunu bu yüzden alinin kalbini olumsuz etkileyeceğini söylemişti
ve şuan acil bir durumdu atakan hızla kalktı ve koşarak arabasından doktorun verdiği ilacı alıp geri döndü hayatında hiç bu kadar hızlı koştuğunu hatırlamıyordu ilacı aline verip nabzına baktı ve bekledi
atakan bir yerlerine roket taktı. dikkat önüne çıkana çarpabilir
sonunda nabzı normale dönüyordu rahat bir nefes alıp etrafına baktı odada o kuzey, acar ve ateşten başkası yoktu murat bey ve deniz şık hanımın ağlamasını durdurmaya çalışıyorlardı. atakan bu görüntü karşısında dumura uğradı,
kızgındı ama en çok kendisine kızgındı gerçekten kardeşini bu insanlara mı emanet etmişti ya o burada olmasaydı alini kaybetme düşüncesi onu boğuyordu kuzeye dönüp "alinin başında kal uyanınca tek kalmak istemez" dedi ve bahçeye çıktı. siniri geçmiyordu evet onları anlıyordu alerjisi olduğunu bilmiyorlardı ama en azından ambulansı arayabilirlerdi. deniz ve murat bey ise başlı başına bir olaydı
atakanın ardından ateş çıktı biliyordu ki alini almak istese haklıydı bir kız çocuğuna bile adam akıllı bakmayı becerememişlerdi atakan tam konuşacakken acar geldi "alin uyandı ve ikinizi soruyor" dedi ardından arkasını dönüp gitti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alin gece(düzenleniyor)
Teen Fiction17 yıl önce yapılan bir hata dağılmış bir aile kendi düzenimi kurmuş güçlü ama bir o kadarda yaralı bir kız yarım kalmış bir aşk yarım kalmış bir çocukluk not: argo ve boş muhabbet içerir rahatsız olan okumasın